Evet, evet, Overwatch 2 ile geldiğimiz yer tam anlamıyla bir kısır döngü! Orijinal Overwatch’ın büyüsüne geri dönerken, Blizzard bize bir dedikodu kulisi gibi sürprizler sunuyor. Önce “Hadi bakalım, 5 karakterle oynayın, ne de olsa eskiyi özlüyoruz” dediler. Sonra durumu toparlamak için birden 6 karaktere döndüler. Şimdi ise, bu komik yolculukta, Overwatch: Classic ile adeta zaman makinesine binip 1 oyun geriye gidiyoruz. Bu tam olarak “Nostalji Festivali” gibi bir şey! Ah, eski güzel günler… 6v6 mücadelelerine döneceğimiz bu etkinlik, tam anlamıyla gençliğimizin oyun sesi gibi!
Etkinlik, başlar başlamaz merak uyandırıyor; kahramanların orijinal halleriyle dönecek olması adeta “Beni çağırdınız mı, işte ben buradayım” diyen eski dostlar gibi! Bunu yaparken bir yandan da 2 Aralık’a kadar sürecek ve bizleri vintage bir oyun atmosferine sokacak. Evet, bir zamanlar bu kahramanlara tapıyorduk! Artık onları tekrar görünce eski sevgilimize rastlamışız gibi olacak; heyecanlı, ama biraz da gergin bir atmosfer olabilir. Oyun dünyası böyle bir şey işte!
Blizzard’ın yaptığı açıklamalara bakılırsa, etkinlik süresince işler biraz karışacak gibi görünüyor. Karakterlerin çeşitli değişimlere uğrayacağı, yani tam anlamıyla bir kahraman metamorfizmi yaşayacağımız belirtilmiş. Bu değişikliklerle birlikte, eski GOATS metasına kadar uzanacak farklı oyun senaryoları deneyimleyebileceğiz. Yani, bir yanda nostalji, diğer yanda absürt bir oyun deneyimi! Bir kedinin gidip yedi canlı bacakları üzerinde dans ettiğini düşünün, işte bu etkinlik de tam olarak o noktaya varabilir.
Haritalarımız da bize geçmişten bir şeyler hatırlatacak. Orijinal 12 haritayı tekrar ziyaret etmek, sanki eski arkadaşlarımızla yeniden buluşmak gibi olacak. Biz de “Hah, beni unuttun mu? İşte buradayım!” diyeceğiz. Ama iyi haber şu ki, bu haritalarda gerçekleşecek her mücadele, bir tür geçmişe dönüş yolculuğu gibi olacak. Tıpkı eski Lezzetler Dükkanı’na girmeye benziyor; her köşede nostaljik tatlar var!
Kısacası, Overwatch: Classic ile birlikte hem gülüp geçebileceğimiz hem de derin düşüncelere dalabileceğimiz bir süreç bizi bekliyor. Belki bir gün bu evrim sürecini üst bir zeka inceleyecek. Ama şu anda biz sadece bu nostaljik yolculuğun tadını çıkarmalıyız. Öyleyse, dostlar, eski kahramanlarımıza selam duralım ve bu nostalji yolculuğuna hazır olun! “Bak deminden şimdiye geldim!”