İnternet öncesi dönemlerde, oyun seçimlerimizi yaparken kapak fotoğraflarına bakarak karar veriyorduk. O zamanlar, “acaba bu oyunda zombi var mı yok mu?” sorusunu kapaktaki görsellere bakarak anlamaya çalışıyorduk. Oyun dergilerinin ve incelemelerinin hayatımıza girişiyle bu sistem biraz daha sağlıklı hale gelse de, hala o eski alışkanlıklarımızı koruduğumuz bir gerçek. Şimdi, Steam’de gezindiğimde kapak resimlerine takılıp kalıyor, bazen bir anlığına delirmiş gibi bu resimlere dikkatle bakarken kendimi buluyorum. Ama ne yazık ki son yıllarda kapak fotoğraflarındaki değişim beni fazlasıyla düşündürüyor.
Kapağın tasarımında artık estetik kaygıdan ziyade, ödüller ve yüksek puanlar ön plana çıkmıştır. “Bakın bu oyun, Kellogg’s’ın en sağlıklı kahvaltısı gibi! Ödül kazandı!” şeklinde bir algı yaratılıyor. Hatta bazı kapaklar o kadar ödüllü ki, sanki yarışma dolayısıyla kapakları altın kaplamışlar gibi görünüyor. Steam’in yöneticileri bu durumu fark edip, “Kapağın üzerinde zıplayan ödül rozeti artık bitti!” demek zorunda kaldı. Artık kapaklarda ödül veya yorum notları bulunamayacak. Bu durumdan Valve’ın memnun olduğunu söyleyemem; muhtemelen işin içinden bir türlü çıkamadılar ve “Nasılsa biz yapımcı değiliz, bırakın kendileri yapsın,” dediler.
Yeni düzenlemeyle birlikte, 1 Eylül’den itibaren bu tip kapak tasarımlarının tamamen yasaklanacağı belirtildi. Yani, “Kapak üzerinde başka bir oyunu temsil eden yazılar veya grafikler olamaz,” derken aslında yaptıkları bu işi oldukça sıkı bir şekilde denetlemeyi planlamalarıdır. Bir yerde bir grafik tasarımcı var ve “Niye başka oyunları temsil ediyor?” diye sorduğunda, belki de gözleri dolu dolu oluyordur. Sanki kapak görselinin dünyası, sıradan bir sabahın kahvesi gibi aşırı karmaşık ve belirsiz hale geldi.
Bir yandan da, oyun yapımcıları yeni bir güncelleme ya da yama yayınladıkça kapak resimlerini değiştirebileceklerini düşünüyorlar. “Artık bu kapak resmini yeni bir kapakla değiştiriyoruz!” dediklerinde, içimde bir hüzün uyanıyor. Kapağın yerini değiştirmek, evdeki en sevdiğim tabloyu duvarda yer değiştirirken hissettiğim o “ama o oradaydı” duygusunu hatırlatıyor. Ama endişelenmeyin, bu yeni kapak tasarımları yine de eski kapaklar kadar esprili ve ilgi çekici olabilir. Sonuçta bir tasarımcı kapak yaparken mutlaka çılgınca yaratıcı düşünmek zorundadır; çünkü eski kapaklar, ruhlarından bir parça bırakmadan yaşayan yalnız ruhlardır.
Oyun dünyası her geçen gün değişiyor, her yeni oyun ile birlikte kapaklar da evrim geçiriyor. Eski sistemin ne kadar ilginç olduğunu hatırlamamak elde değil: Kapak fotoğraflarını incelediğimiz o günlerde, belki de ödüller pek de önemli değildi. Oyunun içindeki deneyimler ve eğlence unsurları ise her şeyden değerliydi. Şimdi ise, ne yazık ki kapak tasarımının yoğun ödül vurgusu yüzünden yaratıcılığın önüne geçiliyor. Belki de karşıma yeni bir kapak çıktığında, içimde bir ‘kapak nostaljisi’ uyanır ve eski tasarımlarımın değeri haline gelse bile, yeni tasarımlara da saygı duymak zorundayım.