Rainbow Six Extraction: Strateji ve Takım Çalışmasının Önemi

Daha önce Rainbow Six Quarantine adıyla tanıdığımız ve tüm dünya genelinde merakla beklenen “Extraction”, geçtiğimiz E3 fuarında heyecan verici bir ilk gösterimle karşımıza çıktı. Orada ufak da olsa bir oynanış videosu izlediğimiz bu yeni yapım, tıpkı Siege gibi taktiksel bir yapıya sahip olacak gibi görünüyor. Rainbow Six Extraction, sadece silahlarımızın ne kadar etkili olduğuna değil, aynı zamanda takımımızla olan iletişimimize, stratejik düşünme yeteneğimize ve doğru ekipman seçimlerimize de odaklanmamızı gerektirecek. Yani, bu oyunda yalnızca iyi nişan almanız yetmeyecek, aynı zamanda “dört kafanın bir araya geldiği yerde bir beşinci kafaya da ihtiyaç olacaktır” mantığı ile ilerlememiz şart!

Oyunun yönetmeni Patrik Méthé, yaptığı açıklamalarda bizlere oldukça ilginç bilgiler veriyor. Özellikle “sıka sıka ilerlemenin” mümkün olmayacağını belirttiği anlarda, içimdeki “biraz denemek gerek” düşüncesi yeniden canlanıyor. Tabii ki, bu demek değil ki rakiplerimize pusu kurup, başlarını belaya sokmadan ilerleyebiliriz. Onların taktiklerini de gözlemlememiz, tıpkı bir Sherlock Holmes misali! Méthé’nin belirttiği gibi, kazanmak için yalnızca güçlü silahlara sahip olmak yeterli değil; fırsatları yakalamalı, düşmanın zayıf noktalarını tespit etmeliyiz. Eğer bunu yapamazsak, işler gerçekten çok sarpa saracak. Bunu demek ile “sıkı bir koordinasyon ve strateji ile ilerleyin” demek arasında büyük bir fark var. Birazcık “bakkal usulü” plan yaparak ilerlemeye çalıştığınız takdirde, patates gibi fırlatıldığınızı görebiliriz.

Özellikle kazandığımız deneyimlerin her bir takım arkadaşı için büyük bir önem taşıdığı zamanlarda, sesli iletişim sistemleri devreye girecek. Bu durumda, Özellikle “hakimiyet” kurma vaadi ile oyuncuları etkilemek pek de zor olmayacak. ‘Eğlenceli ve derin’ bir deneyim vaat eden bu yapım, hem düşmanlarla yüzleşirken hem de takım arkadaşlarınızla olan ilişkilerde önemli bir denge kurmanızı gerektirecek. Elbette ki yine bazı bocalamalar yaşanacak ve “o da nereden geldi” sorusunu aklımızdan geçireceğimiz anlar olacak! Ancak endişelenmeyin, çünkü takım çalışmalarının tadını çıkararak, bu zorlukların üstesinden gelebiliriz.

Bir diğer önemli nokta ise, Siege ve Extraction’ın farklı yapılar sunmasına rağmen benzeşen noktalarına dikkat çekilmiş olması. Yani, taktiklerimiz ve stratejilerimiz bu iki oyunda çok fazla paralellik gösterecek gibi görünüyor. Méthé’nin de belirttiği gibi, bu noktada oynanış dinamiklerinin bizi sıkı sıkıya teste tabi tutacağını düşünüyorum. Sonuç olarak, biz oyuncular yine zeka oyunlarıyla dolu bir maceraya atılacağız. Oyun yapımcıları, renkli grafiklerle gözlerimizi şenlendirirken, biz de bu derin taktik deneyimlerini keşfetmeye çalışacağız. Umarım bu yeni macera, hem arkadaşlarımızla geçireceğimiz bu eğlenceli dakikaları, hem de nefes kesici anları bizlere sunar.