Her şeyin bir ilki vardır, değil mi? Sony, Naughty Dog’un efsanevi başı Neil Druckmann ile gerçekleştirdiği röportajı olduğu gibi kaldırınca aklımıza “Acaba bu çocuklara ne oldu?” diye sormadan edemedik. Basın dünyası hiç de göründüğü gibi eğlenceli değil; ne zaman birinin eline bir mikrofon verip “Şimdi söyle bakalım, oyun dünyasını nasıl değiştireceksin?” diye sorsanız, ortalık bir anda karmaşaya döner. İşte bu da o tür bir vakaydı. Druckmann, röportajda bizi “ana akım oyunların algısını değiştirecek bir başyapıt” konusunda heyecanlandırırken, Sony, bu yazıdaki “belirgin hatalar ve yanlışlıklar” sonrası, “Bunu biz yazmadık, ama herkes bizi kötü anladı” minvalinde bir açıklama yaptı.
Röportajın ilk ayakları atıldığında, Druckmann büyük heyecanla yapay zeka ve hikaye anlatımı üzerine konuşuyordu. “Hikaye anlatımı, oyunlarımızın ruhudur,” derken, içinde bulunduğumuz durumu düşününce, “Ya şimdi ruhumuz ne oldu?” diye merak etmeden geçemiyoruz. Hatta Twitter’da “Cümlelerim, bağlamım ve amacım kayboldu!” diye haykıran Druckmann, sanki çokça kaybolmuş bir turistle karşılaşmışçasına bir ruh hali içindeydi. Elbette, basın bu vahim durumu es geçmedi ve “Druckmann’ın aslında neler demek istediği bu değil, sevgili okuyucular!” diye haykırdı. Ama sonuçta, Sony’nin o müdahaleci ruhu devreye girdi ve röportajı kaldırmaya karar verdi.
Bütün bu kaosu yaratacak kadar bazıları iyi para kazanıyor! Son olarak Sony, “Hatalar var, özür dileriz,” dedi. Ama bizlerde bir soru oluştu, bu hata nereden çıkmıştı? Yoksa, yapay zeka o kadar ileri gitti ki, röportaj metnini kendisi yazdı da biz mi fark etmedik? Bunu düşünmek bile kafa karıştırıcı, değil mi? Eğer yapay zeka gerçekten böyle bir metin yazdıysa, sanırım bize de bir sonraki turnuva için hazırlanmak lazım! Kendi yapay zekamızla bir röportaj yapsak, acaba hikaye kurgusu ne kadar eğlenceli olurdu? Veya bir “Yapay Zeka ve Kahkahalar” isimli bir yarışma düzenlesek, yapay zekaya karşı insan zekası arasında kanlı bir savaş mı olsa? Hadi, düşünmemizi sağlayan bu şarkı gibi duruma biraz da eğlence katmayı unutmayalım.
Düşünün ki, Sony’nin bu aşamada kendi iç hesaplaşması! “Röportajda Neil’in ifadelerini yanlış yansıttık, şunu yaptık, bunu ettik” derken, aslında neler düşündüğünü de merak etmiyor değiliz. Tepkiler o kadar büyük ki, herkesin dikkatini çeviren bu olaylar dizisi, belki de oyun endüstrisi için ruhsal bir yolculuk. En nihayetinde, bu olayın sonu hangi yöne gidecek, biz de merakla bekliyoruz. Bana kalırsa, bu işin ardında yatan komedi unsurları, gelecekte yapılacak tüm röportajların çerçevesini değiştirecek nitelikte! Öyleyse, biraz sabırlı olalım ve yapay zekanın bir sonraki komedi romanında nasıl bir rol alacağını bekleyelim.