Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

4 dakika okunma süresi

6

Matrix 4’te Yeni Sırlarla Dolu Bir Yolculuk: Neo ve Trinity’nin Dönüşü

Neo ve Trinity geri döndü! Matrix 4'te yeni sırlarla dolu bu yolculukta kahkahalara ve ilginç sürprizlere hazır olun!

admin

3 saat önce

Matrix 4’te Yeni Sırlarla Dolu Bir Yolculuk: Neo ve Trinity’nin Dönüşü

Filmler, hayal gücümüzün sınırlarını zorlayan ve bizi başka bir dünyanın kapılarına açan harika oluşumlardır. Ve bir de “Matrix” serisi var ki, o da resmen bir efsane haline gelmiş durumda. Şimdi, Matrix 4 ile ilgili yeni gelişmelerle karşınızdayız. Ne zaman başladığı, ne zaman bittiği belli olmayan çekim süreçleri ve sürekli ertelenmelerle adeta bir sinema maratonuna dönüştü. Ancak nihayet, sanki Matrix’in içine girmişiz gibi hissediyoruz. Cinema Con’da yapılan duyurular sayesinde, bu filmle ilgili bir dizi bilgi renkten renge geçiyor. Hatta fragman bile burada yayınlandı, ama ne yazık ki şimdilik onu izleyemiyoruz. Ama merak etmeyin, detaylara ulaşmayı başardık!

Öncelikle, efsanevi *Ressurections* isminde bir süper kahraman ismini onayladılar ki bu çok heyecan verici! Fragmanın başlangıcı ise oldukça ilginç. Neo’nun terapistiyle olan sahnede, Neil Patrick Harris gibi bir ismin terapisti canlandırması bize biraz “Hadi ama! Ne yapıyoruz burada?” dedirtiyor. Neo’nun rüyalarından bahsetmesi ve bu rüyalarda önceki filmlerdeki olayları anlatması, “Acaba adam bir tür arıza mı geçirdi?” sorusunu akla getiriyor. Düşünsenize, rüya görüyor ve o rüyada çıktığı her dövüş sahnesini birer birer tarif ediyor! Terapist de “Evet, gördüm. Zaten çoğunun hayali!” der gibi yirmişte kafe köşesinde dergileri karıştırıyor olabilir. Altında yatan anlamı tam olarak anlayabilmek için biraz daha ‘kırmızı hap’ lazım gibi görünüyor.

Filmin ilk fragmanına bakınca, zamanın ilginç bir şekilde farklı aktığını düşünmekteyiz. Öyle ki, Neo ve Trinity’nin yer aldığı sahnelerde, sanki birbirlerine yabancıymış gibi bir hava var. Trinity’nin “Daha önce tanıştık mı?” demesi ise tam bir “Biliyorum ama unuttum” anı. Gerçekten, geçmişin ağırlığı ve filmdeki belirsizliklere yapılan bu göndermeler bizleri düşündürüyor. Matrix’in karmaşık yapısı içerisinde insanların hafızalarıyla oynanıyor olması hiç de yabancı bir durum değil. Ayrıca filmin sonlarına doğru Yahya Abdul-Mateen II’nin canlandırdığı gizemli karakter, Neo’ya hem kırmızı hem de mavi hapı uzatıyor. *Ciddiyim, bu kadar opsiyon sunulmaz!* Elimizi çantamıza atıp “Hangisini almalı?” diye düşünmeden edemiyoruz.

Tabii ki, filmdeki asıl sorulardan biri de düşmanın kim olacağı. Çünkü bildiğiniz gibi, Agent Smith de neden bilinmez ama artık yok. Yani yeni bir düşman kim? Desem ki, belki de Matrix’in çikolata fabrikasıydı ve Neo’ya o çikolatayı vermeyen bir şirin sayfa düşmanı çıkar. Kim bilir? Tüm bu sorular, beyaz perdede bizi bekleyen gizemleri daha da artırıyor. Orijinal Morpheus, Laurence Fishburne kadroda yer almasa da, genç bir Morpheus olarak Abdul-Mateen’i görmek umudunu taşımıyor değiliz. Red pill/Blue pill dedikçe, Morpheus’u bir nevi yeniden doğmuş gibi izlemek çok eğlenceli olabilir. Yani film, geçmişe dair pek çok sürprizle dolu olması muhtemel. Ve tabii bir noktada, Neo ve Trinity’nin tüm geçmiş olayları hatırlayacağı düşünülüyor ki bu da bambaşka bir eğlence katmanı ekliyor.

Sonuç olarak, bu film için oldukça meraklıyız. Filmler biraz da bu duygu yoğunluğu ile hazırlanıyor, öyle değil mi? Hep birlikte less matrices, more fun diyerek, yeni filmin bize neler getireceğini görmek için sabırsızlanıyoruz. Bir başka heyecan dolu filme doğru ilerlerken, çerezlerinizi de hazırlamayı unutmayın, çünkü her an patlayan bir sürpriz seçim gerekebilir!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?