Spike Chunsoft’un Danganronpa ve Zero Escape serileri, sadece görsel roman türünde oyunlar olarak sınıflandırılmayı aşmış ve kendine özgü bir hayran kitlesi oluşturmuş harika eserlerdir. Bu serilerin arkasındaki yaratıcı beyinler olan Kazutaka Kodaka (Danganronpa) ve Kotaro Uchikoshi (Zero Escape), başarılı projelerini bir adım öteye taşımaya karar vererek Too Kyo Games’i kurmuşlardır. Yanlarına, Danganronpa müziklerinin özbeöz yaratıcılarından olan Masafumi Takada ve görsel tasarımın arkasındaki yetenekli isim Rui Komatsuzaki’yi alarak oyunculara yenilikler sunmayı hedeflediler. Şimdi ise bu yeni stüdyonun ilk oyunu The Hundred Line: Last Defense Academy, yaklaşık iki ay sonra biz oyunseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Duygularınızı sıkı tutun, çünkü bu oyun, Danganronpa’nın ruhunu oldukça iyi yansıtıyor! Eğer Danganronpa ve Zero Escape serilerini oynadıysanız, kesinlikle bu yeni oyuna da aşina olacaksınız.
Oyun, Tokyo Residential Complex’te başlıyor ve baş karakterimiz Takumi Sumino ile tanışmamızla ilerliyor. Tokyo, gökyüzünü kaplayan dev bir kubbe ile örtülü ve insanlar bu kocaman kafes içinde yaşamaya alışmış. Zaman zaman sirenler çalıyor ve bilinmeyen bir tehlike için alarmlar veriliyor. Tuhaf bir döngü içinde, insanlar en yakın sığınaklara yönelirken, kimse bu süreçte neler olup bittiğini sorgulamıyor gibi gözüküyor. Merak etmeyin, bu noktada kimseye neşeli bir fırtına kesimi sormadığımız sürece, herkes sakinliğini korumakta! İşte olduğu gibi bu sırada, Takumi ve kız arkadaşı Karua’nın başına gelenler oldukça komik bir dizi olayı tetikliyor. Bir köpeğin peşinden koşarken, kendilerini daha önce görmedikleri bir binada bulmuşlar! Takumi, burada Danganronpa’daki ayı tarzı bir maskotla karşılaşıyor ve olaylar tam da bu noktada çığırından çıkmaya başlıyor. Onlar ne olduğunu anlamaya çalışırken, garip yaratıklar birdenbire ortaya çıkıyor. Takumi ve Karua kaçmaya çalışıyor ama sonunda kendilerini bir çatışmanın ortasında buluyorlar. Aman Tanrım, bu bir sinema sahnesi gibi!
Karua kendinden geçmiş bir şekilde yere uzanırken, Takumi, gizemli maskotumuzun yaptığı naif bir teklifle karşılaşıyor. Aslında bu, tamamen kaçınılmaz bir tercih. Takumi, yeni güçlerle donatılmış bir feminist kahraman olarak karşısındaki yaratıkları alt edip Karua’yı kurtarıyor, ta ki bir boşluğa doğru çekilene kadar! Gözlerini açtığında, kendisini bir sınıfta, kendisi gibi başka gençlerle birlikte buluyor. Oh, ne müthiş bir başlangıç! Bir okulun ilk gününde herkesin dostça gülüşlerle kaynaşmasına ne kadar alışkınız değil mi? İşte Takumi’nin macerası burada başlıyor.
Sonra, Sirei adlı o gizemli maskottan neler olup bittiğini öğreniyor ve 100 gün sürecek, heyecan dolu bir mücadeleye adım atıyor. Sirei’nin dediklerine göre, insanlık bir yok oluş tehdidiyle karşı karşıya. O hiç abartmıyor, çok ciddiyim! Ama bu durumu engelleyebilecek tek güç, Akademi’nin çatısı altında toplanan bu gençler. Yani, “Okula gelmek isteyen yaratıklar mı? Çok beklemeyin, çünkü altlarında o kadar önemli bir şey var ki!” Olur da merak ederseniz, işte o önemli şey, derinliklerde saklı. Nihayet, bunun ne olduğunu öğrenmek için günleri sayıyoruz!
Oyunun demoları ilginç bir şekilde ilginizi çekecek bir oyun süreci sunmakta; ilk 7 günü deneyimleyerek birkaç saat oynamanıza imkan tanıyor. Eğer akabinde oyunu satın almaya karar verirseniz, demoda kaydettiğiniz ilerlemeyi geçtiğiniz gibi tam oyun sürümüne aktarabiliyorsunuz. Oyun, sıra tabanlı çatışmaları ile dikkat çekiyor. Ekip üyeleriniz birbirinden farklı karakterlere, yeteneklere, dolayısıyla da farklı saldırı ve savunma stillerine sahip. Yani, Takumi ile ekibi gerçekten de oldukça renkli bir dostluk kurmuş! Kıh kıh kıh! Eğer yaptığınız hamleler hızlı bir şekilde belirli bir enerji düzeyine (voltage) ulaşıyorsa, özel saldırılar yapabiliyorsunuz ya da güçlerinizi artırmak için alternatif yollar deneyebiliyorsunuz. Bu çatışmaların sadece komik bir ansiklopedicine dönmesi ise, Boss savaşlarının ne kadar zorlu olacağını gösterebilir. Savaşta düşmanların güçlü dalgaları sizi bekliyor, dikkatli olun!
Tüm bu çatışmalar dışında diğer aktiviteler de sunulmakta. Akademinin koridorlarında koşturacak, gizemleri keşfedecek ve genç savaşçılarımızla eğlenerek onların karınlarını doyurmayı da göz önünde bulundurmalısınız. Sonuçta dostluk, savaşta size büyük bir avantaj sağlayabilir. Sonunda bu 100 gün boyunca Takumi ve ekibinin nerede buluşacağını, ne maceralar yaşayacaklarını ve Sirei’nin bizlerden hangi sırları sakladığını göreceğiz. Sorular, oldukça fazla! Peki, bu adam dünyayı kurtarabilecek mi, yoksa sıradan bir bakıcı olup çıkacak mı? Tüm bu soruların cevaplarını 23 Nisan’da başlatacağımız bu eğlenceli yolculuğun bir parçası olsak iyi olur. Gözlerinizi dört açın ve keyifli bir maceraya atılmak için hazır olun!