Uzun zamandır bu oyunu heyecanla bekliyordum sevgili oyun tutkunları. O kadar süre geçmiş ki, hangi etkinlikte listeme eklediğimi bile hatırlamıyorum. Ancak, duyurulmasının ardından sabırsızlıkla beklediğim bu oyunu inceleme zamanı geldiğinde ekibi topladım ve dedim ki, artık hepiniz benimle Party Animals oynuyorsunuz, mesele kapandı! Yıllarca beklemeye değer mi, bilinmez; ama sanırım bu zaman dilimi oldukça keyifli geçmiş.
Party Animals, teknik olarak anlatması oldukça basit bir oyun. Farklı oyun modlarında hayvanlar gibi birbirinizi dövüyor ve harita dışına atmaya çalışıyorsunuz. Ancak, tanıdığınız insanlarla oynayınca bu daha da eğlenceli hale geliyor. Ragdoll fiziği oldukça aktif; karakterler oldukça jöle gibi hareket ediyor, kollar ve bacaklar ise oldukça esnek. Bu da ortaya eğlenceli ve absürt görüntülerin çıkmasına neden oluyor, ancak karakterlerin tamamen kontrol edilemez olduğunu söyleyemem. Bu “blelelele” seslerinin kaynağı olan simgelerde farklı bir eğlence var.
Biliyorum, belki de muazzam bir incelemenin içinde kaybolmuş durumdasınız, fakat Party Animals’ı gördünüz mü? Bir göz atın lütfen; başka nasıl tarif edebilirim ki?!
Bu oyunda karakterlerimizin yapabileceği şeyler oldukça basit. Yumruk atmak, tekmelemek, zıplamak, uçan tekme atmak gibi hareketler mevcut. Ancak, oyunun bölüm tasarımlarını ve “silahlarını” mutlaka takdir etmek gerek. Çünkü oyunu tekrar tekrar oynamanızı sağlayan en önemli öğeler bunlar. Örneğin, iki kişilik takımlara ayrılıp bir şelalenin üstündeki hareketli bir köprünün üzerinde kalmak, gerçekten zorlayıcı olabilir. Ben orada sabit kalmayı başaramadım, sanki sürekli yanlış zamanda ve yanlış yerdeydim! Ardından, kara delikli bir bölüme geçtik. Haritanın ortasındaki kara delik aktif hale geldiğinde kendinizi tutmak oldukça kritik hale geliyor. Takım arkadaşlarınızla tutunup karşı tarafı düşürmeye çalışırken kendinizi feda edenler mi, ya da yanlış zamanda vurup bayıltıcı hamleler yapmak isteyenler mi? Ve tabii ki, mücadele harita dışına taşınca da sona ermiyor. Karakteriniz oyunun dışında kalsa bile sahnede kalabiliyorsunuz. Nasıl mı? Tabii ki kalanların kafasına ölü balık atarak veya muz kabuklarıyla kaydırarak!
Yavrusunu sinek kapmış gördün mü?! Oynanışı bu kadar keyifli olan bir oyunun fiyatı ise biraz can sıkıcı. Dolar bazında değerlendirildiğinde oldukça makul; ama AAA oyun fiyatları düşünüldüğünde, bu kadar olması da olası. Kostüm çeşitliliği oyunun içinde mevcut ve bunların çoğu oldukça etkileyici. Ancak bu kostümler de ücretli. Teknik olarak bu kostümler sadece görsellik katıyor ama bu kadar zengin bir kostüm alternatifinin bulunduğu oyunlar genelde bedava olur. Bu noktada, zaten para ödenerek alınan bir oyunda kostüm “açma” gibi bir beklenti doğuyor. Bu da bir kenarda dursun, aklınızda bulunsun.
Sonuç olarak, birkaç arkadaşla oynandığında Party Animals, gerçek anlamda eğlenceli bir deneyim sunuyor. Partinin tadı, tanıdıklarla daha da güzel çıkar. Ancak sevdiğiniz bir haritada birkaç el oynamak da keyifli. Oyun kolu ile oynamak kesinlikle daha rahat; klavye ve fare ile biraz zorlayıcı. Oynanış açısından beklediğime değdiğini düşünüyorum; şimdi müsaadenizle gidip ördek olup yüzmek istiyorum.