Juniper araştırma firması, oyun dünyasının en heyecan verici ve bir o kadar da tartışmalı konularından biri olan loot box mekanikleri üzerine bir rapor yayımladı. 2025 yılına gelindiğinde, bu mekaniklerin firmalara yaklaşık 20 milyar dolarlık bir gelir getireceği öngörülüyor. Yani, oyun firmaları için loot box’ların, bir nevi altın yumurtlayan tavuk gibi olacağı iddia ediliyor. Ancak bu tavuk, bir süre sonra yumurtlamayı bırakabilir; zira oyuncuların bu iş modeline karşı ilgisinin azalması ve yeni yasal düzenlemelerin devreye girmesi gibi faktörler, loot box gelirlerini tehdit ediyor. Yani, oyun firmaları bir yandan kazanç peşinde koşarken, diğer yandan bu kazançların peşinden koşan oyuncuların gözünde “kumar” olarak damgalanma riskiyle karşı karşıya kalıyor.
Juniper’in hazırladığı raporda, loot box’lara yapılan harcamaların yıllık bazda %5 artacağı tahmin ediliyor. 2020 yılında bu mekaniklere harcanan para yaklaşık 15 milyar dolardı. Rakamlar böyle gidecek olursa, 2025’e gelindiğinde 230 milyondan fazla kişinin loot box satın alacağı öngörülüyor. Bu kişilerin büyük çoğunluğunun mobil oyun oyuncuları olacağı söyleniyor. Yani, bir yandan cebimizi boşaltan bu kutuların peşinde koşarken, diğer yandan mobil telefonlarımızı elimizden düşürmeyeceğiz. Neden mi? Çünkü “bir tane daha açarsam belki bu sefer süper güçler kazanırım” umuduyla dolup taşıyoruz.
Ancak dikkat! Juniper, loot box gelirlerinin yavaşlayacağı konusunda uyarıda bulunuyor. Bunun sebepleri arasında, insanların bu iş modelinden sıkılmaya başlaması ve çeşitli ülkelerde bu mekaniklere dair yeni yasal düzenlemelerin ortaya çıkması yer alıyor. Yani, oyuncuların içindeki “şanslıyım” hissi, belki de yasal düzenlemelerle birlikte “şanssız” bir hal alacak. Raporun yazarlarından Nick Hunt, bu durumun ciddiyetine dikkat çekerek, “geleneksel loot box mekanikleri, istismar olarak kabul edilebiliyor ve bu durum, haklarında artan yasal düzenlemelere neden oluyor” diyor.
Bazı ülkeler, loot box’ları kumar olarak nitelendirip yasal düzenlemelere gitmeye çalışıyor. Örneğin, 2017 yılında Star Wars Battlefront 2’nin çıkışıyla birlikte, bu mekaniklere yönelik tepkiler iyice artmaya başladı. Çeşitli ülkeler, bu kutuları kumar mekaniği olarak değerlendirip yasaklama yollarını arıyorlar. Hatta 2020 yılında ESRB (Entertainment Software Rating Board), loot box içeren oyunlara uyarı koymaya başladı. Yani, oyun firmaları artık “loot box açmanın eğlenceli olduğu” mesajını verirken, aynı zamanda “aman dikkat, bu kumar olabilir!” uyarısını da yapma ihtiyacı hissediyorlar.
Sonuç olarak, oyun firmaları loot box mekaniklerini çekici kılmak ve kumar düzenlemelerinin dışında kalmak için yeni stratejiler geliştirmek zorunda kalacaklar. Kim bilir, belki de gelecekte loot box’lar, birer şans kutusu yerine, birer “şanssızlık kutusu”na dönüşecek. Oyun yayıncılarının bu konuda nasıl bir yol izleyeceği ise merak konusu. Belki de loot box’ların içi, bir gün şanslı bir kutudan çok, “yeni bir yasal düzenleme” ile dolup taşacak!