Neon Blood, nedir bu? Bir kez daha macera oyunlarına meraklı olanlar için bir müjde! Uzun zamandır takip ettiğim bu oyun, tam da damak tadımıza uygun bir macera sunuyor. Ama tabii ki, bu macera bir o kadar karanlık ve siberpunk temalarıyla bezeli. Yani, ne yalan söyleyeyim, gölgelerin arasında kaybolmuş bir şehrin sokaklarında dolaşmak üzere güçlü bir kahramana ihtiyacımız olacak. Meridiem dağıtımcı firma olarak, kaotik bir evrenin kapılarını aralarken, ChaoticBrain Studios gibi isimlerden beklentimiz elbette yüksek. Kasım ayında çıkacak olmasının da heyecanını yaşıyoruz. Hani derler ya, belki de ‘bir devrim’ yaratacak bir oyunla karşı karşıyayız!
Oyun, bizi 2053 yılına götürüyor. Evet, yanlış duymadınız, tam tamına 30 yıl sonra bir atmosferdeyiz ki bu atmosferde 3. Dünya Savaşı’nın izleri hâlâ silinmemiş. Hayatta kalanlar, sadece tek bir mega yerleşim biriminde; Viridis’te yaşam mücadelesi veriyor. Merak etmeyin, bu yerleşim birimi düz bir yer değil! Viridis, iki şehirden oluşuyor: Bright City ve Blind City. Bir tarafta lüks, diğer tarafta çaresizlik. Sanki bir masal kitabının sayfalarından fırlamış gibi! Kıyamet sonrası bir hayatta kalma mücadelesi veriyorlar ve bu ikili dünya, olan biteni daha da ilginç hale getiriyor.
Kahramanımız Axel McCoin, bu karanlık şehirlerden birinde, yani Blind City’de yaşayan, zeki bir dedektif. Ama hani dedektif olunca akla Sherlock Holmes gelmesin. Axel, toplumun derin yaralarına parmak basarak, adaletsizlikler karşısında sesini yükseltmeyi hedefliyor. Vay be, doğru mu duydum? Bir devrimci dedektifimiz var! Adalet arayışında kararlılığıyla öne çıkıyor. Kim bilir, belki de bu sırada birkaç komik durumla karşılaşacak. Öyle ya, siberpunk dünyasında kahramanların düşmanları da en az bizim kahramanımız kadar ilginç olmaya mahkum – onlarla savaşırken biz de gülmeye doyamayabiliriz!
Ama bir dedektifin işi sadece kahramanlıkla da bitmiyor tabii ki. Axel’in iyi tarafı kadar kötü düşmanları da var. Düşünsenize, aksiyon dolu anlar, komedi unsurlarıyla birleşiyor. *”2 şehir arasında neler oluyor?* ” diye sorsak, farklı yanıtlarla karşılaşmak garanti! Kimi güçlü müttefiklerle yan yana gelecek, kimi ise belalı düşmanlarla amansız bir kovalamacanın peşinde koşacak. Öyle zamanlar gelecek ki, kendimizi kahkahayla gülerken bulabileceğiz. Oyun, sadece cesaret değil, aynı zamanda mizah da barındıracak!
Axel McCoin, bu zorlu yolda amacına ulaşabilecek mi? Bunu görmek için tam 2 ay beklememiz gerekecek. Gerçekten heyecan verici bir bekleyiş! Neon Blood, 26 Kasım’da aramıza katılacak. Umutla bekliyoruz, beklemek zor ama bu oyun bizim sabrımızın karşılığını verecek gibi görünüyor. Macera burada başlıyor ve sanat, oyunun görselliğiyle birleştiğinde, günümüzün pek çok sorusuna ilginç çözümler sunabilir. Sabırsızlıkla beklemekteyiz, gözümüz ekranlarda!