Simon the Sorcerer: Beklenen Geri Dönüş ve Nostaljik Anılar

Simon the Sorcerer, bizler için sadece bir video oyunu değil, aynı zamanda belleklerimizde tatlı anılar bırakan unutulmaz bir macera oyunları serisi. Tam olarak 30 yıl önce, evrak çantaları ve sihirli özler dünya üzerinde dolaşmaya başlamıştı. İlk oyununda Simon’un başına gelenler, bize sadece bir kahramanın değil, aynı zamanda bir anti-kahramanın hikayesini de sundu. Ne de olsa, Simon ne kadar debelenirse debelensin, sonuçta fındık kadar bir baş belasıydı. Hayallerdeki krallıkları kurtarmakla kalmayıp, aynı zamanda gülünç durumlara düşmesiyle de hepimizi güldürmeyi başardı. Hani bazen diyoruz ya, ‘off bu ne gülünç bir durum’ diye, işte o durumlar tam da Simon’un evreninde vücut buluyor.

Geçtiğimiz yıl yayımlanan Simon the Sorcerer Origins duyurusu, bizler için tam bir coşku kaynağı olmuştu. Elbette ki bu duyuru gelince, hazırlıklarımızı yapmaya başladık. Yani, müzik listelerimizi Simon’un o efsanevi müziğiyle doldurup, hayal gücümüzü zenginleştirerek geçmişe dalmaya başladık. Eser’in, Beklediğimiz Indie’ler köşesinde Simon’un geri dönüşü için duyduğu heyecanı dile getirdiğinde, biz de onunla birlikte ‘Simon geliyor!’ diye haykırmaktan kendimizi alamadık. Heyecanla bekledik ama işte, sonuç tam olarak öyle olmadı. İlk çıkış tarihi 28 Mart 2023 olarak belirlendi ancak Mart ayı geldi geçti, bizler ise Simon’un sihirli dünyasına bir türlü geri dönemediğimiz için ortalıkta dolaşan kahverengi yılanlar gibi dolanmaya başladık. Simon, nerdesin? Yoksa seni yedi başlı ejderhalar mı kaçırdı? Kim bilir ki!

Sonrasında gelen erteleme haberi bir nevi sihirli değneğimizin saplandığı yere işaret etti. Hero eğlencesiyle kendimizi avunsak da, gerçeklerin acı yüzüyle yüzleşmek zorundaydık. Smallthing Studios ve Leonardo Interactive, Simon the Sorcerer Origins’in 2024’e ertelendiğini resmen duyurduklarında, bilgisayar ekranımız karşısında ‘Oh, ne kadar da güzel! Daha fazla beklemeye ne dersiniz?’ demekten kendimizi alamadık. Ama biliyoruz ki; önemli olan oyunun kalitesi ve bu sihirli dünyaya uygun bir hikaye ile donatılması. Ne de olsa, Simon’un hikayesinin biraz karanlık bir tünele girmesi, bizim için bir nevi lezzet katacak. En azından, sonsuza dek beklemek yerine yeni bir fragman izleyerek kendimizi avundurabiliriz.

Günümüzde herkesin konuştuğu müjdeli haberlere bir göz attığımızda, oyun dünyası genellikle beklenmedik sürprizlerle dolup taşıyor. Simon’un yeni fragmanını izlediğimizde, içimizdeki çocuk sevinci geri dönüş yaptı. Tabii ki bekleyişi sürdürüyoruz ama bu arada gelin birlikte birkaç öneride bulunalım. Mesela, tüm bu bekleyiş esnasında eski Simon the Sorcerer oyunlarının tekrar gözden geçirilmesi harika bir fikir değil mi? İçimizi ısıtacak o nostaljik anlara tekrar dalmak, hem de Simon’un yaramazlıklarına şahit olmak, muhteşem bir plan olurdu. Bir yere gittiğimizde, aynı zamanda o zamana dönüş yapabilmek, kim bilir? Eğer bilgisayarda bir zaman makinesi yapabilseydik! Böylece oyun dünyasında kaybolmuş baştan çıkarıcı kahramanlarımızla takılmak için tekrar yola çıkabilirdik.

Bekleyişin sonunda ortaya seriye yakışan bir oyun çıkması dileğiyle, biz dişimizi sıkmaya devam edeceğiz. Sonuçta, uzun süreli bekleyişler, genelde tatlı bir ödülle sonuçlanır. Haydi bakalım, simsarlar, asalarınızı hazırlayın! Simon the Sorcerer dönüyor ve bu sefer gerçekten çok komik anlarla geliyor!