Hollow Knight Silksong’un Bekleneni: 4 Eylül 2025 için Son Hazırlıklar

Hollow Knight Silksong’un Türkiye’deki macerası, neredeyse bir peri masalı gibi oldu. Bir de bakmışsınız, 2019’un o sevimli Şubat ayında bir anda çıkageldi. O günden beri, çıkış tarihi dersine çalışan çocuklar gibi, biz de bir sürü fuarda, açılış gecesinde, özel etkinliklerde “Bu defa çıkış tarihi kesin!” diye umutlandık; fakat aramızda bir sessizlik, biraz hafif bir hayal kırıklığı oldu. Ne yalan söyleyeyim, Team Cherry’nin bu durum karşısındaki bir parça dalga geçmesini de eğlenceli buluyorum. Hani, bu kadar bekletmek, birisini sandalyeden düşürmek gibidir ya…

Başlangıçta bir DLC olarak yola çıkan Hollow Knight Silksong, Team Cherry’nin “Durun bakalım, bu oyun daha çok şey vaadediyor, bunu tam yapalım!” demesiyle bambaşka bir yola saptı. İşte o zamandan beri, bu oyunun gelişim tarihi bir roman haline geldi. Herkes sonuna geldi, ama “noolacak bu oyunun hali?” diyor. Sonunda, 4 Eylül 2025 tarihi geldi çattı! Yani, neredeyse hemen hemen iki hafta sonra, Silksong’un PC, PS5, Xbox Series ve Switch platformları için piyasaya sürüleceğini gözlerimizle göreceğiz. Oh, bir de üstüne ilk günden Game Pass’te olacağını duymak içimizi ısıtıyor.

Ancak, merak ettiğimiz bir şey var: Silksong’un geliştirilmesi neden bu kadar zaman aldı? Yoksa bu basit bir “geliştirme cehennemi” hikayesi mi? Aslında durum bu kadar basit değil! Team Cherry geliştiricileri, bu projeye görür görmez aşık olmuşlar gibi çalıştılar. Tam bir aşk mektubu gibi, özveriyle her detayına dikkat ederek bir sanat eseri yaratmaya çalıştılar. Yani, o lanet olası bir “geliştirme cehennemi” değil, aksine bir “geliştirme cenneti” yaşadılar. Düşünsenize, Hollow Knight’ın satışları 2.8 milyondan 15 milyona çıkmış, ve bu, stüdyoya uçsuz bucaksız bir finansal özgürlük kazandırmış!

Şimdi, bu özgürlükle birlikte ekip, oyun üzerinde çalışmaya doyamamış. Küçük bir ekip oldukları için, her zaman beklenenden biraz daha fazla zaman almış olabilir. “Bir gözlük takalım, bir sonraki bölüme bir renk katabiliriz” mantığıyla ilerledikleri düşünüldüğünde, o detaylarla oynamak ve her şeyin mükemmel olması için harcanan süreyi anlıyor insan. Böyle stüdyoların atmosferinde çalışmak, adeta bir çiçek bahçesinde dolaşmak gibi. Hazır çözümler yerine, biraz daha sabır gösterip, nispeten “yavaş ve dikkatli” yaklaşmayı tercih ediyorlar. Yani, kısaca, bu zamanı harcayarak bunca yılın sonunda bizlere “değmeyecek” bir oyun sunacaklarını düşünmüyorum.

Belki de 4 Eylül’de büyük bir halay çekip bu muazzam oyunun tadını çıkaracağız. Ancak, Team Cherry’nin azıcık daha sabredip oyun içi inceleme kopyalarını basına göndermeyecekleri bilgisini duyunca, yüreğimde bir sızı oldu. “Biz bu süreci erken oynarken, Kickstarter’da paralarını verenler ne yapacak?” dedikleri için biraz da sabretmemiz gerekecek gibi görünüyor. İlk incelemeleri gördüğümüzde, heyecan içinde dans edeceğiz ya da karamsar bir köşeye çekileceğiz. Kim bilir? Şimdi bakalım, Silksong bunca yıllık bekleyişin sonunda bize neler sunacak!