Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

5 dakika okunma süresi

5

Star Wars: Kenobi’de Hayal Kırıklığı ve Umut Arayışı

Kenobi'de Jedi'lar bile umut ararken, Hayal Kırıklığı Galaksisi'nde kaybolmuş gibi. Savaş yıldızları kadar komik anekdotlar burada!

admin

8 saat önce

Star Wars: Kenobi’de Hayal Kırıklığı ve Umut Arayışı

Disney öncesi ve sonrası Star Wars deneyimi arasında bariz bir atmosfer farklılığı mevcut. Bu atmosfer değişikliği bir tür galaksi içi kokusu gibi, kimisi bunun oldukça hoş olduğunu düşünse de benim için açıkçası çok yapay. Önceden Star Wars evrenine daldığınızda kendinizi kaybettiğiniz anlar varken, şimdi bir şeyin aramıza plastikten bir engel koyuyormuş gibi hissettiriyor. Özellikle eski Star Wars oyunlarına, örneğin Jedi Knight ve KOTOR serilerine dönersek, o dönemlerin kendine has büyüsünü artık pek hissedemediğimi itiraf etmek zorundayım. Karakterler de bir nebze özlemle yâd ediliyor ama artık atmosferin rüzgârı bile bana yetersiz geliyor. Bunda Disney üçlemesinin yarattığı hayal kırıklığı etkili olabilir mi, bilemiyorum ama genel tendensiyonumda bir burukluk hâkim.

Star Wars: Kenobi'de Hayal Kırıklığı ve Umut Arayışı

Disney sonrası Star Wars yapımlarında sıkça karşılaştığımız unsurlardan biri olan Umut Tacirliği gerçekten kayda değer. 1977’e döndüğümüzde Obi-Wan Kenobi ismiyle tanıştığımızda, hemen ardından gelen umut kavramı, Star Wars’ın tanımını oluşturan unsurlardan biriydi. Kenobi, son umuttu ve o dönemde “Yeni Bir Umut” kavramı ile pekişti. Hal böyleyken obi-wan, yıllar içinde genç bir Jedi olarak yeniden umut olma misyonunu üstlendi. Ancak, diziye dönersek; Kenobi’nin Tatooine’deki inzivası, tüm bu umut gökyüzünü saran toz bulutları gibi bastırdı. Neyse ki, ne olursa olsun umut her daim filizlenir, öyle değil mi? İzleyici her yeni bölümde bazı cevaplar arayarak umudunu yeşertmeye çalıştı. Ancak, ilk iki bölümün peş peşe yayınlanması hem iyi bir şeydi hem de tam tersi! Kenobi’yi yıkılmış bir halde görmek güçlü bir başlangıç yapmıştı ama diğer detaylar o kadar zayıftı ki, dizi ortaya tam bir karmaşa çıktı.

  • Kenobi dışındaki bütün karakterlerin derinliği yoktu, e peşinden giden Inquisitorlar’a da koca bir “Neden böyle yaptınız?” sorusunu yöneltmek gerekiyor.
  • Hayal kırıklığı bir birikim gibi, daha büyük bir kargaşa yaratmaya başlıyor. Özellikle üçüncü bölüm, daha önce getirdiğim tüm umutları köpürterek alıp gitti.

Dizinin dördüncü bölümde gördüğümüz “Kendi çıtayı zorlama yeteneği” ise beni aşırı rahatsız etti. Kenobi’nin dövüş sahneleri tam bir hiciv gibiydi. Her sahnede, 3-4 stormtrooper sırayla ateş ederken ve Kenobi’nin blaster sektirmesi, sanki çocuğuyla beyzbol oynuyormuş gibiydi. Bunu nasıl anlamlandırırız ki? Darth Vader‘ın karakteri olarak sergilediği gereksiz aptallık da beni çileden çıkardı, çünkü onun geçmişteki derinliğiyle şu anki tutumu arasındaki farklılık çok belirgin. Gzip gibi, akla hayale gelmeyecek bir bükülme yaşıyoruz. Bunun dışında her iki cephede de bir bilgi eksikliği olduğu çok açık. Dördüncü bölüm, karanlığın tamamen çökmesine ve hayal kırıklıklarının adeta birikmesine sebep oldu. O “peki bu kadar kötü yazılmış bir karakter, neden bu kadar ırkçı bir saldırıya maruz kalır?” sorusu kafamda yankılandı. Moses Ingram’a sosyal medya üzerinden yapılan saldırılar, insana insanlık dışı geliyor. Herkesin karakterleri beğenmesini beklemiyoruz ama bu noktada yapılanlar hem acı ve hem de üzücü bir durum.

Star Wars: Kenobi'de Hayal Kırıklığı ve Umut Arayışı

Beşinci bölüm itibarıyla ise bir umut ışığı belirmeye başladı! Anakin ve Kenobi arasındaki ilişkilerin derinliği, tam anlamıyla duygusal bir keşif yolculuğuna dönüşerek bizi ekrana bağladı. Anakin’in geçmişteki padawanlık dönemini işleyen bölümlerde, eski ustanın hikayesi yeniden gün yüzüne çıktı ve biz izleyiciler olarak mutlu olduk. Her şeyin ötesinde, bir satranç maçına dönüşmesi, eski usta Kenobi’nin neden hâlâ büyük bir usta olduğunu gözler önüne serdi. Son iki bölümde yaşadığımız derin duygular, dizinin neredeyse tüm hatalarını unutturacak kadar büyüktü. Tabii ki her şeyi örtmüyor ama en azından biraz yüzümüzü güldürdü.

Dizinin genelinde yaşanan sıkıntılara rağmen, John Williams’ın müzikleriyle olan problem de kayda değer bir durum. Müzikler, dizinin temasına oturmuyordu. Disney’in bu noktada verdiği kalitesiz yönetim, Star Wars’ın büyüsüne ters düşüyor. Eğer bu yapımın final bölümünde olmasaydık, muhtemelen bir “ehhh” diyerek geçeceğimiz bir dizi olurdu. Sonuç olarak, Kenobi kimyası içerisinde büyük bir hayal kırıklığı oldu. Umutlar ve beklentiler arasında kaybolan bir dizi haline dönüşen Kenobi için ben puanı 6.5/10 olarak vereceğim. Eğer Star Wars ile olan derin bağım olmasaydı, bu puanın düşeceğini de biliyorum. Tam şu an geçmişte yaşanmış potansiyelin ne kadar harcandığını düşündükçe içim burkuyor.

Star Wars: Kenobi'de Hayal Kırıklığı ve Umut Arayışı

Sonuç olarak, tüm bu eleştiriler ve acılar karşısında umarım gelecekte daha kaliteli yapımlarla karşılaşırız. *Force* sabır gücü veriyor. Bir sonraki Star Wars yazısında görüşünceye dek, güç hepimizle olsun!

Star Wars: Kenobi'de Hayal Kırıklığı ve Umut Arayışı

Star Wars: Kenobi'de Hayal Kırıklığı ve Umut Arayışı

Star Wars: Kenobi'de Hayal Kırıklığı ve Umut Arayışı

Star Wars: Kenobi'de Hayal Kırıklığı ve Umut Arayışı

Star Wars: Kenobi'de Hayal Kırıklığı ve Umut Arayışı

Star Wars: Kenobi'de Hayal Kırıklığı ve Umut Arayışı

Star Wars: Kenobi'de Hayal Kırıklığı ve Umut Arayışı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?