Yıllardır süper kahraman hikayeleri izlemekteyiz; bazen kurtarıcı, bazen de kötü adam olarak karşımıza çıkan karakterlerle dolup taşıyor ekranlarımız. Ama The Boys dizisi, bu kahramanların arka yüzünü göstererek izleyicileri bir nebze de olsa düşündürüyor. Salgından önce çekimlerine başlanan ikinci sezon, tam da bu süreçte izleyicilere yeni bir soluk getirecek. Ancak Erik Kripke’nin de dediği gibi, üçüncü sezonun senaryosunda COVID-19’un izlerini göreceğiz. Yani, her ne kadar süper kahramanlar bizlere cesaret verseler de, gerçek dünya onlara da bir şekilde müdahale ediyor. İkinci sezon, Amerika’daki seyahat yasakları ve zenofobi gibi konularla vurgulu bir şekilde bitecek ve bu durum, üçüncü sezonda daha da derinleşecek.
Kripke, “Biliyorsunuz, ikinci sezonda Amerika’da bir seyahat yasağı olacak. İkinci sezonu oldukça fazla zenofobi içeren bir şekilde bitireceğiz,” diyerek aslında gerçek hayatta yaşadığımız zorlukların diziye yansıdığına dikkat çekiyor. Bu da demek oluyor ki, süper kahramanlar bile pandemiden etkileniyor. Düşünsenize, Superman maske takmak zorunda kalsa nasıl olur? Belki de “Ben uçuyorum ama virüsü kapmak istemiyorum!” diye düşünerek, havada süzülürken bir yandan da elinde dezenfektan tutar. Evet, bu durum gerçekten komik bir senaryo olurdu!
Ve şimdi de dizinin üçüncü sezonuna gelelim. Şu anda yayın tarihi kesin olmamakla birlikte, Kripke bu sezonu daha da ilginç hale getirmek için kolları sıvamış durumda. Hatta Jeffrey Dean Morgan, The Walking Dead dizisinin yıldızı olarak yeni sezonda karşımıza çıkacak. Ancak Morgan’ın rolü, pandeminin gölgesinde kalmış gibi görünüyor. Kripke, “COVID’in içine ettiği çok şeyden birisi de Jeffrey Dean Morgan’ın rolü olmuş olabilir. Ama eğer karantina kalkarsa ve işler biraz yolunda giderse bunu yapabiliriz, bir şekilde halledeceğiz,” diyerek bir umut ışığı bırakıyor. Yani, Morgan’ın dizideki rolü, sanki bir süper kahraman gibi, belirsiz bir geleceğe doğru uçuyor.
- Jensen Ackles, The Boys’un Üçüncü Sezonunda Soldier Boy‘u Canlandıracak!
- The Boys‘un Finali Şimdiden Hazırmış, Ama Bize Hala Söylemediler!
Amazon’un yayın servisi savaşlarında şimdiden parlayan en başarılı dizi olan The Boys, Erik Kripke gibi yaratıcı bir zihinle yola devam ediyor. Kripke, “Benim şansım dünya hakkında hissettiklerimi gösterebileceğim bir diziye sahip olmak,” diyor. Yani bu dizi, hem mizah hem de gerçeklikle dolu bir yolculuğa çıkmış durumda. Ancak hayatın olağan akışındaki aksaklıklar, dizinin yapım aşamasını zorlayabilir. Düşünsenize, süper kahramanlar bile maske takarken, bizler de onlarla birlikte bu zorlukları yaşıyoruz. Kahramanlar bile “Bizi virüsten koruyun, biz de dünyayı kurtaralım!” diyerek umutsuz bir şekilde yardım bekliyor.
Sonuç olarak, The Boys dizisi sadece süper kahramanların değil, aynı zamanda insanlığın da zorluklarıyla yüzleştiği bir platform haline geliyor. Dizi, bizlere gerçek hayatta yaşadığımız sıkıntıları ve kahramanların da bu süreçte nasıl etkilendiğini esprili bir dille sunuyor. Bu da demektir ki, belki de süper kahramanlar, maskeleri altında bizlerden daha fazla korkuyorlar. Ve bizler, bu kahramanların hikayelerinde kendi hayatlarımızı buluyoruz. Kim bilir, belki de bir gün hepimiz birer süper kahraman oluruz, ama şimdilik maske takmayı unutmamalıyız!