Dürüst olayım, ilk beta sürecinden beri benim de merakla beklediğim bir oyun The Finals. Bütün FPS oyun tutkunlarının gözdesi haline gelen bu oyun, geçtiğimiz günlerde açık beta sürecine giriş yaptı ve bulduğu ilgiyle Steam’i adeta yerle bir etti. İlk günlerde yoğunluktan çöken sunucular, tam bir kabus gibi bütün oyuncuları bekletirken, yine de The Finals‘a olan ilgi durmak bilmedi. Nasıl bir şey söyleyebilirim ki? Birçok oyuncu sabırla sıraya girip, bu oyunla tanışmak için savaşırken, bu durum gerçek bir komedi sahnesine dönüştü. Kim bilir, belki de ileride bu olaylar bir sitcom dizisine dönüşebilir!
Beta sürecinin popülaritesi, oyunun Steam’deki yerini sağlamlaştırmış durumda. Şu anda, %99 bulaşıcı ve %100 heyecan verici bir hastalık gibi, oyun Steam’in en çok istek listesine eklenen oyunu olmayı başardı. Şaka değil! Bu bir başarı! Şimdi düşünün, Manor Lords, Hades 2, Ark 2 ve Hollow Knight: Silksong gibi dev devlerin arasında The Finals nasıl bu kadar dikkat çekebildi? Bu sorunun yanıtı açık beta adına oldukça basit; oynanış sırasında haritaların her köşesini yıkıp dökme imkanı sunarak, oyunculara bir yıkım partisi fırsatı vermesi! Bu zevkin gücünü anlamak için, bir insanın nasıl köşeleri yıkmak için can attığını görmek lazım. Yoksa nerede kaldık buralarda?
Ayrıca, daha önce kapalı beta ile sınırlı sayıda oyuncuyu davet eden oyun, açık beta sürecinde 200.000’den fazla kez istek listesine eklendi. Bu sayede, çoğu oyuncunun tüm oyun dünyasıyla dilinde düşman olmayan pes ettiğini göreceğiz. Tabii ki, çocuklar, oyunların temellerini sarsan açıları keşfetmek, FPS oyun fanatiklerinin meyilli olduğu bir takıntıyı tetikliyor olabilir. Kim bilir, belki de bu oyun bir strateji ile girme fırsatı sunuyor, biz farkında bile olmadan!
Biz de bu muazzam beta sürecine katıldık. Hemen hemen herkesin gülerek gireceği; köşeleri ve duvarları parçalama tutkumuzla oynayacağımız bir oyunda, oyuncular olarak ne kadar komik zaman geçirebiliriz ki? Hadi gelin, burada sevgili Cevdet Emre Kızılcan’ın incelemesine dalalım. Eğer henüz onun fikirlerini okumadıysanız, bence gerçekten de zaman kaybetmemelisiniz! Belki de onun eğlenceli bakış açısıyla, yıkımın tadını çıkardıktan sonra biz de bir nebze olsun, “Babam beni pek de ortama sokmadı, ama işte The Finals!” diyebiliriz! Çünkü, merak etmeye başladım ki, acaba yanımda bir düşman varsa, yoksa ben bir haritanın köşesini yıkmakla mı meşguldüm? Oyun dünyasında her köşe bir macera!
- THE FINALS Açık Betası Başlıyor!