Ken Levine’in Yeni Projesi Judas: Nostalji ve Hikaye Anlatımının Buluşma Noktası

Ken Levine, BioShock serisinin dahi yaratıcısı olarak nam salmış biri. Şimdi, aynı yoldan ilerleyerek yeniden sahalara dönmeye hazırlanıyor. Bu seferki projesi, Ghost Story Games’in ilk oyunu olan Judas. Yani, bu durum bir “Ken Levine klasiği” haline gelecek gibi gözüküyor. Bir noktada, Levine’in odasında bir tür “Lego seti” gibi, BioShock ve diğer projelerden topladığı parçaları birleştirip yeni bir oyun yaratmaya başladığını hayal ediyorum. Elbette arada biraz çikolata çerez de yemeden duramıyordur. Bu da doğru, değil mi? Kesinlikle daha önce görev aldığı System Shock 2 gibi bir başarı bekliyoruz.

Nightdive Studios, Levine ile birlikte System Shock 2: 25th Anniversary Remaster’ı çıkardığında, oyun severlerin kulakları dört açıldı. Elbette bu merak, Judas hakkında da yoğunlaşmış durumda. Nihayetinde Levine, bir oyunu çıkartmadan önce bin bir türlü plan yapıp “bize ne tür bir tat verecek?” sorusunun cevabını arıyor. Tam da bu noktada, kendisinin yeni oyunu hakkında söylediklerine kulak vermek gerekiyormuş gibi görünüyor. Özellikle de “hikaye anlatmaya odaklanma” vurgusu oldukça dikkat çekici. Sanki, artık tüm oyuncuların birer nespreso fincanı gibi, kafalarında yüzyıllar boyunca damıttıkları oyun tecrübelerini canlandırmaya çalışıyor.

Levine, “Judas”ın canlı hizmet veya çevrimiçi oynanış yerine hikaye anlatımına odaklanacağını belirtirken, sanki bu “geleneksel bir oyun” ifadesiyle eski günlerin güzelliklerine bir selam duruyor. Bu da, onu klasik oyun unsurlarıyla dolu bir nostalji yolculuğuna çıkaracak! Gerçi, eski oyuncular olarak bizim bir gözümüz hep çikolatalı keklerde, diğer gözümüz de bu yeni ve “eski tarz” hikaye anlatımı deneyiminde olacak. Umarım ki Judas, bizim gibi eski tarz oyuncuları tatmin eder, zira son yıllarda yaşadığımız “güçlü bir hikaye bulamama” sendromu inanın can sıkıcı hale geldi!

Levine’in sözlerine bakarak, Judas’ın “eski tarz” oyunculara hitap edeceği söylenebilir. Bununla birlikte, sadece eski oyun ikonu hobileri değil, aynı zamanda bu tarzın getirdiği zaman geçirme eğlencesi de önemli! Düşünsenize; oturuyorsunuz, yanınıza popcorn alıyorsunuz ve “Kahramanımız bugün ne yapacak?” diye merakla ekrana odaklanıyorsunuz. Ama bir yandan, “Ya bu oyunda da bir çevrimiçi para kazanma aracı olursa?” gibi korkular da belirmiyor değil! İşler böyleyken, merakla bekliyoruz. Umutlar büyük ama biz de sırf ki pes etmeyeceğimizi duyurmak istiyoruz – hey, “eski tarz oyuna” kalbimizle bağlıyız!

Sonuç olarak, oyun dünyası yavaş yavaş dönerken, Levine’in vaatlerini de umarız yerine getirir. Yakından takipteyiz ve bu yeni projeden oldukça ümitliyiz. Yaşadığımız aşırı “para kazanma” çılgınlıklarından sonra bir nostalji rüzgarının eseceğini hissediyoruz. Umarım ki Judas, bizlere yeniden o güzel günleri hatırlatır ve oyunculuğun “eski tadını” hatırlatır!