Shazam Fury of The Gods: DC’nin Yeniden Doğuşu İçin Bir Umut Mu?

Shazam Fury of The Gods, DC’nin yeniden doğuşu için bir umut mu, yoksa sadece süper kahramanların komedi kulübü mü? Gel, birlikte keşfedelim!

admin

Ah DC vah DC! Herhangi bir DC filmi çıktığında içimde bir korku dalgası yükselmeye başladı. Film iyi mi kötü mü olacak diye düşünmekten öte, asıl korktuğum şey bu sefer “acaba neye sevinip de bir daha göremeyeceğiz?” düşüncesi. Anlayacağınız, basit bir film izlemiyor, süper kahramanların karmaşık evreninde kaybolmuş birer kurban oluyoruz. Zamanla Warner Brothers o kadar çok el değiştiriyor ki, bir filmde olan hiçbir olayın devamını göremiyoruz. Normal bir filmde bu belirsizlik fazla sıkıntı yaratmaz ama, süper kahraman filmlerinde durumu daha da dramatik hale getiriyor. DC’nin bu devamlılığı sağlayamaması, verdiği sözleri asla tutamaması ve her 2 yılda bir yeni bir içerikle bize sürpriz yapmayı denemesi, gerçekten can sıkıcı bir hale geldi.

İşte Shazam Fury of The Gods ile bu korkularım yine doğrulandı. İlk filmin duygusallığının bir kenara bırakıldığını ve daha kaotik bir hikaye ile karşımıza çıktığını söyleyebilirim. Ben, tam bir Shazam hayranı olarak, okuduğum çizgi romanlarda ve izlediğim animasyonlarda gördüğüm Shazam’ı ilk filmde yakalamıştım. Ancak bu seferki film, daha çok Shazam Ailesi üzerine kurgulanmıştı. Hadi gelin, Atlas’ın kızlarını ana kötüler olarak seçen Fury of the Gods’ın senaryosuna bakalım. Eğlenceli ve akıcı bir hikaye olsa da, bu onu iyi yapmıyor. Değersiz bir hikaye olması nedeniyle ne evrene ne de Shazam karakterine pek bir şey katmayan bir film izledik.

Film hakkında en çok hoşuma giden şeylerden birisi, David F. Sandberg gibi birisinin yönetmen koltuğunda oturması. Kendisi, Lights Out ve Annabelle gibi korku filmleri ile tanınan bir yönetmen. Ancak, Shazam gibi çocuksu bir karakterin karanlık yanıyla buluşması beni oldukça mutlu ediyor. Kendi çizgi roman ve film tutkusuyla dolu birisi olarak Twitter’da paylaştığı bilgiler de oldukça ilginç. Ama ne yazık ki, DC’nin bu insanlar gibi değerli yönetmenlerin kıymetini pek bilmediğini de anlıyorum. Sandberg, ilk filmde olduğu gibi bu filmde de çok sayıda görsel şölene imza atmış. Billy Batson’ın çatıdan atlayarak Shazam’ı ilk çağırdığı sahne, bana bu filmde de Shazam’ın gerçek gücünü görebildiğimiz sahneyle hatırlatıyor.

Pek çok insan, filmin geneline bakarak kötü eleştiriler yapsa da, David F. Sandberg’ün renk paleti kullanımına ve sahnelerindeki korku filmi estetiğine hayran kaldım. Filmin açılış sahnesi ve son savaş sahnesindeki görsel efektler, gerçekten başarılıydı. Arada bir “Bu filme göre fazla karanlık ve güzel olmuş!” dediğim çok oldu. DC’nin o kara mizah tonunu çok iyi kullanmış Sandberg, bu konuda başarılı bir iş çıkartmayı başarmış. Ancak, mevcut sorunlar çözüme kavuşturulmadıkça, Tarantino’nun bile elinden gelse harika bir şey izleyemeyeceğimiz kesin gibi görünüyor.

Bir başka eleştirel nokta ise, Lucy Liu ve Helen Mirren’in her ne kadar muhteşem görünseler de bu filmde harcandıklarını hissetmem. Oyunculuklar ortalama altında kalıyor. Shazam Family’nin çocuk versiyonlarını büyük hallerinden daha çok beğeniyorum. Freddy Freeman ve Billy Batson’ın oyuncularının yanı sıra tüm çocuk oyuncular oldukça başarılıydı. Fury of the Gods, çocuklar arasındaki bağı ve Shazam Family yapısını çok doğru bir şekilde yansıtmış. Ancak filmdeki genel anlatımı beğensem de, yine de çok iyi bir film diyemem. DC’nin bir an önce James Gunn’ın liderliğinde evreni tekrar inşa ederek, oyuncuları daha istikrarlı bir hale getirmesi gerekiyor. Bu gidişle ve gişelerle Batman dahi kurtaramaz gibi hissediyorum. Zamanla Infinity War ve Spider-Man: No Way Home günlerini özlemek kaçınılmaz oluyor.

Umarım DC, ileride bu coşkuyu yaratacak bir Justice League filmi ile karşımıza çıkar. Black Adam’sız ve JL teklifi almamış bir Shazam görmek yüreğimi acıtıyor; fakat sonra after credits sahneleri bırakacak gibi görünüyorsa, hâlâ umut var demektir. Her ne kadar hayal kırıklıkları ile dolu bir serüven olursa olsun, James Gunn’ın elindeki tekneye hep beraber yol almak dileğiyle!

Editörün Notu: Unutulmaya yüz tutmuş ama anlık keyif vermeyi başaran bir süper kahraman filmi. Fazlasını beklemeyin. NOT: 7

İlgili Gönderiler

Exit mobile version