Microsoft’un Filistin Protestolarına Verdiği Tepki ve Teknoloji Üzerine Tartışmalar

Microsoft, Filistin protestolarına tepkisini verirken, “Neden bu kadar Windows açıyoruz?” demiş! Teknolojiyle sahaya inen tartışmalar burada!

admin

Dün sabah saatlerinde, Microsoft’un eski ve yeni çalışanları, East Campus Plaza’nın çok hoş ve göz alıcı bir bölümünde bir araya geldi. Burası, Microsoft’un sürekli yenilik peşinde koştuğu ama bazen de – ne yazık ki – çok sıkıcı olabilen bir yer. Ama bu sefer durum farklıydı! Protestocular, oldukça dikkat çekici bir duruş sergileyerek alanın adını “Şehit Edilen Filistinli Çocuklar Meydanı” olarak değiştirdiler. Ah, evet! Artık ironik bir şekilde “yeni adıyla” anılan bu alanda havaya özgürlük sloganları ve belirgin bir rahatsızlık hâkimdi. Ne de olsa, “No Azure for Apartheid” isimli grup bu protestonun başını çekiyordu.

Bu grup, Microsoft’un İsrail ordusuyla yaptığı işbirliğini ve bunun sonuçlarını çok etkili bir şekilde eleştiriyor. Kısaca, Microsoft’un teknolojilerinin gözlerimizin önünde kötüye kullanıldığını ve bunun da Filistin üzerindeki çatışmaların alevlenmesine yol açtığını düşünüyorlar. Tabii ki, bu grubun içerisinde çalıştıkları şirkete gönül vermiş bazı isimler de mevcut. Yani, burada “şirket kalesinde içerden gelen eleştiriler” olayının sıcak örneklerinden birini yaşıyoruz. Grubun yönelik suçlamaları gerçekten oldukça sarsıcı! Microsoft, “Merhaba! Biz teknolojimizle bir şeyleri değiştirmek için buradayız!” demektense, ortaya biraz kafa karıştırıcı bir durum çıkmış durumda.

  • Protestoların Nedeni: Grubun şikayetlerine göre, İsrail ordusu Microsoft teknolojilerini etkin bir şekilde kullanarak Gazze ve Batı Şeria’daki milyonlarca iletişimi takip ediyor ve analiz ediyor. Şahane, değil mi? Bu sayede İsrail’in belirli bireylere karşı “nefis” bir şantaj yaptığını ve bazı hedefleri belirlediğini iddia ediyorlar. Tabii ki, bu iddialar karşısında Microsoft’un sessiz kalması oldukça dikkat çekici.
  • Protesto Annesi: Protestonun ortasında duran ve grubun bir üyesi olan Nisreen Jaradat, olayın merkezinde yer aldı. Jaradat, öldürülen bir Al Jazeera gazetecisinin son mesajına atıfta bulunarak, Microsoft’u anahtar bir rol üstlenmekle suçladı. “Microsoft, dijital silah üreticisi olarak suç ortağı olmuştur” diye belirtti. Şimdi, bu durum hepimizi düşündürüyor. Tanımadığımız bir tehlikenin, kitap okumak gibi görünse de, aslında sinema filmi senaryosu yazabileceği de açık!

Microsoft’un bu duruma yanıt vermemesi, şirketler dünyasında çoğu zaman alışık olduğumuz bir durum. Bütün bu olaylar bir yana, çalışma hayatının getirmiş olduğu zorlukları ve karışıklıkları düşününce, bu protestonun asıl amacı ne? Gerçekten de Microsoft çalışanları olarak bir saniyeliğine bile bu soykırıma destek vermemek için gösterilen bu duruş, şu anki çağda tek bir kişinin bile yapmaya çalıştığına tanıklık ediyor olabiliriz. Açıkçası, bu tür eylemler, sadece bireylerin değil, aynı zamanda büyük şirketlerin de sorumluluklarını nasıl yerine getirmesi gerektiği konusunda düşündürücü bir dizi soruları gündeme getiriyor.

Sonuç olarak, Microsoft’un karanlık taraflarıyla savaşan bu grup, birçok insana ilham veriyor. Bazı insanlar değişimin lafını edip durur, ama bazıları bu değişimi açıkça yeşil bir çim gibi serinleten bir rüzgâr gibi hissediyor. Belki de protestolar, en azından bazı insanların fikrini değiştirmeye yardımcı olacak bir yol olarak değerlendirilebilir! Hepsi bir yana, eğlencenin de tadını çıkaralım, değil mi? Protestoların başında insanların bu denli samimi durması, hayatın birçok farklı yüzünü gösteriyor; gülümsemek her zaman en iyi silah değil mi ki?

İlgili Gönderiler

Exit mobile version