Microsoft ve Activision Blizzard: Oyun Dünyasında Devrim Yoksa Kriz mi Geliyor?

Microsoft’un Activision Blizzard’ı satın alma çabası, tek başına bakıldığında bile oldukça fantastik bir senaryo sunuyor. Bir dev, başka bir devle evlenmeye çalışıyor, gibi düşünün! Zamanla, oyun dünyasında farklı karakterler ve senaryolar arasında salınan bu alışveriş, muhtemelen bir aksiyon filmi senaryosundan farksız bir hal alacak. Ancak, bu evliliğin ne kadar sağlıklı olacağı, sadece imzalar atıldığında değil, düzenleyici kurumların gözünden düşecek veya yükselecek incelemelerde gizli. Şu an için hâlâ daha “sonuçsuz” iken, iki taraf da bu “düşman evlilik” konusunu büyük bir merakla izlemeye devam ediyor.

İngiltere’deki rekabeti düzenleyici kurum CMA, bu ayın başlarında süregeldiğimiz bu macerayla ilgili bazı şok edici raporlar paylaştı. Burada çıkan veriler arasında dikkatimi çeken bir şey var – PlayStation oyuncularının oyun sürelerinin %40’ının birinci ve üçüncü şahıs nişancı oyunlarında geçtiği. Yani, neredeyse yarısı! Evet, doğru duydunuz, yarısı demek “Yaşasın kurşunlar!” demek! Bu durum, konsol pazarında nişancı oyunlarının ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Overwatch ve Call of Duty gibi oyunların, yalnızca birer oyun değil, aynı zamanda zihinlerde yer eden kültürel ikonlar olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Bu noktada, “peki, nişancı oyunlarının bu kadar fazla oyun süresi alması neden bu kadar önemli?” diye sorabilirsiniz. İşte, tam burada olayın komedi kısmı devreye giriyor. Oyun dünyasında bu tür oyunların popülaritesi arttıkça, kaçınılmaz olarak bir “kült anlamında bağımlılık” durumu ortaya çıkıyor. Adamlar “bir şarjör doldurma” psikolojisine kapılıyor ve saatlerce savaşa giriyorlar; kahveniz bir yere gitmedi, ama size sunulan mermiler “yavaşlatıcı etki” yapıyor! Bu durumda, Activision Blizzard’ın bu tür oyunların imparatorluğunda bir yeri olmayacaksa, nerede kalacak? Yani, bu şirketin eline geçmesi durumunda oyun dünyasında neler olacağına dair bir fikrimiz bile yok.

Bir başka önemli nokta da, bu satın alımın olması durumunda rekabetin nasıl etkileneceği. Kim bilir, belki de Microsoft, Call of Duty’yi sadece Xbox’a özel yapar ve PlayStation sahipleri bunun karşısında ne yapacağını şaşırır. Oyunları almak için efsane mantık: “Üç dedem seni oynatmadı, ama ben seni Xbox’a alırım!” Ama bu durumda, rekabetin ne olacağı belirsiz. Eğer satın alma veto edilirse, Microsoft bir sonraki planını düşünmeye başlayacak ve belki de başka bir geliştirme ile karşımıza çıkacak.

Sonuç olarak, rekabet kurumlarının vereceği kararı ve bu durumun nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyoruz. Belki de hepsi birer nişancı oyunu senaryosuna dönüşecek, ama şimdilik her şey biraz belirsiz. Oyun dünyasının bu dev satın alımında neler olacağını görmek için oyun kontrol kumandamızı elimize alıp oturup bekliyoruz. Umarız, kalan puanlarımız bir yere gitmez!