Netflix, herkesin evde kaldığı bu dönemde bir kez daha karşımıza çıkarak, abonelik ücretlerini artırma kararı aldığını duyurdu. Yani, evde kalma eğlenceniz biraz daha pahalıya mal olacak gibi görünüyor. Elimizi cebimize atıp, “Neden bu kadar pahalı?” diye sormak yerine, “En sevdiğim dizi için ne kadar daha verebilirim?” diye düşünmeye başlayacağız. Anlaşılan o ki, Netflix artık sadece dizi ve film izletmiyor; aynı zamanda cebimizi de biraz terletiyor!
Öncelikle, standart abonelik paketinin fiyatı 13$’dan 14$’a çıkmış. Yani artık aynı anda iki cihazda film izlerken, cebimizdeki paranın bir kısmını da Netflix’e yollayacağız. Hadi onu geçtik, UHD destekli özel paketin fiyatı da 16$’dan 18$’a yükselmiş. Yani, 4K çözünürlükte bir dizi izlemek için artık daha fazla ödemek zorundayız. Temel paket ise şimdilik 9$ olarak kalmış, ama bu da pek uzun sürmez gibi görünüyor. Belki de bu paketi alanlar, “Ben sadece filmlerimi izlemek istiyorum, neden sürekli zam yapıyorsunuz?” diye sormaya başlayacaklar.
Geçen yılın Ocak ayında Netflix, Amerika’daki fiyatlarını artırmıştı. Ardından, Haziran ayında Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 20 Avrupa ülkesi için zamlar yapılmıştı. O zamanlar doların 5.78 lira olduğu günleri hatırlıyor musunuz? Şimdi bu rakam kulağa biraz komik geliyor, değil mi? O günlerde 2 lira zammı pek kimse umursamamıştı çünkü herkes Netflix’in sunduğu içeriklere dalmıştı. Şimdi ise, “Acaba bu sefer ne zaman zam gelecek?” sorusunu sormaktan kendimizi alıkoyamıyoruz.
Şu anda Amerika dışındaki ülkelerde herhangi bir zam haberi yok. Ama geçen sefer olduğu gibi, birkaç ay sonra Avrupa fiyatlarında da bir güncelleme yapılması oldukça olası. Netflix Türkiye’den bir açıklama gelirse, “Oh be, en azından biraz rahatladık!” diyeceğiz. Fakat, bu zamların ne kadar olacağı hâlâ belirsiz. 2 lira mı, yoksa daha yüksek bir fiyat mı? Kim bilir, belki de Netflix, “Artık zammı 10 lira yapıyoruz!” derse, hepimiz birbirimize bakakalacağız.
Netflix’in 2020’nin 3. çeyreğinde %22.7’lik bir artışla 790 milyon dolar gelir elde ettiğini biliyoruz. Yani, bir yandan fiyatları artırırken bir yandan da kazançlarını katlamaya devam ediyor. Ama bu durum yeni abone sayısında ciddi bir düşüşe neden olmuş. Birinci çeyrekte 15.7 milyon, ikinci çeyrekte 10 milyon, üçüncü çeyrekte ise sadece 2.2 milyon yeni abone kazanmış. Bunu duyduğumuzda, “Acaba herkes mi dizi izlemekten vazgeçti?” diye düşünmeden edemiyoruz. Belki de insanların cebindeki parayı başka bir yere harcama zamanı gelmiştir!
Sonuç olarak, Netflix’in tüm dünyadaki abone sayısı 195 milyon. Bu sayı gerçekten etkileyici, değil mi? Ama işin komik tarafı, her bir abonenin cebinden çıkan paranın, Netflix CEO’suna, “Bunu yapabilirim!” dedirttiği gerçeği. Şimdi herkes, “Hadi bakalım, bu sefer ne kadar ödeyeceğim?” diye düşünürken, biz de en son izlediğimiz dizinin tadını çıkaralım. Çünkü eninde sonunda, Netflix’in sunduğu içerikler, bazı para birimlerinin değer kaybetmesinden çok daha değerli!