Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

3 dakika okunma süresi

7

The Excavation of Hob’s Barrow: Karanlık Bir Macera Ve Gizem Dolu Bir Yolculuk

Hob'un Barrow'u kazıyoruz, belki altın buluruz ama önce korkudan güleriz! Gizem ve kahkaha dolu karanlık bir yolculuğa hazır mısınız?

admin

4 saat önce

The Excavation of Hob’s Barrow: Karanlık Bir Macera Ve Gizem Dolu Bir Yolculuk

Incantamentum, benim için uzun zamandır beklenen ve merakla takip ettiğim bir macera oyunu. Hatta 2021 yılında bu oyunu “Beklediğimiz 10 Adventure Oyunu” listesine almayı bile başardık, ama görünen o ki, kısmet 2021’de değilmiş! Şimdi, pek çok oyun sever gibi bende “Bu oyun ne oldu? Vahşi ormanlarda kayboldu mu?” diye düşünürken, nihayet oyunun adı değişti ve kendisi bundan sonra The Excavation of Hob’s Barrow olarak bilinecek. Ah, teknoloji pek bir tuhaf, değil mi? Bir gün takvimde Incantamentum’u görüyoruz, ertesi günyse yeni bir isimle karşımıza çıkıyor. Gecikmenin sebebi muhtemelen oyunun yapımcılarının “Ah, bir dakika, belki bu isim bize şans getirmez!” diye düşünmesi olsa gerek!

Incantamentum’un karanlık hikayesi beni gerçekten sardı. Hani bazen oturup bir yere kapanırsınız, çayınızı alır ve karanlık bir hikayeyi dinlerken, o sonunu tahmin edemediğimiz hikayenin sırlarını keşfetmeye çalışırsınız. İşte, bu oyunda da benzer bir şey var! Oyun, İngiliz folklorundan esinlenerek, pek çok ilginç karakter ve olayla dolu. Rahatsız edici bir atmosferin hâkim olduğu, piksel grafiklerle bezeli bu dünyada, ince ince işlenmiş hikaye sizi sürüklerken bir avantaj da sunuyor: psikolojik rahatsızlık! Evet, doğru duydunuz, tıpkı Midsommar ve The Witch filmlerindeki gibi, burada da “Biz yabancıları sevmeyiz” teması tüm haşmetiyle karşımızda duruyor. Hadi, gelin birlikte biraz daha derinlere inelim!

Şimdi, gezmediğim köy kalmamış gibi hissediyorum. Ama bu oyun bana bir şeyler fısıldıyor: “Hey, Bewlay köyüne git, orada harika sandıklar var!” Tabii, yola çıktığınızda köyde size talimat veren o gizemli adamlardan biri kaybolduğunda ne olacak? “Nasılsa trenle geldim, gidecek yerim var,” diye düşünmek yerine, “Bir daha mı gelecek bu adam?” sorusunu sormamız şart. Neyse ki, Thomasina Bateman hikayenin merkezinde ve o bir antika meraklısı; köydeki höyüklerde gömülü hazineleri bulmak için orada. Ben de kendime düşünüyorum, “Acaba köyde yanlışlıkla çıkmasam iyi mi?” derken buluyorum kendimi.

Ama işin ilginç kısmı, bu yerli halkın kadın karakterimize karşı bakış açısı. Pantolon giymek pek de alışılmış bir şey değil bu tür köylerde, o yüzden herkesin ona temkinli yaklaşması kaçınılmaz. Hani bir yerden sonra insan, “Neden bu kadar egzantrik bir şey giyiyorum?” diye düşünmeden edemiyor. Kadınları yücelten bir çağda neden pantolon yüceltilmiyor ki? Neresinden bakarsanız bakın, bu köy yerel halkı gerçekten “yabancı” tanımıyor. “Biz yabancıları sevmeyiz” cümlesi de bu yüzden hayat buluyor işte!

Ve bir de yeni fragman var ki, aman Tanrım! Gerçekten büyüleyici! O fragmanı izlerken aklımda onlarca yaşanmışlık canlandı. Hemen bir bakış attıysanız, arka planda çalan müzikler ve karanlık görüntüler beni bambaşka bir atmosfere sürükledi. O frakman bana “Korkma! Korkma!” diyor, ama içimdeki kahraman ruhu şaşkın bir şekilde “Nasıl korkmam?” diye soruyor. Fragmanı izlerken birkaç kere tüylerim ürperdiğini itiraf etmeliyim. Bir yanda hazineleri arayan bir karakter, diğer yanda gizemli ve ürkütücü bir atmosfer. Bu oyun kesinlikle bu yıl içerisinde çıkacak!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?