I, the Inquisitor: Karanlık Seçimlerin Peşinde Bir Fantastik Macera

Karanlık seçimlerin peşindeki bir sorgulayıcı olarak, maceranın tadını çıkarırken biraz da gülmemek için kontrol ettiğinizden emin olun!

admin

“Tanrı bize, bize karşı günah işleyenleri affetmeme gücü versin.” Bu muhteşem cümleyle başlıyor her şey. İnsanoğlunun ne büyük bir ceza verilmemesi adına neler neler yapmak zorunda olduğunun acı bir hatırlatıcısı adeta. Polonyalı geliştirici The Dust, Polonyalı yazar Jacek Piekara’nın popüler fantastik roman serisine dayanan, kim bilir belki de birçok kişinin saatlerce konuşacağı bir oyun olan I, the Inquisitor‘ın ilk oyun videosunu paylaştı. Ve inanın bana, iş burada bitmiyor. Hikayeler birer birer işleniyor ve karşımıza dev bir yapı olarak çıkıyor.

Oyun, 3. şahıs perspektifinden oynanacak ve adeta kalemin büyüsüyle dokunmuş bir hikaye sunacak. Doğaüstü güçlerin de işin içine girmesiyle birlikte, herşeyin mükemmel bir karmaşa içinde yer alacağı kesin. Ama dikkat! Seçimlerinizin, ahlaki çizgileri bulanıklaştıracak sonuçları olacak. Bunu söylerken aklımdan bir şey geçti; acaba ahlaki çizgiler ne zaman netleşiyor ki? Dünya o kadar karmaşık bir yer ki, belki de seçimlerimiz değil, seçim yapmamamız gereken durumlar peşimizde dolaşıyor. Neyse ki burada en azından bir mücadele var!

Hayal edin, 1500’lerde geçen alternatif bir fantastik evrende, İsa’nın çarmıha gerilmekten kurtulduğunu! Yobaz Engizisyoncularımız burada devreye giriyor. Müslümanlardan, Yahudilerden, kısacası inancı olmayan herkesten nefret eden bu grup, Faryolu’nda bir macera peşine düşüyor. Yani biz, yazılı tarihin belki de en kötü komedyenlerinden birinin ardında bırakacağı izleri takip edeceğiz. Çok kötü bir fıkra gibi!

Oyunda biz, bu Engizisyoncuların bir temsilcisi olacağız, yani hemen hemen her türlü ahlaki sıkıntıyı göğüslememiz gerekecek. Ama korkmayın, çünkü bu oyun sadece “işkence et” felsefesiyle sınırlı değil. Kimi zaman dostluk, sevgi veya bir nebze de olsa merhametle karşılaşacağız. Ancak unutmayın, hikaye ne kadar karanlık olursa olsun, bu dünya hala gülmeye değiyor.

Tabii ki oyun, The Sinking City ve The Plague Tale: Innocence gibi yapımlardan esinlenerek zenginleşiyor. Bize sunduğu karanlık rönesans döneminin muazzam atmosferi, bir başka boyuta geçmemizi sağlayacak. Gerçekten de pek çok oyuncu bu yapımı bekliyor! Bunu daha da eğlenceli kılmak için, Steam sayfasını ziyaret etmemek elde değil!

İşte burada, I, the Inquisitor’ın Steam sayfasına ulaşabileceksiniz. Şimdiye kadar pek çok fıkraya dönüşen bir geçmişe bekliyorum. İyi oyunlar!

İlgili Gönderiler

Exit mobile version