Criterion Games tarafından geliştirilen Need for Speed Unbound, bu cuma günü oyun severlerle buluşmaya hazırlanıyor. Gelecek olan yenilikler ve heyecan verici yarış deneyimi ile kim bilir belki de bir sonraki büyük patlama bu oyunda gizlidir. Ama biliyorsunuz ki, oyun dünyasında heyecan kadar merak da önemli; dolayısıyla oyunun nasıl bir performans göstereceğini hepimiz sabırsızlıkla bekliyoruz. Haliyle, bu bekleyiş esnasında aklımızda birçok soru var. Neyse ki, birkaç gün sonra tüm merak edilen soruların yanıtlarını alabileceğiz.
Oyunun kreatif direktörü Kieran Crimmins, Eurogamer ile yaptığı röportajda NFS Unbound hakkında oldukça ilginç bilgiler paylaştı. Ama dikkat çekici olan, sadece bu yeni oyun değil; aynı zamanda nostaljik Burnout serisi de gündeme geliyor. Yani, yarış oyunları sevenlerin kalplerine bir nebze olsun dokunulmuş oluyor. Crimmins, Burnout serisine geri dönüp dönmeyecekleri sorusuna verdiği yanıtta, “Şu anda yeni bir Burnout oyunu planlanmıyor. Ancak, stüdyomuzun en çok tutku ve bağlılık duyduğu iki oyunun Need for Speed ve Burnout olduğunu belirtmek isterim. Şu an için böyle bir plan yok, ama gelecekte Burnout yapmayı çok isteriz” şeklinde konuşuyor.
Bunu duyan Burnout hayranlarının içinde bir umudun filizlenmesi kaçınılmaz. Ama tabii ki, bu konuda son kararın Electronic Arts’a ait olduğunu unutmayalım. Sonuçta, EA’in elinde birçok yarış oyunu markası bulunuyor ve Burnout da bunlardan biri. Önümüzdeki dönemlerde seriyi yeniden ele alıp almayacaklarını veya Project Cars serisine yaptığı gibi fişini mi çekeceklerini görmek için sabırsızlanıyor olmalıyız. Kim bilir, belki de bir gün Burnout’ı tekrar görürüz ve onda kaybettiğimiz tüm hız ve heyecanı bir kez daha hissederiz!
- Burnout hayranları için umut dolu bir haber; umutsuz olmamakta fayda var.
- EA, birçok yarış oyunu markasına sahip, ama hangilerini kullanacak?
- NFS Unbound’un performansı merakla bekleniyor; kim bilir belki de sürprizlerle doludur!
Oyun dünyası öyle bir yer ki, bir gün her şey çok güzel giderken, diğer gün ansızın bir yere kapak atabiliyor. Herhangi bir antrenman yok, sadece hız ve duvara çarpmak için başlıyoruz! Burnout’un kalbimizde bıraktığı yaralar hâlâ taze, yeni bir oyunla neler yapabiliriz düşüncesi bile içimi kıpırdatıyor. Şu an yapmamız gereken tek şey sabırlı olmak ve beklemek. Eğer Burnout geri dönerse, belki de kendi içimizdeki yarışçı ruhu yeniden alevlendirebilir! Belki de o gün geldiğinde, “Bir zamanlar Burnout vardı ve biz de oradaydık!” diye haykıracağız.