John Carpenter’la ilgili haberler, sinema dünyasında her zaman bir heyecan dalgası yaratır. Özellikle de bu ünlü yönetmen, “Dead Space” adlı video oyunundan uyarlanacak bir film projesi hakkında konuşuyorsa, merak içinde kalmamak elde değil. Hemen herkesin aklında “Bu film ne zaman çıkacak?”, “Neden hala resmi bir açıklama yapılmadı?” gibi sorular dolanmaya başlıyor. Carpenter, geçtiğimiz yıllarda bir röportajında “Dead Space” hakkında çok çarpıcı ve biraz da gizemli açıklamalarda bulundu. Öyle görünüyor ki, kendisi bu filmle ilgili ağızlarından kaçırdığı bilgilerle adeta bir sızıntıya imza atmış!
Ünlü yönetmen, Variety ile yaptığı son söyleşide “Bu projede yer almıyorum ama başka bir yönetmenle anlaşıldığını düşünüyorum.” diyerek kafalarda daha da fazla soru işareti oluşturdu. Hal böyle olunca, filmle ilgili daha fazla detayı merak etmemek elde değil. Carpenter, “Büyük bir video oyun hayranıyım, tüm oyunları oynadım,” diyerek sevdiği bir işin peşinden koşmanın heyecanından bahsetti. Burada bir tutkulu hayranın bakış açısıyla, bir sanatçının yaratıcılığına ne denli katkı sağladığını görmek mümkün. Ama işin asıl komik kısmı, bu kadar meşgul bir yönetmenin başkalarının “Ne zaman çekeceksiniz?” sorularıyla nasıl boğuştuğu! Gerçekten de, böylesine büyük bir projeyi sadece merakla takip etmenin verdiği heyecan insanı donduruyor.
Tabii, işin uzmanlarına güvenmek şart! Carpenter’ın işin içine girmediğini açıklaması, tabloyu biraz daha karmaşık hale getiriyor çünkü oyunun hayranları olarak, bu projenin ardında kim olduğunu merak etmek kaçınılmaz. Hangi yönetmen, bu karmaşık uzay kâbusunu sinemaya taşıyacak? Daha da önemlisi, bu yönettiği filmde ne tür bir yaklaşım sergileyecek? Hayranlar kafasında kurgularken, biz de “Acaba, uzayda karanlık güçler olunca ne tür bir hüsran deneyimleyebiliriz?” diye sormadan edemiyoruz.
Büyüsü bozulmuş bir oyun dünyasını, sinemaya taşımanın yolu aslında çok ince bir çizgi. Oyuncular, bu tip hikâyeleri yaşarken, onları etkileyen unsurların dışarıda kalmaması önemli. Peki, Carpenter gibi birinin bu projede yer almazken, neden başkalarının bu projeyi üstlenmiş olması düşündürücü değil mi? Gerçekten de, “Dead Space”i beyaz perdeye taşımanın çıtayı ne kadar yükseğe koyacağını hep beraber göreceğiz. Tabii ki ilk önce bir duyarız, sonra da “Yine mi bir başka yönetmen?” diyerek söylenme aşamasına geçeriz 🙂
Eğer gerçekten böyle bir film çekiliyorsa, neden bu zamana kadar gizli kalmış? Bütün bu sorular, sonunda sinemaseverlerin merakını biraz daha artırıyor. Hayranlar olarak Pandora’nın kutusunu açma zamanı gelmiştir desek yeridir. Carpenter’ın pavilyonunun kapaklarını kaldırması, hiç de fena bir fikir değildir. Sanıyoruz ki, yani istiyor da olabiliriz; evet, bu film nereye doğru evrilecek, hangi detaylarla yüklü olacak? Tüm bu sorularla birlikte yaşatacağımız merak, sinema yollarında bolca eğlencenin geleceği anlamına gelebilir.