Çoklu evrenlerin ve yeni karakterlerin her köşede belirmesiyle birlikte, Marvel Sinematik Evreni (MCU) tam anlamıyla bir karnaval haline geldi. Daha önce Loki dizisiyle birlikte, paralel evren kapısının aralanması, izleyicilere adeta şeker gibi bir tat vermişti. Sonrasında Doctor Strange in the Multiverse of Madness filminde açılan o kapıdan dışarı bir canavar fırlayıverdi! Gerçekten de bu canavarı kontrol altına almak hiç de kolay görünmüyor. Loki’de ışık tutulan Kang, şimdi de Ant-Man and the Wasp: Quantumania’nın baş kötüsü olarak karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Kafalarımız karışmasın diye özellikle belirtelim ki, Kang çoklu evrenlerin kendi çapında bir yıldızı olmaya aday!
Şu anda MCU’da adeta bir karakter cenneti var. Her köşede bir Captain America’nın, “Napsak bu duruma,” diye düşündüğünü hayal edebiliyoruz. Sonsuz sayıda varyantın ortaya çıkması, izleyici kitlesi açısından bir karmaşaya yol açıyor. Kang gibi zaman ve mekan bükülmesinde uzman bir karakterle birleştirildiğinde, işler tam anlamıyla içinden çıkılmaz bir hâl alıyor. Marvel’ın iş işten geçmeden bu durumu toparlayabilmesi için kısa bir yol bulması gerek!
Bazen düşünüyorum da, bu karmaşa içinde sadece basit bir Wolverine’in bir şeyler pençelemesini görmek isteyen hayranlar, kendilerini ne kadar ezik hissettiklerinin farkındalar mı? Sonuçta, her köşeden fırlayan yeni hikaye ve karakterlerle birlikte, basit bir kahramanlık hikayesine ulaşmak neredeyse imkansız hale geldi. O yüzden, bu çoklu evren projeleri içinde kaybolmuş hisseden birçok izleyici var. Zamanında çok beğendiğimiz Thor, işine gizli kapaklı bir hayat yaşamaktan uzak kalmış durumda, bir yandan ise Kang’ın da durumunun iç açıcı olduğunu söyleyemem. Hakikaten bu çoklu evrenlerin içini görmek, bazen garip bir kabusa dönüşüyor!
- MCU’nun Yeni Kötüsü Kang The Conqueror Kimdir?
- Loki Dizisinde Gördüğümüz T.V.A. Nedir?
Benim tahminime göre, Ant-Man 3 filminde, 17 Şubat 2023’te vizyona girecek olan orijinal, Earth-616 usulü Kang’ı göreceğiz. Bu filmde Loki ve Doctor Strange gibi çoklu evrenlerin kapı açıcılarıyla karşılaşmak ise muhtemelen kaçınılmaz bir son. Gelişmelerin bizi nereye götüreceği konusunda oldukça meraklıyım ama yıkılma ruhu taşımayan biz izleyiciler için, bu kaotik yapının içinde kaybolmak, bambaşka bir macera olmaya aday. Umarız bir gün, yolları tekrar doğru istikamette buluruz ve “Wolverine içindeki o hayvanı!” yeniden görme şansı yakalayabiliriz.