Konrad Tomaszkiewicz: Yapay Zekanın Oyun Dünyasındaki Sınırları
Konrad Tomaszkiewicz, yapay zekanın oyun dünyasında nereye kadar gidebileceğini araştırıyor. Robotların en iyi oyun arkadaşı mı, yoksa baş belası mı?
47 dakika önce
Konrad Tomaszkiewicz, oyun dünyasının parlak yıldızlarından biri olarak, yeni nesil oyunların yaratımına olan tutkusu ve yaratıcılığı ile tanınan bir isimdir. Hani her kasvetli günde yağmurdan sonra açan o gül kırmızısı gökyüzü vardır ya, işte o devasa oyun endüstrisinde de Konrad gibi yıldızlara ihtiyaç var. Her ne kadar yapay zeka şu an hayatımızın birçok alanında devrim yaratacak potansiyel taşısa da, birazdurun bakalım, bu teknolojinin her sorunu çözüp, oyunun ruhunu alıp götürmesine izin veremeyiz! Yani, kim kimdir?
Tomaszkiewicz’in Eurogamer’a verdiği röportajda yılın oyunu olarak Dispatchi görmek, ruhumuzda bir sıcaklık oluşturuyor. Dispatch her yönüyle etkileyici bir yapım, tamam anladık Konrad, ama yapay zeka buradan ne anlar? “Benim için yılın oyunu bu, ben bu oyunu seviyorum.” demekle kalmayıp, yapay zeka ile ilgili bazı ilginç noktaları da gündeme getiriyor. Görünen o ki, yapay zeka oyun geliştirmenin en havalı kısmı olamayacak! Bu sadece elbisesini giymeleri için birer manken olması kadar geçici bir durum.
Konrad, yaratım sürecinin insani yanına vurgu yaparken şunu unutmuyor: “Böyle bir oyun yapmak için hisseden, içinde yaratıcı bir ateş olan, bir şey kanıtlamak isteyen insanlara ihtiyaç var.” Yani yapay zeka bir galaksiyi keşfedebilir ama kendisini altın renkli rol yapma oyunlarıyla sınırlı tutup duyguları anlamakta çuvallayacağından bahsediyor. Sanırım duygular, AI’dan çok daha karmaşık ve “bir anı duymak” gibi soyut bir kavramı kavrayamayacak kadar karmaşık.
- Yapay zeka bir ressam olabilir mi? Bize bir Mona Lisa çizebilir mi?
- Muhtemelen olur ama hangi ruhla?
- AI’dan gelen şeyler, yalnızca belli bir algoritmanın çıkardığı sonuçlar olacaktır.
Tomaszkiewicz’in yapay zekaya karşı bir nefreti yok, sadece yanlış anlamalar yaratmamak için kafasını eğiyor. “AI, Google Translate gibi bize yardımcı olan bir araç olmalı” diyor. Evet, yanlış anlamadık. Eğer AI, insan öğrenimini zorlaştıracak bir varlığa dönüşürse, bir türlü kurtulamayacağımız yapay bir kabus haline gelebilir. Tombik bir balık gibi takılı kaldımız anlar yaşatabilir.
Sonuç olarak, Konrad’ın görüşlerine katılmamak elde değil. Yapay zeka, hiç şüphesiz ki bazı alanlarda faydalı bir araç. Fakat oyun dünyası… Ah o oyun dünyası! Tanrı ya da Tanrıça gibi yaratıcı insanların hayal gücünün bir yansımasıdır. Bunu kimse basit bir algoritmaya teslim edemez! Bir makinenin insana benzer duygu ve düşünceleri anlaması zor görünüyor. Gear başı ile ilgili tartışmalara devam edelim, insan ruhu bambaşka bir şey.
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?