Tactics Ogre: Reborn ile Gizemli Bir Yolculuğa Çıkıyoruz!

Ah, Tactics Ogre! Oyun dünyasının en gizemli ve bir o kadar da ilginç yapımlarından biri. Geçtiğimiz günlerde, PlayStation Store‘da bir ışık hızıyla beliren ve hemen ardından kaybolan bir oyuncak vardı. Kalbimizi bir an sökercesine “Tactics Ogre: Reborn” adlı bu oyun, sanki bir peri masalının içine atılmış bir kedi misali ortalıkta gezinmeye başladı. Ancak ne yazık ki, hemen ardından sayfasının kaldırılmasıyla birlikte oyunun nereye kaybolduğuna dair ciddi bir merak uyanmadı değil. Hani derler ya, “Gör, al, sonra kaybol!” işte tam da öyle bir şey!

Square Enix, bu oyunun geleceğine dair geçen Mart ayında bir ticari marka başvurusunda bulundu. Durum böyle olunca, hayranların kafasındaki soru işaretleri iyice çoğalmaya başladı. PlayStation Store’da yayınlanan sayfada hiçbir fiyat veya çıkış tarihi gibi bilgiler yer almıyordu. Sadece oyun ismi, bir ikon ve promosyon görseli açığa çıkmıştı. Ama olsun, bazen en az bilgi en çok merak uyandırandır, değil mi? Gerçekten de promosyon görselinin daha önceki Tactics Ogre‘ye olan benzerliğini göz önünde bulundurursak, bu oyunun seriye yeni bir sürüm değil, bildiğiniz üzere bir remaster veya remake olma ihtimali çok yüksek.

Biraz geçmişe gidelim, oh ne de güzel olur! Tactics Ogre: Let Us Cling Together ilk olarak 1995 yılında Japonya’da Super Famicom için yayımlanmıştı. Oradaki insanlar o zamanlar şunu düşünmüştü: “Bu oyunu oynamalıyız, çünkü er geç biz de bu büyülü dünyada kaybolacağız!” Hem de 1998 yılında PlayStation 1 portu ile batıya gelince herkes, “İşte bu bizim beklediğimiz oyun!” diye haykırmaya başladı. O dönemde, Yasumi Matsuno gibi bir yeşil çam yönetmeni de bu acayip oyun dünyasına imzasını atıyordu. Tam bir altın dokunuş, değil mi?

Hadi biraz da remake’den bahsedelim. 2011 yılında PSP’ye çıkan remake versiyonu, adeta açık alanlarda yatan bir T-Rex gibi tüm gözleri üzerine çekti. Yani kelimenin tam anlamıyla yeniden doğuş gibi bir şeydi! Oyun için nostalji sevenlere ayrı bir deneyim sundu. Düşünsenize, 90’ların sonunda nostaljik bir barkovizyon gibi yaşamış olduğunuz tüm anıları tekrar yaşamak… Ne harika bir fikir! Bu durum, çoğu oyuncunun içindeki “nostalji canavarı”nı harekete geçirdi. Ama şunu unutmayın, bazen geçen zamandaki anılarımız, mevcut gerçeklikte pek de öyle iyi karşılanmayabilir, değil mi?