XBOX’ın CEO’su Phil Spencer, Game Pass sisteminin şu anki haliyle “sürdürülebilir” olduğunu iddia ederken, pek çok oyuncunun kafasında beliren bir sorunun yanıtını da vermiş oldu. İnanın bana, bu durumu bir çorba gibi düşünün; ne kadar karıştırırsanız karıştırın, bir yere kadar tadını kaybetmiyor! İşte Phil de benzer bir şekilde, Game Pass’in, hem oyunseverlerin kalbini kazanmak hem de şirketin kasasını doldurmak için bir “çorba” gibi homojen bir yapıya sahip olduğunu vurguladı! Şimdi, bir düşünün; Starfield gibi muhteşem bir oyunu almak için 60-70 dolar vermek yerine, Game Pass ile bunu nasıl `ücretsiz` deneyimleyebileceğimizi düşündüğümüzde, içimizdeki küçük çocuk mutlu olmaktan kendini alamıyor!
Tabii ki, Phil’in bu açıklamalarından yola çıkarak dile getirmek istediği başka bir noktayı da göz ardı etmemek gerekir. Game Pass insanların “ennn” kıymetli oyunları kapma fırsatını kaçırmak istemediklerini düşündüren bir sihirli değnek gibi. Bunun yanında, Game Pass olmasa bu oyunların satış rakamları konusunda birçok analistin görüşü de oldukça karamsar. “Sürdürülebilir mi?” sorusuna karşılık olarak Spencer, “herhalde kaç abonemiz olduğunu veya her bir abonenin ne kadar ödeme yaptığını bilmiyor olabilirsiniz” diyor. Bu da bir nevi “Aman canım, bir sulyanaya da benzemiyoruz ya!” şeklinde bir espri katarak, durumun önemini vurgulamak istemesi! Gerçekten de Game Pass’te yer alan oyunların, satıldığında göze çarpan yüksek rakamlarını görmek, oyuncuların içindeki “kütüphane kazanma” hırsını körüklüyor.
Spencer, Game Pass’i büyütmenin Xbox stratejisinin bir parçası olduğunu; ancak firmanın tek odağının bu olmadığını da es geçmiyor. Aslında bu sözlerin arasından beliren başka bir espiri de mevcut; “Xbox’ta büyüyen tek şey Game Pass değil” derken, belki de kendi ofisindeki bitkilerden bahsetti! Bilmeyenler için, ürün yelpazesi genişleyen bir Xbox, Game Pass ile birlikte hayatına birçok renk katıyor. Ama bazen bu kargaşa içinde muhim olan şey suyun altında gizli kalıyor: “Birçok kişi şu anda bizim yolun sonundaki altın dolu bir testi uğruna para yaktığımızı düşünüyor. Hiç de öyle değil.” Bu noktada, Game Pass’in sürdürülebilirliğinden memnun kalmak, bir oyunsever için adeta dünyayı kazanmak gibi.
Microsoft’un Game Pass’e bu kadar güveniyor olması, aslında sadece bambaşka bir dünyanın kapısını aralamakla kalmıyor; aynı zamanda oyunculara sunduğu yeni oyunlarla tekrardan bir “şenlik” havası estiriyor. Gelin görün ki, uygun fiyatlı bir abonelikle bu kadar çok sayıda yeni oyun sunabilmek, yalnızca teknoloji muhalefetleri tarafından alkışlanmıyor; aynı zamanda oyun camiasında birbirine dolanan güven ve sadakat bağlarını da güçlendiriyor. Sonuç olarak, Xbox ve Game Pass birlikte ilerlerken, sanki bir oyun dünyasının “şefkatli annesi” gibi herkesin gönlünde taht kurmaya devam ediyor. Daha ne olsun, siparişler verilmiş, oyunlar indirilmiş, çorba kaynamaya başlamışken; bir sonraki bölümü merakla bekliyoruz!