Spider-Man ve Doctor Strange: İkili Dostluğun Çizgi Roman Maceraları
Ağ örmekte usta, büyü yapmayı öğrenirse ne olur? Spider-Man ve Doctor Strange'in eğlenceli dostluk maceralarını keşfedin!
5 saat önce

Çizgi roman dünyası, sıradışı karakterleri, tuhaf olayları ve elbette ki eğlenceli yan karakterleri ile dolup taşıyor. Özellikle bir seride yan karakterlerin nasıl kullanılacağına dair sınırlarda dolaşmak zor, zira bu yan karakterler ya maceraya ekstra bir tat katıyor, ya da tüm hikayenin tadını kaçırıyorlar. Bu durum, bahsettiğimiz birçok popüler seride de geçerli. Mesela Avengers veya X-Men gibi ekiplerde yan karakterler daha çok yer bulabilirken, tek kişilik dev kadro olan karakterler, daha fazla derinliğe ve özgürlük alanına ihtiyaç duyuyor. Üstelik, şimdi hepimizin gönlünde taht kuran Spider-Man ile doktorluk mesleğini icra eden büyücü dostumuz Dr. Strange’in tuhaf dostluğuna göz atmak için 90’lardan fırlamış No Way Home filmini referans alarak yapacağımız küçük bir yolculuğa çıkabiliriz. Merak etmeyin, spoiler vermeden yalnızca bu ikilinin serüvenlerine dair bilgiler vereceğim. Her ne kadar filmdeki büyülü olayları çok derinlemesine irdelemesek de, izledikten sonra hissettiklerimizi ve geçmişe dönük bilgileri hatırlamak oldukça eğlenceli olacak!
Büyücülük 101 1964 yılından bu yana, Spider-Man ve Dr. Strange’in yolları sıkça kesişiyor. İlk karşılaşmaları, 1964’te yayınlanan Amazing Spider-Man Annual’ın ikinci sayısında gerçekleşti. Bu hikaye, iki kahramanın Xandu adındaki şeytani bir büyücünün peşine düşmelerini konu alıyordu. İkili, zaman ve mekân tanımadan bir yolculuğa çıktılar ve bu esnada Watoomb’un asasını ortadan ikiye kırmayı da başardılar. Ancak göz boyamamak gerekirse, sonunda kendilerini galip hissettikleri anlar pek uzun sürmedi. 1960’larda böylesine ilginç bir buluşmanın, dönemin çocukları üzerinde nasıl bir etki bıraktığını merak etmiyor değilim; herhalde yıldızlar geçidi gibi bir şey olmuştur. Çünkü o zamanlar, bu iki karakterin aynı anda sahnede olması oldukça nadir görülen bir durumdu. Tıpkı günümüzdeki sosyal medya fenomenleri gibi o günlerin kahramanları da dikkat çekmeyi başarabiliyordu. Daha sonraki dönemlerde Marvel’ın Team-Up serilerinde yeniden bir araya geldiler ve Xandu’nun karanlık planlarına karşı birlikte savaştılar. Ama gelin görün ki, bu formül hala ısıtılıp, ısıtılıp önümüze konuluyordu. Arada bir şeyler değişiyor tabi, ancak hikayenin özündeki ‘kurtar ve kazan’ mantığı aynen kalıyordu. Merak edenler için, bu sefer Kadavus Kristalinin peşinde koşan Xandu hipnotize edici yetenekleriyle etrafı sararsa da, bu çizgi romanların temel yapısını bozmuyor.
Yayınlanan Korku Filmleri Senaryoları 1972 yılında hikaye unsurlarında bir başka tuhaflık daha karşımıza çıkıyor. 1964’te tanışan bu ikili bir araya geldiğinde, Spider-Man’in aşk hayatı ile ilgili anekdotlar da eklenmeye başlıyor. Cissy adında bir kızla buluşan Peter Parker, bir anda bir kurt adamın saldırısına uğruyor. Evet, gerçek bir kurt adam! Tam o sırada işler sarpa sarıyor ve Peter, Dr. Strange ile olan ilişkisi sayesinde Eye of Aagamoto’yu gün yüzüne çıkarıyor. Al işte, bir anda her şey karmakarışık bir hal alıyor. Dr. Strange bu lanetli duruma karışıyor; çünkü Cissi’yi kurtarmak için lanetli olan bir kurt adam şekline dönüşmüş durumda. Hadi oradan! Yani, kurt adam dediğin senin kapıya gelen bir avcı gibi değil ama durum hiç de komik değil. Ortada bir kurt adam var ve bizim Peter bunu çözmeye çalışıyor ama işin sonunda işler daha da karışıyor.
Gazeteciliğin Avantajları Her ne kadar Spider-Man’in bir süper kahraman olduğunu bilsek de, Peter Parker olarak tanıştığımız o yoksul, çilekeş güler yüzlü genç her zaman daha ilginç geliyor. Her ne olursa olsun, nerede bir fotoğraf çekimi, orada bir haydut kovalamacası vardır. 1998’de çıkan Untold Tales of Spider-Man serisinde Peter Parker, her zamanki gibi rent ödemeye çalışırken, iki tuhaf adamla karşılaşıyor. Ellerinde kadim bir nesne olan Lantern of Lantarr’ı tutuyorlar. Ne tesadüf ki bu adamların amacı o kadını soymak! Ancak bizim Peter’ın örümcek hisleri devreye giriyor ve ardında bir başka hikaye başlıyor. Ancak o fenerin peşindeki bu karmaşık görev sonrasında işler daha kişisel bir hale gelmeye başlıyor. Her ne kadar Dr. Strange devreye girse de, Peter bu gizemli bulmacanın içinde kaybolup gidecek gibi görünüyor!
Bizim Unutturma Büyüsü Vardı Peter Parker’ın gizli kimlik önemine gelince; herkesin bildiği gibi, bu asla bir işaret değil. Öyleki, gizliliği korumak adına maskeli Spider-Man görmek pek iyi bir işaret değil. Yine bir savaşçı gibi sahnesine çıkarak Peter, Strange’in kapısına kadar gelir. Dr. Strange ilk önce muhalefet etse de aile ve sevdiklerini tehlikeye atacak şekilde bir durumla karşılaştığını bilir. Kısacası, sırf bir sorun nedeniyle Spider-Man kimliğini baştan sona açığa çıkarıyor. Hatta, evrenin en zeki iki insanının yani Tony Stark ile Reed Richards’ın fikrini almak zorunda kalıyor. Tony’nin ayak diremesine rağmen Strange onay verince, eski hataların tekrarını yaşamamak adına görüşme yapılıyor. Yani işin sonucu aslında biraz daha karanlık ve hikâyenin dönüm noktası olan bu ‘unutma’ büyüsü, Peter’ın için derin yaralar açan “One More Day – Brand New Day” konseptini hatırlatıyor.
Sonuç olarak, bir zaman yolculuğunda oldukça fazla tuhaflıklarla karşılaşmamız kaçınılmaz. Bu iki ikonik karakterin dostluğu, parlayan bir dostluk örneği olmaya devam ediyor. Hem çizgi romanların içinde, hem de film dünyasında yaşanan bu serüvenler, Marvel evreninin sunduğu daha pek çok eğlenceli hikaye ile dolup taşıyor! Neler olacağını kestirmek ise tamamen hayal gücümüze kalmış; belki bir gün, kurt adam Doctor Strange’i bile MCU’da görmek mümkün olacak!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?