Geçtiğimiz hafta, nostalji severleri adeta bir heyecan seline boğan bir olay yaşandı: SUP3R5 isimli firma, PlayStation 2 temalı PlayStation 5 konsollarını satışa sunacağını açıkladı. Evet, doğru duydunuz! 2000’lerin başındaki o efsanevi dönemin ruhunu, günümüzdeki en yeni teknoloji ile birleştiren bu tasarım, özellikle geçmişe özlem duyan oyun tutkunları arasında büyük bir heyecan yarattı. Ama, hani derler ya, “bir işin içinde bir iş vardır” diye, bu satışın ardında ne gibi sürprizlerle karşılaşacağımızı bilemedik. Düşünün, sadece 304 adet üretilen bu özel konsollar, belirli bir saatte tüm dünyadan siparişe açılacaktı ve herkes bu anı sabırsızlıkla bekliyordu.
8 Ocak günü saat 23:00’te, tüm gözler SUP3R5’in web sitesindeydi. Kampta, oyun salonlarında, hatta bazıları iş yerinde gizlice ekran başında bekliyordu. Ah o an geldi, ve saniyeler içinde tüm konsollar tükendi! Ancak, klasik “her şey yolunda gitmiyor” hikayesinde olduğu gibi, işler pek de öyle yürümüştü. Satışlar sonrası, SUP3R5’in Twitter hesabından yapılan açıklama, bu kozmik olayın aslında bir felaket olduğunu ortaya koydu. Bazı oyuncular, siparişlerinin onaylandığına dair bir bildirim bile almadan, kartlarından para çekildiğini fark etmişti. Yani 304’ten fazla konsol satılmıştı ve bu durum, birçok soruyu akla getirdi. Acaba birileri siparişleri çalıp, gizlice kendi koleksiyonuna mı ekliyor? Ya da konsolun üstünde bir UFO mu var? Bu sorular akıllarda dönerken, herkesin merak ettiği bir şey vardı; “Bu satış nasıl bu kadar rezil oldu?”
SUP3R5, hemen ardından bir açıklama daha yaptı ve “Bize tehditler geldi!” dedi. Tehditlerin kime yapıldığı, neden yapıldığı ve kim tarafından yapıldığı hakkında ise hiçbir bilgi verilmedi. Belki de PlayStation 3 fanatikleri bir araya gelerek, bu nostaljik anı sabote etmeyi planlamışlardı. Kim bilir, belki de “Bu konsolları almak istiyorsanız, biz de PlayStation 4’ü almak zorundayız!” diyerek yeni bir oyun başlatmaya çalışıyorlardı. Ancak tehditler o kadar ciddiymiş ki, tüm siparişler iptal edildi ve para iadeleri yapılacağı duyuruldu. İnsanlar, siparişlerinin iptal edilmesine üzüldüler ama en azından kartlarından çekilen paraları geri alacakları için bir nebze rahatladılar.
SUP3R5, “Bu tehditleri son derece ciddiye alıyoruz” diyerek bir nevi olayın ciddiyetini vurguladı. “Eğer güvenli bir ortam sağlanırsa, bunu tekrar deneyeceğiz” diye eklediler. Yani aslında, bu nostaljik yolculuğa devam etme umudu hala vardı. Ama şu an için, “lütfen güvende kalın” diyerek, oyuncuların güvenliğini düşünmeleri gerektiğini vurguladılar. Gelişmeleri takip etmek için sosyal medya hesaplarını izleyenler ise, “Acaba bir gün bu nostaljik konsol gerçekten satılacak mı?” sorusuyla baş başa kaldılar.
Ve şimdi, bu özel tasarım konsolların hayalini kurarken, bir yandan da “Neden bu kadar karmaşık bir süreç yaşandı?” diye düşünmeden edemiyorum. Belki de firma, 304 konsolu satmak için bir tür “şans oyununa” başvurmuştu ve bu da kaosun kapısını açmıştı. Belki de sipariş sistemleri, bir oyun gibi çalışmıyordu ve bu nedenle ortada bir belirsizlik hâkimdi. Ama bir gerçek var ki, bu konsollar gerçekten de son derece şık görünüyordu. Hatta yeni DualSense kontrollerine bayıldığımı söylemekten çekinmiyorum. O klasik tasarımla birleşince, adeta gözlerimi kamaştırıyordu.
Sonuç olarak, SUP3R5’in bu tuhaf sürecinde neler olacağını merakla bekliyoruz. Belki de ilerleyen günlerde, bu nostaljik konsolların satışı yeniden gündeme gelecektir. Ama bu sefer, umarım ki tehditler yerini güvenli bir satış sürecine bırakır ve biz de bu harika konsolları alıp, geçmişteki oyun günlerimizi yeniden yaşama şansına sahip oluruz. O zamana kadar, sosyal medya hesaplarını takip etmeye ve bu komik olayın yeni bölümlerini beklemeye devam edeceğiz. Umarım bir sonraki gelişmeler, böyle tuhaf değil, daha eğlenceli olur!