Netflix, 14 Ekim’de “Splinter Cell: Deathwatch” animasyon dizisinin birinci sezon fragmanını paylaştı. Evet, yanlış duymadınız! Bir süre önce cennet-pekmez düzeni gibi karışık bir yerde kaybolmuş olan bu dizi, tüm casusluk hayranlarını gülümsetecek bir kış gecesi yudumlanacak sıcak çikolata gibi geliyor. Dizinin baş kahramanı olan Sam Fisher’ı Liev Schreiber seslendiriyor; kendisi Spotlight, Scream ve X-Men Origins: Wolverine gibi filmlerle karşımıza çıkmış bir isim. Daha da ilginci, John Wick’in yaratıcısı Derek Kolstad, projenin baş yazarı ve yapımcısı olarak görev alıyor. Yani, bu diziye tıpkı John Wick gibi bir şeyler katacak, ama bu sefer başında çok daha az silah sesi ve çok daha fazla sır var!
Dizide Liev Schreiber’ın yanı sıra, Janet Varney (The Legend of Korra), Kirby Howell-Baptiste (Killing Eve, The Sandman) ve Joel Oulette (Trickster) gibi isimler de rol alıyorlar. Sonuç olarak, daha önceki sürümlerde olduğu gibi iyi bir kadro kurmak için en iyi isimlerin toplandığı aşikar. Sam Fisher’ın maceraları bir efsane haline gelmişken, “Splinter Cell: Deathwatch” izleyicileri yine aksiyona doyuracak gibi duruyor. Hikaye, “Casusluğun gölgeli dünyasında Sam Fisher bir söylenti ve bir efsanedir. Yeniden sahaya çekilen Fisher, yeni bir aceminin küresel bir komployu çözmesine yardım etmek zorundadır.” şeklinde özetleniyor. Evet, şimdi bir ağabey olma zamanı. Fisher, zaten düşündüğümüz tüm “korkunç” karmaşaları çözecek ve dünya kurtarılacak, değil mi? Belki de “çağırma” tuşunun altında kalacak ve arada kaybolacak, kim bilir? Hayat belirsizliklerle dolu!
Bu arada Ubisoft, 2021 yılının sonunda orijinal Splinter Cell’in remake versiyonu üzerinde çalıştığını duyurmuştu. Ama dört yıl sonra hala yeni bir oyun görememiş olmanın acısını çekiyoruz. Biliyor musunuz, bu yaratıklar başka bir şey üzerinde çalışıyorlarsa, lütfen bir not bırakın! Yani, elimizdeki tek bilgi projenin başında Ubisoft Toronto’nun bulunduğu ve Snowdrop motorunun kullanıldığı. Umarım bu motor, bizi bir gün daha güzel günlere çıkarır; yoksa Fisher’ın sahaya dönüşü sadece çizgi filmde kalacak gibi duruyor.
Bir düşünün, Sam Fisher’ın giydiği siyah kıyafetler, daha önce ondan beklemediğimiz türden bir komedi unsuru sunmaya açık olabilir. Belki de bu sefer çevresindekilere “Casusluk dersleri” vermek için sahaya geri dönüyor. Sonuçta, Sam sadece bir kahraman değil, aynı zamanda eğlence dolu bir serüvenin lideri de olabilir. Sırlarımızı korumak için birileriyle konuşmak yerine bir başkasıyla yine tartışabiliriz; bu da bir casus için oldukça komik bir durumdur, değil mi? Haydi, 14 Ekim’i birlikte bekleyelim! Netflix bizi yine gülümsetmeyi başaracak mı?