Nvidia RTX 5070: Gerçekten 4090 ile Mücadele Edebilecek Mi?

Nvidia, RTX 5000 serisi kartlarıyla kesinlikle soğutma işinde büyük bir sıçrama yapmış. Fakat, durumun yalnızca bu kadar basit olmadığı, CES 2025’te CEO Jensen Huang’ın yaptığı açıklamalarda net bir şekilde ortaya çıkıyor. Adam sanki başka bir gezegenden gelmiş gibi – “RTX 5070, 4090 ile aynı performansı sunacak; ayrıca RTX 5090, bunun iki katı!” dedi. Yani cidden, nasıl bir dünya hayal ediyor bu adam? Yok, bu kartlar 4090 ile kapışabilir ama sadece belirli koşullar altında ve tabii ki “mükemmel” ayarlarda. Hadi gelin, bu durumu biraz daha yakın bir bakışla inceleyelim ve gülümsemeye çalışalım.

DLSS4 teknolojisi sayesinde RTX 5070’in, bulunmaz hint kumaşı gibi bir performansa ulaşacağı belirtiliyor. Fakat bu teknoloji, yalnızca desteklediği oyunlarda etkili. “Multi Frame Generation” dedikleri şey, RTX 4000 serisindeki Frame Generation’ın bir üst seviyeye geçişi gibi görünüyor. Yani, eski modelde takılı kalan bir araba gibi düşünebilirsiniz. Bunda bir sorun yok, ama “süper hız” demek, efsane hızda giden bir cip almakla aynı şey değil. Yüksek FPS sağlama iddiaları, elbette ki gözlerimizi bayram ettirecektir. Ancak, unutmamak lazım ki, bu teknoloji esasen gereksiz yere tepki süresini artırmaktadır, yani temel oyun deneyimini ülke sınırları dışına çıkartabilir.

Oyuncuların yüksek kare oranları istemesi, bir bakıma hemen hemen her oyuncunun ortak arzusu. Daha akıcı bir grafik akışı ve tepki süresinin kısalması, bu işin temel taşları. Ama biliyorsunuz ki, Elden Ring gibi bazı oyunlarda FPS düşüşleriyle karşılaşıp takla atma zamanlamasını kaçırınca, o dağılan muazzam baklavalara yanma etme ihtimaliniz artıyor. “Yüksek FPS düşük tepki süresi”, Counter Strike ve Valorant gibi rekabetçi oyunlarda vazgeçilmezdir. Ancak Nvidia Reflex teknolojisi, tepki süresini azaltmak için söylediği her şeyde tam anlamıyla bir hyperbol değil, kabul edelim. Kısaca, FPS artışı anlamına geldiği söylenen bu teknolojilerin aslında oyun deneyimini “gibi” iyileştirdiği söylenebilir.

• Örneğin: Bir oyuncu olarak, tek kişilik oyunlarda çok yüksek bir FPS yakaladığınızda, tepkilerinizi yanıltacak kadar yavaş hissettiren bir efektle karşılaşabilirsiniz.
• Çözüm bulmak: Eğer 60 FPS alıyorsanız ve görüntüde bir akıcılık arıyorsanız, Frame Generation yerine gerçek performansı artıran bir sistem tercih etmelisiniz.

Şimdi biraz matematik yapalım. Farz edelim ki RTX 5070, 240 FPS sunmuş olsun; ancak gerçekte bu kart yalnızca 60 FPS vermekte. Aynı zamanda, RTX 4090’ın 120 FPS sunabildiğini düşünelim. Yani, bu iki kart aslında büyük bir oyun farkı yaratmıyorlar. Ancak 5070’in 12 GB VRAM’i var, 4090’ın ise 24 GB. Eğer “Indiana Jones and the Great Circle” gibi performans aç gözlü oyunlarla karşılaşırsanız, 12 GB VRAM uzunca bir süre sonra yetersiz kalacaktır. Yani, kartların yetenekleri ne kadar abartı olursa olsun, gerçekten performans kaybı yaşanacak bir noktadan sonra bu yalanlar çökmeye başlıyor.

Sonuç olarak: RTX 5070’in 4090’la aşık atacak bir kapasitesi yok; bu kadar basit. Parayı çöpe atıp da bu kartlardan birini almayın derim. Sonuçta herkes oyun oynamak istiyor ama bir yere kadar değil mi? Yani bir not: Nvidia’nın sunduğu avantajlar, sadece bir pazarlama hilesi olarak kalabilir; AMDF’nin de benzer bir teknolojiyle geri döneceği düşünülse de, ortada net bir gelişim göremediğimiz sürece, bu kartları pek ciddiye almamakta fayda var!