Ms. Marvel: Yeni Süper Kahramanın Yolculuğundaki Potansiyel ve Eksiklikler

Ms. Marvel, süper güçlerini test ederken arada kaybolan çoraplarını bulacak mı? Potansiyeli var ama o çoraplar bir yandan işte!

admin

Marvel dizi evrenini ilk keşfettiğimde içimde bir heyecan dalgası oluşmuştu. Özellikle WandaVision ile başlanan yolculuk, beni oldukça etkiledi. Ardından gelen Loki gibi projelerle bu evrenin zenginliği kat kat arttı. Fakat nedendir bilinmez, birkaç dizi sonrasında Marvel sanki “Nasılsa izlenecek, biz gazı verdik.” mantığına dönüşmeye başladı. İlk başta çok çalışkan ve yapıcı olan Marvel, yavaş yavaş tembellikten sıyrılamaz hale geldi. Örneğin, Moon Knight karakteri oldukça ilginç bir hikaye sunmasına rağmen, genel olarak bu durumu daha da kötü hale getirmemek için direniyordu. Fakat Ms. Marvel konusunda aynı şeyi söylemek çok mümkün değil, bu konuda üzgünüm. Gerçekten de, süper kahraman olma hayaliyle büyüyen bir genci izlemek çok keyifliydi, ama Kamala Khan, sanki birdenbire her şeyi öğrenip düşmanlarla yüzleşmeye gidiyormuş gibi oldu. “Kardeşim, sen daha dün bu alet ne ki böyle diye geziyordun, şimdi nasıl ustası oldun?” dedirten sahneler gözlerimin önünde dans etmeye başladı.

Biraz da yeni süper kahramanları görelim. Pakistanlı bir kahramanı tanıtırken oranın gelenek ve göreneklerine saygı göstermeleri, ve Amerika’nın dünyanın geri kalanından haberinin olmaması hakkında yapılan espriler fena değildi. Ancak bu kadarla sınırlı kalmamaları gerektiğini de hissettim. Birçok bölüm, Kamala’nın kökenine ve Pakistanlı oluşuna çok takılıp kalıyordu. Bu noktada Amerikalı izleyicilerin böyle şeyleri izlemesi gerektiğini düşündüğüm için eleştirmiyorum, ama bunun sırf “Çünkü yaptık” mantığıyla değil, gerçekten içselleştirilerek yapılması gerektiğini düşünüyorum. Dizi, ana hikaye bazında 3 bölüm de olabilirmiş gibi bir izlenim yaratıyor ve bu da senaryonun ne kadar eksik olduğunu gözler önüne seriyor.

Lise yıllarını geride bırakan bir süper kahramanın yolculuğu temalı içeriklere alışkın hemen hemen herkesiz. Marvel’ın böyle konularda tecrübesi var, ama bu hikaye için çok daha güçlü yan karakterlere veya karizmatik bir düşmana ihtiyaç vardı. Düşmanın motivasyonu ve sonuçlar hakkında hiçbir şey hissetmedim ki bu durum hikayenin sonunda tatmin edici bir deneyim sunmadı. Kamala’nın dostları Bruno ve Nakia’yı sevimli bulsam da, karakterlerin hikayedeki etkisi kaybolduğunda, diğer gençlerin araya girerek tüm tadı kaçırdığını fark ettim. Neredeyse her yan karakter yarım kalıyor. Bana göre Bruno ve Kamala arasında ortaya çıkabilecek güzel bir kimya, senaryo tarafından elimizden alınıyor. Hani bu ikiliyi görmek ne kadar da güzel olurdu, ama yok, o da nafile.

Dizide beni gerçekten saran ve bu türe yenilik getiren tek unsur, Iman Vellani ve onun sevimliliği oldu. Kullanılan o “bizden biri” algısı, Tom Holland’ın ilk duyurulduğu anlarda yakaladığımız sıcaklık hissini aklıma getirdi. Ekranda gördüğümde hemen sarılasım geldi. Etnik kimliği sayesinde klasik Amerikalı-beyaz-çocuk kalıbından sıyrılmaları da, farklı karakteristik özellikler görmemizi sağladı. Bu durumda, 19 yaşındaki bu genç kız, bütün diziyi tek başına sırtlıyormuş gibi bir izlenim verdi. Üstelik, izlerken bana keyif veren birkaç an yaşattı ki bu da güzelim Marvel dünyasında büyük bir şans.

Çizgi Romandan Fırlamışçasına desek, dizinin her yönüyle kötü olduğu da söylenemez. Çizgi roman estetiğini yansıtan baloncuklar ve o eğlenceli animasyonlar oldukça başarılı bir şekilde hazırlanmış. Renkli tonlar ve Pakistan’a atılan o sarı filtre haricinde, cıvıl cıvıl bir atmosfer sundu. Kamala’nın heyecanını izleyiciye aktarma yönteminin de oldukça etkileyici olduğunu düşünüyorum. Karakteri bir çizgi roman panelinde görsem bundan fazlasını beklemezdim bile. Genel olarak CGI anlamında Marvel dizileri arasında en iyisi olmasa da, animasyonlar bendeki mutluluk hissini artırdı. İlk bölüm ise diğer bölümlerden oldukça farklıydı. Keşke o tatlı ambiyansı koruyabilseydi. Karakter, gün geçtikçe kaybolması ve gereksiz bir amaç peşinde koşar hale gelmesi durumunu izlemek insanı üzüyor. Umarım kaybolan potansiyeli gelecekte görme şansımız olur.

Iman Vellani’yi gerçekten tebrik etmekten kendimi alamıyorum; hem çok samimi hem de çok tatlı biri. Marvel’a olan tutkusu ile oynadığı karakterin paralelliği, hem kendisi hem de izleyici için mutluluk verici. Samimiyeti ekrana da yansıyor. Umuyorum ki, karakteri gelecekte daha kaliteli projelerde görmek nasip olur. Çünkü bu karakter ve oyuncu tarafından çıkarılabilecek potansiyeli daha fazlası için görmek, film dünyası açısından oldukça iyi bir gelişme olabilir. Ne de olsa Marvel, karakter hikayeleri açısından talihsiz başlangıçlara alışık, bu nedenle karşımıza gerçekten iyi bir hikaye çıkması imkânsız değil.

Dizinin sonunda bir de credits sahnesi var. Eğer izlemeyi düşünmediyseniz bir bakın derim. Karakter hakkında önceden bilgim olmadığı için olayların nasıl bağlanacağını bilemiyorum, ama geleceği için meraklıyım. Bir sonraki Ms. Marvel’a kadar görüşmek üzere! Yönetmen: Meera Menon. Oyuncular: Iman Vellani, Fawad Khan, Yasmeen Fletcher, Matthew Lintz, Rish Shah. IMDB Notu: 6.1. Editörün Notu: Marvel dizilerinin kalitesinin bir yılda nasıl düştüğü çok üzücü. Gelecek dizilerden umudumu kaybetmemekle birlikte, bu duruma bir çözüm bulurlar umarım.

Son Karar: 3/5

İlgili Gönderiler

Exit mobile version