Teamfight Tactics, ya da kısa adıyla TFT, 2019’dan beri oyun dünyasında bir fenomen haline geldi. Hani bazen birkaç kelimeyle bir durumu özetlerken, “işte bu” dersiniz ya, işte TFT tam olarak öyle bir durum. Rakiplerinin birer birer sahneden silinmesine sebep olan bu oyun, aynı zamanda Riot Games’in kasasını doldurmaya da devam ediyor. Aslında oyunun içerisindeki strateji unsurları, aynı zamanda bir komedi unsuru gibi, çünkü bazen rakiplerinizi alt etmek için düşündüğünüz her şeyin tam tersini yapmanız gerekebiliyor. “Kim derdi ki, bir ormanın ortasında X şampiyonu ile Y şampiyonunu yan yana getirip Z’yi alt edeceğim?”
Şimdi, TFT’ye erişim sadece League of Legends (LoL) istemcisi üzerinden yapılabiliyor, bu da oyunun tek bir ekosistemle sınırlı olmasının getirisi. Bu durum, TFT yönetmeni Julien Camaraza’nın GamesRadar’a yaptığı açıklamada belirttiği gibi, oyuncular için büyük bir avantaj sağlıyor. “League of Legends ve TFT aynı sunucuyu paylaşıyor” diyor, hani sıradan bir gününüzde canınız sıkıldığında elinize bir çay alıp uzanmak gibi. Yine de kötü bir maç geçirdiyseniz, can sıkıntınızı gidermek için hemen TFT’ye geçiş yapabiliyorsunuz; sanki çay içmekten fırında pasta yapmaya geçmişsiniz gibi. İşte bu da onun gerçek başarısının anahtarı! Artık kimin evindesiniz, aslında kimse bilmez!
Camaraza, oyuncuların büyük bir kısmının hem League hem de TFT’yi birlikte oynadığını belirtmiş. Bunu duydum ve ben de düşündüm: “Aman Tanrım! Bir oyunda kendimi yetersiz hissetmeye ne gerek var?” Hatta birçok kez, “Evet, League oynamayı seviyorum ama neden TFT’ye geçmeyeyim ki?”duygusu, bende de var. Yani günde birkaç saat League oynamak, sonra da “Haydi, şimdi TFT’ye geçelim de biraz eğlenelim” diyebilmek, onları ayrı ayrı severken bir arada sevmek gibi! İşin asıl komedi kısmı, bir oyunda kaybettikten sonra diğerinde o kaybettiğin şampiyonlardan intikam almanın verdiği tat!
Ve düşünebiliyor musunuz? LoL istemcisinde geçiş yapmak bir tık kadar kolay ve bu, Riot Games’e kesinlikle yarıyor. Eğer siz de benim gibi bir oyuncu tipindeyseniz, sürekli arada geçiş yapmak, “Ahhh! Ama neden” demeden yaşayabilmek bir ayrıcalık. O kadar istatistik var ki, Camaraza’nın konuşmalarında bahsettiği gibi; oyuncuların o kadar çokluğu o bahsettiği mutluluk verici bir durum. “Yahu, ben zaten sıkıldım ve hâlâ TFT var ha!” dediğiniz an, o an sabah işe geç kalma riskini bile göz ardı edebiliyorsunuz.
Aslında burada gerçek bir soru var: “Peki, sizin tercihiniz ne?” Yani siz, TFT veya League oynamayı mı daha çok seviyorsunuz? Yavaş yavaş bir tartışma başlatmak lazım, çünkü bu, oyuncular arasında kapışmalara yol açacak bir konu. Sonuç olarak, oyun oynamak sadece eğlence değil, aynı zamanda sanki bir komedi dizisinin içinde, bazen sahne alıyormuşuz gibi! Unutmayın, hangi oyunu severseniz sevin, eğlenmek ve hüsranlarla dolu hikayeler biriktirmek en önemli kısım!