Paradox Interactive’in CEO’su Ebba Ljungerud, dün yaptığı açıklamada, görevinden çekildiğini duyurdu ve bu durum adeta bir oyun senaryosu gibi gelişti. Lakin bu çıkan sorunları çözemeden istifa etmesi, her ne kadar bir sürpriz olmasa da, bazı oyuncular ve çalışanlar için duygusal bir çöküş yarattı. Bu kararı almasına neden olan “şirketin gelecekteki planlarına ve stratejisine yönelik görüş farklılıkları” ifadesinden ne kastettiği ise hâlâ bir muamma. Acaba şirketin geleceğine dair hangi hayali hedefler kurulmuştu ki, başındaki kişi bile bu hayallere katılamadı? Ya da birden herkesin giydiği sanal gerçeklik gözlüğü, sadece bir kişinin göreceği farklı renklerde mi takılmıştı?
Yönetim Kurulu Başkanı Håkan Sjunnesson ise Ljungerud’un liderliğindeki sonunda “çok iyi işler yaptığına” vurgu yaparak, ona bir nevi “teşekkürler” mahiyetinde bir açıklama yaptı. Tam olarak yine aynı kelimeleri söyleyen Håkan, “Onun yönetiminde organizasyonel yapı, oyuncu topluluğu ve oyun projelerinde ciddi gelişmeler sağlandı” dediği anda, akıllara hemen bir soru daha geldi: “O halde neden istifa etti?” Gerçekten de, ikili ilişkilerdeki en büyük sıkıntılardan biri olan görüş ayrılıkları, genelde balayı dönemlerinden sonra ortaya çıkar. Burada da böyle olmuş gibi görünüyor. Yoksa son yıllarda şifreli sosyal medya hesaplarından birbirleri hakkında dedikodu mu yapıyorlardı?
Gözler şimdi yeni CEO Fredrik Wester’in üzerinde. Hali hazırda Ljungerud’un görevi devraldığı adam olarak bilinen Wester, geçmişte de benzer bir kısırdöngü yaşanmıştı. Uzun bir aranın ardından tekrar devralmasının altında yatan sebepler muçtu bir bilmece gibi. İstifa eden bir haliyle göreve getirilmesi, adeta bir döngü oluşturmuş durumda. Peki ya bu sefer durum ne olacak? Yeni liderin tavrı şirketin kurtuluşu için yeterli mi olacak? Umarım bu seferki görev süresi daha uzun olur da, oyuncular da bir nebze rahat nefes alır ve “Bu da neydi böyle?” diyenlerden olmayı bırakırlar.
Öte yandan, son yıllarda Paradox Interactive’ın yola koyduğu projeler genel olarak iyi gitti gibi görünse de, bazı karanlık noktalar beni düşünmeye sevk ediyor. Özellikle Vampire: The Masquerade – Bloodlines 2 oyunu üzerindeki belirsizlikler, bu yönetim değişikliğiyle doğru orantılı mı? Yoksa yeni yönetim, bu tür projelere daha geniş bir perspektiften bakma potansiyeline mi sahip? Bilmiyoruz, ama heyecan Eylül ayına kadar bitecek mi derseniz, orası tartışılır! Birçok insan, bu işlerin nasıl gelişeceğini merakla bekliyor ve biz parmaklarımızı gererken yalnızca birbirimize espriler sıkıştırıyoruz.
Bir oyun stüdyosundaki değişikliklerin sonuçları hakkında nasıl bir cümle kurulur, bilemiyorum ama elimizde bir gerçek var, o da Paradox Interactive her daim bizi şaşırtıyor. Yönetim değişikliği, her ne kadar belirsiz bir durum yaratıyor gibi görünüyor olsa da, bu durum aynı zamanda yeni umutlar da doğurabiliyor. Kim bilir, belki de sular durulduğunda, takım ruhları yeniden pekişecek ve bir sonraki büyük projeleri doğuracak muhteşem bir sinerji yakalayacaklar. Elimizde değil, neler olacağını görmek için sabırsızlanıyoruz!