Silent Hill f: Korku Oyununda Yeni Bir Dönem Başlıyor!

Gamers, hazır mısınız? Çünkü Silent Hill f geliyor! Ama önce, bu yeni oyunun ruhunu çözüme kavuşturmak için biraz soğuk, karanlık bir odaya girip fısıldayalım. Motoi Okamoto, Silent Hill serisinin yapımcısı olarak, ‘soulslike’ etiketine bir darbe vurdu ve biz de o darbeyi izlemek için çırpınıyoruz. Sanki Okamoto, yanında kaykayla gelmiş bir çocuğa ‘Bu kışın karı değil, bu bir selfie!’ diyen bir yetişkin gibi: “Eh, bu oyun ‘soulslike’ değil, buna katılmıyorum,” diyor. Hemen aklımıza haberlerde yer alan o eski efsaneler gibi bu açıklama çarpaçarpıya geliyor!

Okamoto, Silent Hill f’nin, gamerların kafalarını karıştıran ‘soulslike’ etiketinin tamamen yanlış bir algılama olduğunu savunuyor. Yani, bizler yine de bu sinsi terimle “Ooo, bir dayanıklılık çubuğu var, dodge mekaniği var, bu kesin bir soulslike!” demeye devam edeceğiz ama Okamoto’nun gözünden bu durum biraz “tamam, artık yeter” diye sesleniyor. Hemen ardından eski eserleri hatırlatmaya başlıyor; “Baksanıza, Silent Hill 4’te bile var bu, hatırlıyor musunuz?” Her ne kadar buram buram nostalji koksada biraz şevkat ile sesleniyor, “Dostlarım, bu özellikler yeni değil, 2000’lerin başından beridir korku aksiyon oyunlarının içinde!”

Okamoto’nun söylemiş olduğu bu bilgi, aslında çoğu oyun meraklısının gözünden kaçacak kadar basit olabilir. Fakat sorun şu ki, bizler, bazen bir özellik gördüğümüzde hemen o oyunu bir çuval karanlık ruhla etiketlemeye ve etiketlemeye bayılıyoruz. Mesela hemen ‘Dodge’ yapıp, “Bunun için nasıl bir bilim kurgu hikayesi var, kim bilir?” diyoruz. Mr. Okamoto da açıkça bunu belirtiyor ki, bu sadece bir çuval sorunun başına açmak değil, aynı zamanda geçmişten gelen bayrakları nasıl devraldığınızı gösteriyor.

Öyleyse, Silent Hill f’nin üzerinde daha çok durulması gereken bir konu var: Oyunun geliştirici stüdyosu Neobards Entertainment üzerinde duralım. Bu ekip, daha önce Resident Evil oyunlarının destek stüdyosu olarak çalışmıştı. Resmen dev brandanın altında gizlenmiş bir tıraş makinesi gibi, dikkat çekmemeye çalışsalar da, bu durum dikkat çekti! İyi, kötü, çirkin; o da ne olursa olsun, yaratıcılıklarından paylarını almak için kollarını sıvamış durumdalar. Katilin bozkırda gizli ve kızıla çalan çığlıklarla dolu zindana doğru o kadar rahat hareket ediyor ki, insan düşünmeden edemiyor: “Acaba bu yaratıkların tasarımını kim yaptı?”

Yaratık tasarımlarının Kera’ya emanet oldugunu düşündüğümüzde, biraz da endişeleniyoruz. Ne de olsa, hiç kimse Kera’nın yollarını bilemeyecek, o neymiş ki diyoruz? Belki de Kera, Konami’nin en karanlık sırlarını ve korkularını ona hediye etmiş bir sanatçı! Üstelik bir de senaryo yazarı olarak When They Cry’nin ünlü ismi Ryukishi07 var; sessiz sakin hayalet hikayeleri için zemin hazırlıyor. Korkuların tırnakları acımasızca uzarken, bir hikaye yaratmanın zerafetiyle tasarımlar ortaya çıkıyor.

Ve tabii ki müzik! Akira Yamaoka’nın ruhu, serinin her zamanki bestecisi olarak projeye kattığı derinlik, herkesin üzerine hayal ettiği gölgelerin hiç de kaybolmayacağını vurguluyor. Aksiyon-korku müziği demek; bir anons sesi duymak gibi, ufak bir tırsmayla karışık bir tebessüm habercisi! Peki, bu muhteşem kombinasyonla oyunun çıkış tarihi? 25 Eylül. Kreşendosuyla Huhhh… heyecanı artıran bir tarih! Sessiz çığlıklarla dolu gündemde bu devasa yelkenlilerle bizleri ne tür korkular bekliyor, kim bilir?

Sonuç olarak, Silent Hill f’nin ‘soulslike’ olmadığını anlamak için gözlerinizi daha iyi açın, çünkü bu gizem dolu yolculukta, sınırlara takılmadan geçmişin derinliklerine dalmak için doğru yönde ilerliyoruz! Kim bilir, belki de eski dostlarımız Sadık ve Büyülü Yayından ilhamla bir başka konu daha gündeme gelecek. İyi oyunlar, korkusuz gevezelikler dileriz!