Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

3 dakika okunma süresi

3

The Hidden and Unknown: 17.000 TL’lik Oyun Fiyatı İle Dikkat Çekiyor

17.000 TL'lik oyun mu? Oooo, bu oyun hem cüzdanı hem de kahkahayı patlatır! Gizli sırları çözmek için sağlam bir bütçeye ihtiyacınız var!

admin

5 saat önce

The Hidden and Unknown: 17.000 TL’lik Oyun Fiyatı İle Dikkat Çekiyor

Oyun fiyatları, dünya üzerinde en çok tartışılan ve üzerine en fazla şaka yapılan konulardan biri. Herkesin oyun almaktan çekindiği, cüzdanların ağladığı bir dönemdesiniz. Ama bu sefer bir oyun var ki, adeta “durun, daha fazlasını yapamayacağım!” dedirtiyor. 23 Ocak’ta piyasaya çıkan The Hidden and Unknown adlı bu oyunun fiyatı tam olarak 1.999,90$. Üstüne bir de, elbette, bu komik etiketi sadece Türkiye’deki oyuncular 17.000 TL’ye alabiliyor. Yani biz, oyunu %50 daha ucuz almanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ama zaten akla gelen o soruyla başlayalım: “Acaba bu oyunun fiyatı yanlışlıkla mı belirlendi?” Ah, ne tatlı bir yanılgı! İşin aslı daha komik, çünkü bu fiyata sahip bir oyun varlığını yaşıyor.

Oyunun geliştiricisi ThePro, bu fiyata bir anlam katmak için “Hayatımı kuruşlar için satmak istemiyorum,” diyor. Vay be! Yani, bu bizim için bir şey ifade etmese de, en azından onu da empatiyle anlıyoruz. Ama cüzdanımızın bu gerçeği kabullenmesini beklemek zor. Hemen şöyle bir dedim: “Bu oyun 2 saatten az sürüyormuş!” İyi de, kimse bu kadar para verip iki saat oynamayı hayal edebilir mi? Tabii sonra “İade edebilirsin” deyince, “Belki de bu oyun neden bu kadar pahalı oldu?” sorusunu duyar gibiyim.

Biraz daha derinlere inelim. ThePro, PlayStation’dan, Xbox’tan veya bilgisayar oyunlarından çok daha fazla bir şey sunuyor. Sanki tüm evren ona oyun yapmasını emretmiş. İnsanlar böyle bir fiyatı makul bulsa bile, “Ben bu kadar para veremem, ama istersem geri alırım!” diyenlere karşı durması gerektiğini ifade ediyor. Duygu galası sonrasında, insanlar “Ah bu geliştirici ne kadar düşkün, cüzdanlarına bakmadan oyun alacaklar,” gibi hissetmekte.

ThePro, Discord kanalında oyunu sadece yaklaşık 2-3 kişiye ücretsiz verirken, “Kimlerin parası var ki bu oyunu alacak!” diyor. Hani, böyle büyük bir ürün nikâh masasına oturdu derler ya, işte bu öyle bir durum. Yüksek fiyatlarına rağmen oluşan çılgın ilgi, “Benim oyunum çok kıymetli, gördünüz mü!” gibisinden bir hava yaratıyor. “Sadece 2 kişi aldı, ama benden daha fazla mı bekliyordunuz?” şeklinde bir kapasiteyi de es geçmek yok. Bravo! Kesinlikle özgüven dolu bir açık sözlülük.

Şimdi düşünelim, bu oyun dünya oyun tarihine adını kazandırmış olabilir mi? Yoksa “Beni burada bırakın, ben tek başıma dünya oyun fiyatlarını yeniden belirleyeceğim” dercesine bir tavır mı sergiliyor? Gerçekten “Yok artık!” dedirtiyor ama itiraf etmeliyim, kimse “17.000 TL” vermeye de pek hevesli değil. Sonuçta sonradan gelen bir mikrodenetleyici oyun vermek daha mı kârlı? Oyunların fiyatlarını düşürme çağrısında bulunmak, cüzdanımızın sesi yine gümbür gümbür olacaktır.

Tabii ki, bu durumda düşünen biri olarak “Neden olmasın?” diyorsanız, şu an Steam sayfasına bakmanızı öneririm. Çok özel bir fiyat, akıl karıştırıcı bir hikâyeye sahip, ama aynı zamanda bir “yaşanmışlık” da sunuyor. Barındırdığı toplumsal mesajı fark eden var mı? Aha! İşte komedi başlıyor. Ancak işin garip yanı, bizim de bankalara koşarak 17.000 TL çekip bu oyunu almak istememiz. Hayat seni bir yere sürüklüyorsa, cüzdan da sana aynı şekilde karşılık veriyor!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?