İnanması güç ama Valve’ın geçim direği, PC oyuncularının ilk durağı Steam artık 19 yaşında. Sürekli gözümüzün önünde olduğu için belki de farkında değiliz ama bu platform yıllar geçtikçe basit bir portalden PC oyun dünyasının sarsılmaz merkezi haline geldi. E hal böyle olunca, geçmişe dönüp bu dev platformun nasıl bu hale geldiğini görmek gerek, değil mi? E, “Zaman geriye aksın” diyelim ve başlayalım ki bu yolculukta neler olmuş, azıcık bakmış olalım.
2003 – Her Şeyin Başlangıcı
Her ne kadar Valve oyun satın alabilme özelliğini dahil etmek istese de Steam ilk olarak sadece Counter Strike 1.6 için ortaya çıkmış oldu. Hadi gel, her şeyin bu kadar mütevazı başladığını düşün… Oyun severler, hileleri engelleyecek ve yamaları otomatik olarak alacak bir platform istemiş ama bunun ne kadar “şirin” bir hali olduğunu görememişler! Bir buçuk yıl süren beta süreci sonunda insanların yüzündeki o “bu da ne böyle?” ifadesini silemeyen bir arayüzle, sunucular bir o kadar da kekemeydi! Bilgisayarını bile donduracak kadar sıkıcı bir başlangıç!
2004 – Half Life 2’nin Çıkışı
Kasım ayında Half Life 2 piyasaya çıktı ama işler pek de yolunda gitmedi. İster fiziksel kopya ister Steam üzerinden dijital olarak alsın, nasıl oluyorsa olsundu, her türlü Steam’e giriş yapmanızı istiyordu Valve. Yıl 2004, böyle bir alışkanlık henüz kimseye yaramamıştı; herkes şoktaydı! Ama Half Life 2 büyük bir başarı elde edince, Steam’in popülaritesi yine de fırladı. Ama ne yazık ki, temel sorunlar hala devam ediyordu; yani insanlar, “Steam, güzel bir şey ama hala söndürmedi. Öyle değil mi?” demekten kendilerini alamadı.
2005 – Market Olma Yolunda Adımlar
Bu yıl, Steam’e ilk kez yapımcısı Valve olmayan oyunlar geldi. 2D dövüş oyunu Ragdoll Kung Fu ile gerçek zamanlı strateji oyunu Darwinia bu platforma müthiş bir çeşitlilik kattı. Ve bu sene Valve, bir de üstüne “Artık bu alışverişle bir şeyler kazanıyoruz!” diyerek platformun kâra geçtiğini açıkladı. Hem de, “Hadi bu sene market olalım!” havalarında, 2005 yılını gerçekten de bir adım atma yılı olarak değerlendirebiliriz.
2006 – Market Büyüyor
2006 yılı, yıllar sonra dört gözle beklediğimiz o meşhur indirim etkinlikleri! Geçmişe dönüp bakınca, “Ah, o yıllar!” dedirtiyor insana. Üstelik, bu yılda ücretsiz demolar ve HD videolar da ürün kataloglarında kendilerine yer bulmaya başladı. Ama en önemlisi, yıl sonunda toplamda 100’e yakın oyunun Steam’de yerini aldığı görülüyordu. Artık bir koleksiyoncuydu herkes ve bu koleksiyon nerede duruyordu? Steam’de tabii ki!
2007 – Büyük Eklemeler
2007 yılı, “Burası artık merkez!” diyen bir yıl oldu. Platform sadece arayüzünü değiştirmekle kalmadı, Metacritic entegrasyonu, ‘Çok Satanlar’ ve ‘Yeni Çıkanlar’ gibi filtrelerle birlikte düzgün bir arama barı ekleyerek kullanıcı dostu bir platform haline geldi. Ama asıl büyük bombalar, Topluluk eklentisi ve The Orange Box’ın çıkışıydı. 13 milyon kullanıcıya ulaşan Steam, bu sene Eidos Interactive, Capcom ve id Software gibi köklü firmaların oyunlarını da raflarına katmayı başardı. Yani kısacası, tanıtımını yapmaya daha çok zaman harcayacaktı.
2008 – Steam Cloud ve Kullanıcı Deneyiminin İyileştirilmesi
‘Türe Göre Ara’ seçeneği, ‘Öne Çıkanlar’ özelliği, otomatik resim kayması gibi özellikler, platformda gezinmeyi epey kolaylaştırmıştı. Ama bu sene Steam Cloud’un hayatımıza girmesi en önemli gelişmeydi. Kullanıcı kayıt dosyalarımız artık Valve’ın bulut hizmetinde güvence altında! Artık kaybolma derdimiz yok, başka bir sistemdeki dost ortamlarımızda da aynı kayıtla oynamak gayet mümkün. Öyle ki, kayıplarımız bilincimizi kaybetmesin diye bizimle yalnızca Steam Cloud ile anlaşıyordu.
Devamı gelecek ama şimdi şöyle bir iç çekelim ve düşünelim: Bu dev yolculuk ve içinde neler barındırdığını fark ettiğimizde neler hissediyoruz? Steam, çokça bağımlılık yaratan bir o kadar da neşeli bir platform haline gelirken biz de bu yolculuğun tanıkları olduk. Steam dünyası, zamanla kurgu ve gerçeği harmanlayan bir evren halini aldı. E işte, bu kadar para harcandığında görmezden gelmek mümkün olmuyor!