InZOI: The Sims’in Tahtına Aday Yeni Oyun

Oyun dünyası gerçekten eğlenceli bir yer, değil mi? Hani bazen böyle “ah bu oyun mu, şu oyun mu?” derken kendimizi buluyoruz. Birkaç yıldır evde oturup pijama ile oyun oynamaktan başka bir iş yapmayan birçok insan var. Sonuçta, sadece bu kadar dar bir dünyada değil, çıkmak için stratejiler geliştirmeyi de öğreniyoruz. Mesela, The Sims’e rakip çıkartmaya çalışan farklı oyunlardan bahsetmeye başlamadan önce şunu belirtmem lazım ki, bazıları gerçekten tam anlamıyla projeye benzeyen, ancak sonra bir köşeye atılan, kaybolan ve rafa kaldırılan fikirler oldu. Kısacası, en son oyuncu olup bitenleri izlemek çok güzel olurdu, ama maalesef yalnızca “iptal” etiketine sahip birkaç oyunla karşılaştık.

Şimdi, gündemdeki InZOI oyununa gelelim. Bu oyun, “bir gün gelir geçer” diye düşündüğümüz ve sonunda çıkış tarihine sadece iki gün kala heyecanlanmaya başladığımız “düşük profilli” bir iç çamaşır markası gibi – tabii ki oyuncular için! Yani, kim bilir belki de bu oyun, sonunda The Sims’in yerine geçmeyi başaracak ya da en azından onun karanlık gölgesinde kaybolup gidecek. İkisi de olabilir. Her yönden bakıldığında, ))sanırım nasıl bir performans sergileyeceğini görmek ciğerci abinin sargılı kebap siparişi geldiğinde heyecanlandığı an gibi. Çünkü şu anda, oyun severlerin dikkatini üzerine çekmeyi başardı.

SteamDB verilerine göre, bu oyun şimdiden Steam’de istek listesine en çok eklenen oyunlar listesinin zirvesine yerleşti. O kadar popüler ki, şaşırmamak elde değil! Önceki lider oyun Hollow Knight: Silksong oradan uçtu gitti. Ama InZOI, yaklaşan çıkış tarihiyle birlikte o kadar güçlü bir atak yaptı ki, rakiplerine yüz dönmeye başladı. Gerçekten enteresan bir durumda; sanki futbol maçında son dakikada gelen bir gol gibi. Elbette ki oyun medyasının ilk değerlendirmeleri, “Bu oyun hâlâ The Sims’i tahtından edemeyecek kadar eksik ve gelişmeye ihtiyaç duyuyor” dedikleri için de pek iç açıcı değil. Kendilerine güvenip altına biraz daha balta mı vurdular, yoksa oyun severler gelen bu olumsuz fikirleri hiç mi önemsemiyor? Belki oyun severler artık bu tür yorumları sayfa 15’te unuttukları için dikkate almıyorlar.

Sonuçta, esas soru şu: Bu oyun çıktıktan sonra ilgiyi sürdürebilecek mi? Bunu 28 Mart’ta hemen öğrenmiş olacağız. O günden sonra, belki de evlerimizdeki en büyük tartışma konularından biri haline gelecek; “Sen InZOI oynuyorsun mu, yahu ne zaman sim karşılaşmalarına katılacaksın?” diye soran arkadaşlarının hışmına uğrayacak olanlardan biri olursan hemen hazırlığını yap! Şimdiden heyecanlıyız, ama bir o kadar da merak içindeyiz. Biraz sabırla oynayıp, sonunda nasıl bir deneyim yaşayacağımıza bakacağız. Belki Beğenilen bir oyun olabilecek mi, hep birlikte göreceğiz. Ve eğer öyle olursa, bence The Sims’in tahtına yerleşmeye aday birkaç yeni karakter gözlerimizi yaşartacak!