Ah, 2025 yılı! Tükettiğimiz patates cipsi ve içtiğimiz kahvenin yanına bir de video oyunu almaktan başka bir şey yapmadığımız zaman dilimi! İşte tam burada Rebel Wolves, bu tür bir nostaljiyi yeniden yaşatmak üzere sahneye çıkıyor. Öyle bir ekip düşünün ki, The Witcher 3’ün oyun ve sanat yönetmenleri gibi dev isimlerden oluşuyor. Bu ekibin ilk eseri “The Blood of Dawnwalker” adını taşıyor ve çıkış tarihi tam olarak 13 Ocak 2025! Sanırım bu oyunu beklerken, takvimdeki günleri saymaktan başka bir işimiz kalmayacak!
Oyun, Orta Çağ Avrupa’sında geçiyor, yani kesinlikle şövalyeler, ejderhalar ve muhtemelen karnında karnabahar olan bir prensese merhaba diyeceğiz. Bu nedenle “Hikaye tabanlı, fantastik bir aksiyon RYO” tanımı gerçekten de bu projeyi özetler nitelikte. Yetişkinlere hitap edecek olması ise kesinlikle ciddiyet katıyor; çünkü oyunun içinde nasılsa bir sır vereceğiz diye düşünmüyoruz! Rebel Wolves, “The Blood of Dawnwalker”ı uzun soluklu bir serinin başlangıcı olarak görüyor, bu da bize gelecekte daha fazla karnabahar ve ejderha ekibi beklememiz gerektiğini söylüyor.
Hikaye ve anlatıma büyük önem verecekler, bu kesin bir şey. Ama dikkat edin, hikaye ağları o kadar karmaşık olabilir ki, bazen “Bu karakter kimdi, sağda mı solda mı yoksa benim arşivde mi?” diye şüpheye düşebilirsiniz. Projenin Unreal Engine 5 kullanılarak geliştirileceği açıklaması da, grafiklerin vasat olma olasılığının neredeyse sıfır olduğu anlamına geliyor. Yani düşen bir kalenin üzerine doğru giden bir ok gördüğünüzde, o ‘ok’ sizi ‘Aman Tanrım!’ dedirtecek kadar detaylı olacak!
Çıkış platformları arasında PC, PlayStation 5 ve Xbox Series var. Geliştiriciler, “Hadi bakalım, istediğiniz cihazda bu macerayı yaşayın!” demek istiyorlar. Yani herhangi bir cihazda kaybolmuş yollarımızı bulacak ve büyük ihtimalle arkadaşlarımızla “Aman, senin oynadığın karakterle benimki kadar sempatik değil!” tarzı diyaloglar dökmeye başlayacağız. Bu oyunun duyuru saati ise tam olarak 00:00 olarak belirlendi. Yani 13 Ocak’ı 14 Ocak’a bağlayan gece yarısı, hepimiz bilgisayar başında “Umarım en azından üzgün değilimdir!” diyerek bekleyeceğiz.
Umarım oyun, içinde sadece ejderha kesimi gerektiren yan görevlerle kalmaz! Aksi takdirde, tüm bu bekleyişimiz, bir o kadar karnabahar ve patates cipsine mal olacak. Oyun dünyası bir yandan heyecanla dolsa da, bir diğer yandan “Karnabaharımı yemeyi unuttum!” diye düşünüyor olacağım. Neyse ki, bu uzun bekleyişte geçmişimizi yeniden keşfedeceğimiz ve yeni dostlar kazanacağımız çok heyecan verici bir macera bizi bekliyor.