Star Wars Filmlerinin En İyisi ve En Kötüsü: Bir Uzay Macerası
Malumunuz, bu hafta 4 Mayıs Star Wars gününü geride bıraktık! Tüm Oyungezer ailesi olarak Star Wars bayramınızı kutluyoruz. Karanlık tarafla aydınlık taraf arasındaki bu muazzam savaşta, güç hepimizle olsun. Ancak bu yazıda, 1977’den 2019’a kadar uzanan bu destanın en iyi ve en kötü filmlerini ele alarak, galaksinin en derin sırlarına dalacağız. Hazırsanız, ışın kılıçlarınızı kapın, çünkü bu yolculuk oldukça eğlenceli olacak!
En Kötü Film: Rise of the Skywalker
2019 yılının kışında vizyona giren Rise of the Skywalker filmi, sinema tarihinin en büyük hayal kırıklıklarından biri olarak kayıtlara geçti. Bu film, Star Wars evreninde tam anlamıyla bir son değil, daha çok “Eee hadi artık bitirin şu filmi!” dedirten bir son oldu. Eğer bu film bir yemek olsaydı, muhtemelen “yanık pizza” olurdu. Filmin senaristi J.J. Abrams, sanki “Bütün karakterleri en kötü şekilde bir araya getirebilir miyim?” diye bir meydan okuma yapmış gibi. Sonuç mu? Koca bir hezimet!
Filmdeki en büyük sorun, hikayenin finale uygun bir kapanış yapamaması. Yani, sanki bir yemek hazırlayıp tuzunu en son eklemeyi unuttunuz. Attack of the Clones ve Phantom Menace gibi diğer filmler, en azından başlangıç veya ara filmler olarak bir şeyler sunuyordu, ama Rise of the Skywalker sanki “Beni izlemeyin!” diye bağırıyordu. Hatta Disney, bu durumu düzeltmek için kitap yayınlamaya karar verdi. Ancak kimse, “Bir kitap filmi kurtarır mı?” diye sormaya cesaret edemedi!
Bir Diğer Hayal Kırıklığı: Attack of the Clones
İkinci sırada Attack of the Clones var. Bu film, 1983’teki Return of the Jedi‘dan sonra gelen ve hayranları en çok hayal kırıklığına uğratan filmdi. Eğer bu film bir kişi olsaydı, muhtemelen “Sadece bir ara filmim” diyerek özür dilerdi. Özellikle Genosis gezegenindeki savaş sahneleri, “Bana bir şeyler izlet!” diye bağıran bir kolaj izlenimi veriyor. Ancak Yoda’nın zıplayan CGI hali, aklımızı başımızdan alıyor!
Phantom Menace: Hayal Kırıklıklarının Anası
Şimdi de sırada The Phantom Menace var. 26 yıl aradan sonra sinemalarda yeni bir Star Wars filmi görmek, hayranlar için büyük bir heyecan kaynağıydı. Ancak film, hayal kırıklığı konusunda bir rekor kırdı. Jar-Jar Binks gibi karakterler, “Ne yapmaya çalışıyorsunuz, George?” dedirten cinsten. Pod yarışları ise, bir yandan eğlenceli görünse de, uzun yıllar bekleyen hayranları daha fazla hayal kırıklığına uğrattı.
Sonra Gelen Filmler: The Last Jedi ve The Force Awakens
- The Last Jedi: Bu film, Star Wars üçlemesinin ikinci filmi olarak oldukça tartışmalıydı. Rian Johnson, Abrams’ın hazırladığı hikayeyi yerle bir etti ve sonuç olarak izleyiciler arasında büyük bir kafa karışıklığına neden oldu. Filmin sonunda, “Bakalım bu sefer ne olacak?” dediğimiz anlar, izleyicileri daha da derin belirsizliklere sürükledi.
- The Force Awakens: Bu film, hayranlar için nostaljik bir yolculuktu ama sonuç olarak yine bir hayal kırıklığıydı. Hikayenin çoğu, A New Hope’un birebir kopyasıydı. “Bir Jedi gibi zihin oyunlarına girme” konusunda Rey’in aniden ustalaşması, “Bu da nereden çıktı?” dedirtti.
İyi Filmler: Revenge of the Sith ve A New Hope
Şimdi de sırada biraz daha olumlu bir not: Revenge of the Sith ve A New Hope. Revenge of the Sith, bazı eleştirilere maruz kalsa da, Darth Vader’ın doğuşunu ve evrenin politik değişimini harika bir şekilde yansıtıyor. “Yazık ki bu filmde de CGI sorunları var” diyerek geçiştirsek de, birçok hayranı tatmin etmeyi başardı.
A New Hope, Star Wars evreninin temellerini atan film olarak bu listenin en üst sıralarında yer alıyor. 1977’deki bu film, sinema tarihini değiştiren muazzam bir yapım. “Bir çöl gezegeninden çıkan sıradan bir çiftçi, galaksiyi nasıl değiştirebilir?” sorusunun cevabını bulmak için bu filmi izlemek yeterli. Tabii, Ewoklar dışında!
Zirve: Empire Strikes Back
Ve sonunda, herkesin en sevdiği film: Empire Strikes Back. Bu film, sadece en iyi Star Wars filmi olmakla kalmayıp, aynı zamanda bilim kurgu tarihinin de zirvesi. “I am your father!” repliği, sinema tarihinin en ikonik anlarından biri. Yıldız Savaşları evrenine dair her şey burada toplanmış gibi. Efsanevi diyaloglar, harika aksiyon sahneleri ve Darth Vader’ın karizması, bu filmi herkes için unutulmaz kılıyor.
Sonuç olarak, Star Wars evreni, zaman zaman hayal kırıklıklarıyla dolu olsa da, hala kalbimizde özel bir yer tutuyor. Umut ediyoruz ki, Disney yeni projeleriyle bu evrenin kalitesini artırır ve bize yeniden unutulmaz anlar yaşatır. Gerçi, son filmlerinin “dip” seviyede olduğu düşünülürse, daha kötü bir şey yapabileceklerini düşünemiyorum! Star Wars, her zaman bir efsane olmaya devam edecek!