Splatoon 3: Japonya’da 3.45 Milyon Satışla Tarih Yazdı

Splatoon 3, Japonya’da 3.45 milyon adet satılarak tarihi kazandı! Mürekkep savaşları artık cüzdanlarda da fırtına estiriyor!

admin

Nintendo, Splatoon 3’ün çıkışıyla ilgili muhteşem bir haberle gündeme geldi: Oyun, Japonya’da sadece üç gün içinde tam 3.45 milyon adet satışı gerçekleştirdi! Şimdi düşünün, bu kadar çok insana nasıl gider, yan komşunuz “Ben bu oyunu almazsam hayatımın en büyük hatasını yaparım!” diye kıvranırken, diğer komşu “Ben de Mario’ya saplanayım!” deyip markete yola çıkıyor. Bazen bir oyun çıkışı, komşular arası bir savaşın patlak vermesine neden olabiliyor. 3.45 milyon ne demek? 3.45 milyon insanın aynı anda neşeyle “Splatoon 3, Olaaa!” diye bağırmasını düşünün! Evet, şimdiden Japonya’da tarih yazıldı. Belki de Ring of Fire’da dönen ateş çemberleri kadar heyecan verici!

Tabii ki, bu tür satış rakamları, Splatoon serisinin geçmişteki başarılarına bakıldığında hiç de şaşırtıcı değil. İlk oyun 2015 yılında Wii U için piyasaya sürülmüştü. İkinci oyunsa, 2017 yılında Nintendo Switch için çıktı. Şimdi ise, Splatoon 3 ile birlikte, olayı iyice tiye almış durumdalar. Splatoon’daki karakterlerin de bu hızlı satışlara bir parçası olduğuna inanıyorum. Onlar minik, renkli ve bir o kadar da gürültücü! Oyuncular, bu aksiyon ve strateji dolu ortamda “Hadi bakalım, en güzel mavi rengi sen bul, ben de en iyi ışın vektörüm!” diye birbiriyle yarışıyor. Renk cümbüşü gibi bir eğlenceye kim hayır diyebilir ki?

Üstelik Nintendo, bu oyuna destek vermekten çekinmeyecek gibi görünüyor. Oyun piyasaya çıktığından itibaren, iki yıl boyunca yeni silahlar ve bölümler eklemeye devam edecek. Bu durumda, Splatoon 3 oynamaya yeni başlayanlar için bir hayli heyecan verici bir süreç olacak. Bir yandan heyecanla yeni haritaların gelmesini beklerken, bir yandan da “Yine mi bu mavi mürekkep?” diye söylenebiliriz! Eğer oyuna yeni başlayacak olanlardan biriyseniz, hemen çipura çıkar gibi içeri dalmayın. İlk başta bir su tabancasıyla “Şimdi ne yapacağım?” diyerek oynamaya çalışabilir, fakat belki de uzmanın doğru yolu, hemen mükemmel bir denge sağlamak!

Bunların yanında dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta, Mario’nun o kalın görünümlü aksiyonlarından sonra Splatoon 3’ün daha farklı bir soluk getirecek olması. Bekleyişin ardından oyun deneyimi gerçekten de bir yerden sonra bağımlılık yapabiliyor. Oyuncular sürekli olarak yeni silahlar öğrenip, stratejiler geliştiriyor. Yani, bu oyunu oynamak dışındaki her şey bir kenara atılabilir. Belki de bu, bazıları için “İş yerinde günleri geçirdiğimiz sırasında bir dümenden bir başka dümen bulmamız gerek!” demek anlamına gelebilir.

Sonuç olarak, Splatoon 3, hızlı ve renkli bir serüven arayanlar için harika bir seçenek sunuyor. Sabri’nin sabırsızca oyunu oynamasını bekliyoruz. İlerleyen günlerde saha çalışmalarımız sonucunda belki de ona “Yavaş ol, yeni bir çipura yakaladım!” diye bağırırken bulabilirsiniz!

İlgili Gönderiler

Exit mobile version