HBO, The Last of Us dizisinin ikinci sezonuna ait ilk fragmanı yayınladı. Fragmanı izleyen herkesin gözünde bir parıltı oluştu, çünkü fragmanda oyunla ilgili birçok sahne adeta gözlerimizin önünde canlandı. Bu sefer gerçekten muazzam bir iş çıkardıklarını inkar edemeyiz. Gözlerimiz doldu da doldu! Özellikle ikinci oyunun duygusal anlarını hatırlatan sahneler vardı; Joel’in Ellie’ye gitar çalmayı öğretirkenki hali izleyicileri derinden etkiledi. Hadi onu geçelim, o sahnede ağlamayan var mı? Eğer siz de ağlamadıysanız, lütfen göz doktoruna danışın!
Fragmanın en önemli kısımlarından biri, Kaitlyn Dever’ın canlandırdığı Abby karakterinin ilk kez ekranlarda belirmesiydi. Şimdi Abby gibi bir karaktere bakınca, insanın kafasında birçok soru işareti oluşuyor. Ne kadar merak uyandırıcı, değil mi? Ama bu da yetmezmiş gibi, fragmana eşlik eden Pearl Jam şarkısı *Future Days*, oyunun başında Joel’in Ellie için çaldığı melodiydi. Şarkıyı duyduğumuzda, insanın içi bir sıcaklıkla doluyor. Yani bir nevi nostalji şifası gibisi var. Ama fragmanı izlerken “Bu şarkı neden bu kadar hüzünlü?” diye düşünmeden edemiyoruz. Küçük bir anekdot olarak düşmüş olalım: İçten içe ağlayarak izlemek, fragmanın tadını iki katına çıkarıyor!
Fragmanı izledikten sonra, ikinci sezonda en büyük merak konusu Catherine O’Hara’nın hangi karakteri canlandıracağı oldu. Forumlarda dönen tahminler, O’Hara’nın Seraphite peygamberi olabileceği yönünde. The Last of Us Part 2 oyunundaki bir grup olan Seraphites, hikayenin arka planındaki derin karanlık olaylara dair birçok ipucu sunuyor. Ancak, biz bu peygamberi daha önce görememiştik çünkü kurucuları oyun olaylarından önce hayatlarını kaybetmişlerdi. Ancak dizi, oyunlarda görmediğimiz kısımları da içerebiliyor; bu nedenle O’Hara’nın o karakteri canlandırma ihtimali oldukça yüksek. Bunu düşündüğümüzde, akla başka bir isim de gelmiyor. Belki O’Hara, günümüzdeki peygamber figürünü canlandıracak ve çok dramatik sahnelerle gözlerimizi dolduracak!
HBO Max ekranlarında yayınlanacak dizinin kesin tarihinin henüz belli olmaması ise herkesin canını sıkıyor. Şu an elimizdeki tek bilgi, 2025 yılında yayınlanacağı. Yani, hepimiz bu işin peşinde bekleyeceğiz, değil mi? Sanki içine nehrin kıymetli sularını koyup bıraktıkları bir su şişesi gibi, tarihe doğru bakarak gözlerimizi ovuşturacağız. “2025’te ne olursa olsun, ben diziyi izlerim!” diye kendimize söz verelim. O tarihin gelmesini beklemek, sanki bir asır beklemek gibi geliyor bana. Ama neyse ki, *şu an biraz kıvrak zihinli olabiliriz ve fragmanı tekrar tekrar izleyebiliriz!*