Sony’nin Activision Korkusu: Oyun Dünyasında Rekabet Mi, Politik Dil Mi?

Sony’nin, Microsoft’un Activision Blizzard’ı satın almasını engelleme çabaları gerçekten de gülünç bir hal almış durumda. Resmen tüm tuşlara aynı anda basmışlar, sanki dünyayı kurtarmaya çalışıyorlarmış gibi. Birleşik Krallık Rekabet ve Piyasalar Kurumu’na (CMA) gönderilen 22 sayfalık savunmada, Sony Interactive Entertainment’ın “Microsoft, bizi Nintendo gibi yapmak istiyor!” demesi, durumu daha da eğlenceli hale getiriyor. Yani, Nintendo’dan daha sakin ve maalesef daha az rekabetçi bir oyun dünyasına doğru sürüklenmek istemiyorlar. Korkuları, Microsoft’un kendilerini Call of Duty’Siz bırakması ve rekabette köşeye sıkıştırması. Vay be, bu ne büyük bir korku! Sonuçta kim ister ki, oyun dünyasında Mario’larla koşturmak zorunda kalsın?

Ancak Sony, Microsoft’un bu stratejisini eleştirirken bir noktayı gözden kaçırıyor gibi görünüyor. “Call of Duty olmadan nişancı arenasında biz bir hiçiz,” diyorlar. Bu cümlede öyle bir özsaygı eksikliği var ki, neredeyse hayatımızın her alanında bir “Call of Duty” bağımlılığı yaratıyorlar. Yani, Microsoft bunun yerine Sony için 10 yıllık bir anlaşma teklif etmişken, bu korkunun çok da mantıklı olduğu söylenemez. Sonuç olarak, bu süre zarfında Sony, yeni ve rekabetçi bir oyun çıkarabilir. Yani, belki de Call of Duty’yi bırakmanın tam zamanı! Kim bilir, belki de bu yeni oyun tüm çağların en iyi nişancı oyunu olur, ve Sony, “Ben Mario’yum!” diye bağırırken herkesin dikkatini çekebilir.

Tabii ki, bu kadarla da kalmıyor. Sony, eğer Microsoft bu satın alımı gerçekleştirirse, şu anki kullanıcılarının büyük bir kısmının PlayStation ekosisteminden ayrılacağını iddia ediyor. Daha da korkutucu olanı, Microsoft’un Xbox fiyatlarını yükselteceği ve oyunlara zam yapacağı. Peki, sizce bu kadar korkulu rüya görmek dahi Sony’nin fiyatlarındaki artışı önler mi? İhtimalle bu kadar yükseklere çıkmak zor bir durum. Ve bağımsız geliştircilerin o arada zarar görecek olması da ayrı bir konu. Ama unutmayalım ki, eğer Microsoft, Activision’la birleşirse, pek çok bağımsız geliştirici için de yeni bir fırsat doğabilir. Herkesin içinde bir yenilikçi ruh yatar, değil mi?

Sonuç olarak

, Sony’nin korkusu, “Satın alım gerçekleşirse Microsoft, PlayStation’daki en iyi birinci parti oyunlarının toplamının XXX katı kullanıcı etkileşimi yaratan Activision oyunlarını kontrol edecektir” cümlesinde gizli. Ve bu XXX kısmı da ne yazık ki sansürlenmiş! Yani Sony, burada büyük bir sırrı saklıyor olabilir! Belki de bu kısımda rakam olarak ne kadar bir kayıp yaşayacaklarını tam olarak bilemedikleri için, korkudan mı yoksa hesap yapmaktan mı gözü korktu? Kim bilir, ama Activision’ı kaybetme korkusu, bu durumu daha da dramatik hale getiriyor. Sonuç olarak, her iki tarafın da rekabetçi ruhu galiba tam anlamıyla sahneye yerleşmiş durumda. Bütün bunlar, oyun dünyasındaki rekabetin ne kadar enteresan bir hale geldiğini gösteriyor. Oyun oynamak mı, yoksa politik dil kullanmak mı? Sanki her ikisi de birbirini besliyor!