Streets of Rage: Nostaljik Dövüş Oyunlarının Efsanesi
Dövüş sahneleriyle dolu nostaljik sokaklarda, boks eldiveninizi takın ve komik bir şekilde düşmanlarınızı yere serin!
4 saat önce

1991 yılında Sega tarafından geliştirilen Streets of Rage, Türkçe’de “İlerle ve Dövüş” anlamına gelen ve memleketimizde pek çok oyuncunun “şiddet dövüşü” olarak bildiği bu efsanevi beat’em up (bir tür dövüş oyunu) aslında bir dönemün tüm renklerini içerisinde barındırıyor. Eğer biz Türkler gibi düşünürsek, bu oyun tam anlamıyla koca bir kahkahalar zinciri! Çünkü düşmanları tokatlamak, yukarıdan gelene aşağıdan yapıştırıp, grafitiyle renklendirilmiş sokaklarda koştura koştura dövüşmek hiç de sıkıcı bir deneyim değil. İlk olarak Asya pazarında Bare Knuckle adıyla bilinen bu oyun, 90’ların başında ortaya çıkmış ve ilerleyen yıllarda serinin devam oyunları ile gönlümüzde taht kurmuştur. Yıl 2020’yi gösterdiğinde, oyuncuların gözleri adeta parlamış ve nostalji dolu birlikteliğin tadını çıkarmak için yine yeniden açılmıştır. Şimdi gelin, bu eğlenceli yolculuğa beraber çıkalım!
1. Bölüm: Streets of Rage 1 Nedir? Streets of Rage ve onun ilk göz ağrısı, 1991 yılında adeta oyun dünyasında bir çığır açmış durumda. Oyunu oynarken, gözlerimiz görsellerin parlaklığına kayar, düşmanlar her yandan üzerimize gelir ve Yuzo Koshiro’nun o unutulmaz müzikleri ile birlikte büyülü bir atmosfere kapılırız. Kendisi öyle bir müzik yapar ki, bazen ders çalıştığınızda bile dinlemek isteyebilir, “Acaba bir dövüş oyunu mu oynuyorum yoksa bir konser mi izliyorum?” diye düşünmeden edemezsiniz! Yıllar içerisinde 8 bit çağında Sonic müziği bile yapmış olan Koshiro, Streets of Rage ile hem de o dönem için devrim yaratan eserler sunmayı başarmıştır.
Streets of Rage 1 Hikayesi Oyun bizleri, huzurun egemen olduğu bir şehirde olmamız gereken bir zamanda, Bay X adında gizemli bir adamın suç örgütünün pençesinde çırpınmaya zorlanıyor. Bu Bay X’in, polis teşkilatının tüm birimlerini rüşvetle satın aldığı, gece gündüz suçun hiç eksik olmadığı bir şehir sonunda, üç cesur polis memurumuz – Adam, Axel ve Blaze – “Bize bir şey olmaz!” deyip yola koyuluyorlar; tıpkı kahve içip de “Sırtımda taşıyacak kadar güçlüyüm” diyen bir kahraman misali! Aslında bu karakterler, “kendi işini kendin gör” mottosuyla hareket ederek, adeta birer süper kahramana dönüşüyorlar. Özetle, bu üçüncü sınıf, kanunsuz teşkilatlarla dolu şehri kurtarmak için muhteşem üçlü (ve isimsiz bir polis memuru) ellerinden gelen her şeyi yapmaya karar veriyorlar. Adeta bir film senaryosunun içindeyiz. Belki de bir Hollywood filmi çekseler, kesinlikle o sahneden önce kahkahaların yükseldiği bir sahne olurdu!
Ek bilgi: Oyun içinde düşmanların isimleri bile yok; bölüm sonu bossları, sağlık çubukları falan, yok yok! Hatta kaynaklar, düşman isimlerinin sadece Japon versiyonundaki kılavuzda yer aldığını söyler ki bu da aslında ilginçtir. Ne de olsa kimse o düşmanların ismini hatırlamak istemez, değil mi? “Evet şu an ne yapıyorsun?” “Ah, o düşmanı pataklıyorum!”
2. Bölüm: Streets of Rage 2 Nedir? İlk oyunun başarı kazandığına inanan Sega, hızla kolları sıvayıp 92 senesinde ikinci oyunu piyasaya sürüyor. Hem benzer görsel tasarımlar var hem de birçok yenilikle karşımıza çıkıyor. Yani her karakterin kendine özgü hareketleri, dövüş mekaniği ve düşmanların isimleri, sağlık çubukları derken, düşmanlar bile daha organize bir hale geliyor. Adam karakterinin yerini Max Thunder alıyor ve yeni karakterimiz Eddie, işte o da her oyuncunun “Ama ben küçükken bu kadar eğlenememiştim” diyeceği kadar ilginç bir figür! Tüm bunlar derken, geçmişe yolculuk yaparken, yeni kahramanlarla süper eğlenceli bir dövüş oyununun içinde kendimizi buluyoruz.
Streets of Rage 2 Hikayesi Şimdi, bizleri ilk oyunda yaşanan olaylardan tam bir yıl sonrasına götüren muhteşem hikayeye de bakalım. “Başka gerekçe yok mu?” diyorsanız, işte burada Bay X’ın bir kez daha eski dostlarıyla kucaklaştığı bir hikaye var. Huzur dolu bir şehirde, dostlarımız tekrar bir araya geliyor ve bir kabusla yüzleşmek zorundalar. O kadar garip bir durum ki, onlardan birine bir telefon geliyor ve her şey alt üst oluyor. Şimdi, Bay X bir mücadele ile geri dönüyor ve dostlarımız bu maceraya atılıyor. İşte! Olağanüstü bir aksiyon başladı!
3.Bölüm: Streets of Rage 3 1994 yılında üçüncü oyun piyasaya sürülen Streets of Rage, hayran kitlesiyle buluştu ama sanırım bir yere kadar… Çünkü son derece benzer dinamikler sunarken, bir takım yenilikler de getirmeyi başaramadı. Bu seferki hikaye biraz karışık olsa da, iki versiyon arasında bir fark olması, oyuncuların beğenilerinde dalgalanmalara sebep oldu. Mantığı kavramak bir kenara, üçüncü oyunun “ne olacak şimdi?” heyecanı da var.
Streets of Rage 3 Hikayesi (Japon Versiyon) Japon versiyonundaki hikaye ise, oldukça dramatik. Şehrin banliyölerinde patlayan deneysel bir silah, korkunç bir felakete yol açıyor ve dostlarımız devreye giriyor. Bir şeylerin peşinden koşarken, tıpkı bir dedektif gibi olsalar da işin aslı, tüm bu olayların ardında yine Bay X var. İşte daha sonra düşmanları alt ediyorlar ve huzur dolu günlere geri dönüyorlar. Sanki filme gideceksiniz ve hemen ardından heyecan dolu bir dövüş sahnesine atılacaksınız!
4. Bölüm: Streets of Rage 4 Efsane bir oyun olan Streets of Rage, 2020’de bizim karşımıza tekrar çıkıp bizlere “Hadi yine patakla!” der gibi! Nostalji dolu eski bir oyun, modern bir görüntüyle geri dönerken, sahnelerdeki müzikler de geçmişin ruhunu taşımakta. Yıllar geçse de bu nostalji ruhu her zaman yaşayacak! Yani geçmişle gelecek arasındaki bağı kuran bu oyun, hem görsel anlamda hem de karakter perspektifi olarak oldukça yenilikçi bir yol sunuyor.
Streets of Rage 4 Hikayesi Son olarak, hikaye ayağını ele aldığımızda, temelde yine kötü bir planla Bay X’ın çocukları karşımıza çıkıyor. Yepyeni bir kaos; sabahları kahve içmeyi unutan karnı acıkmış bir kahraman gibi… İşin komik tarafı, bu karakter isimleri de “Y ikizleri” olarak karşımızda. Yani “Baba X, çocuk Y” diyoruz ve eski iyi günlerimize biraz daha yaklaşmış oluyoruz. Her şey bir şaka gibi ama bu da vurgulamak gereken bir tema.
Final Sonuç olarak, hem görselliği ve hem de oyunculuk serüveni ile Streets of Rage bizleri büyülemeye her daim devam etti. “Capcom’un Final Fight’ı varsa, Sega’nın da Streets of Rage’ı var.” Artık nostalji severler, geçmişte yaşadıkları bu keyif dolu anları yeniden yaşayarak, o birbirinden güzel 90’lar oyunlarıyla beraber anılarını taze tutuyorlar. Hepimiz, bu efsane yapımların daha fazla gelmesini dileyerek, muhteşem bir nostalji yolculuğuna çıkıyoruz!
- Nedir bu Metal Slug?
- Nedir bu Cadillacs and Dinosaurs?
- Nedir bu Final Fight?
Ayriyeten, bu oyunu bir video olarak izlemek isterseniz, hemen aşağıda muhteşem videomuzu bırakıyoruz. Kendinize iyi bakın, gülümsemeyi unutmayın, çünkü o eski güzel günlerdeki gibi musmutlu kalmanız dileğiyle!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?