The Last of Us Part 2, 2020 yılında piyasaya sürüldüğünde, oyuncular arasında tam anlamıyla bir bölünmeye sebep oldu. Bu, daha önce gördüğümüz birçok oyun tartışmalarına kıyasla oldukça ilginç bir durumdu. Bazı oyuncular bu oyunu o kadar çok sevdi ki, neredeyse ona tapmaya başladılar. Diğer yandan, bazı eleştirmenler ise oyunu yerden yere vurdu ve aslında çoğu zaman bu eleştirilerin altında yatan motivasyonların bir hayli duygusal olduğunu söylemek mümkün. Yani, eğer bir oyun fan hasatından muzdaripseniz ve “Ama bu oyunda Joel’in ne yapması gerekiyordu?” gibi tartışmalar açılabiliyorsa, işte o zaman The Last of Us Part 2’nin toplumda yarattığı etkiyi daha iyi anlayabiliriz.
Elbette, bir oyunun beğenilip beğenilmemesi kişisel bir tercih meselesidir; ama bazı eleştirilerin gerçekten anlaşılmaz bir dille yapıldığını gözlemledik. Özellikle oyunun karakter gelişimi ve hikaye anlatımı üzerine yapılan eleştirilerin çoğu, çeşitli ön yargılarla doluydu. Hemen hemen herkesin fikrini beyan ettiği bu “şaheser” hakkında Engin’in yazdığı detaylı makale, durumun ne kadar karmaşık olduğunu ve oyuncuların duygusal tepkilerinin ardında yatan nedenleri oldukça iyi bir şekilde ele alıyor. Eğer bu makaleyi kaçırdıysanız, cennet gibi bir fırsat bulmuşsunuz demektir. Bir tıkla edinebilirsiniz çok değerli altın bilgileri. Yani kısaca, oyunla ilgili konuşmak bir tür spor olmuştu, değil mi?
Sonuç olarak, The Last of Us Part 2, yayınlandığı yıl tam 322 GOTY (Yılın Oyunu) ödülü alarak tarihin en çok GOTY kazanan oyunu unvanını ele geçirdi. Ama hikaye burada bitmiyor. Elden Ring, sonra bu unvanı 436 ödülle kapı önüne koydu. Bunu duyduğunda The Last of Us Part 2 ekibinin ne hissettiğini bir düşünsenize; tabii, elbette üzülmek yerine Elden Ring’i bir dost olarak kabul edip alkışlamak daha mantıklı. Şu hayatta dosttan çok düşman tanımadığımız düşünülürse, bu da ne kadar sağlıklı bir yaklaşımdır!
Şu an The Last of Us Part 2 yalnızca PlayStation platformunda mevcut. Ancak serinin eşsiz müziklerini yaratan ünlü sanatçı Gustavo Santaolalla’nın bir İspanyol kanalıyla yaptığı röportaj oldukça heyecan verici bilgileri de beraberinde getirdi. Santaolalla, yeni versiyonun yolda olduğunu söyleyerek oyuncuları meraklandırdı. Tabii ki, klasik “ağzımdan kaçtı” ifadesine yansıyan bir yüz ifadesi ile. Oyunun PC ve PS5 platformlarına çıkması oldukça muhtemel. Hayal edin, bir sabah kalktığınızda The Last of Us Part 2’nin bilgisayar versiyonu ile karşılaşmak, kimin ne yaptığına dikkat etmek istemediğiniz o korkutucu düzeyde bir deneyim. Adeta, kıyameti biraz daha eğlenceli hale getirmek gibi!
Santaolalla’nın röportajında dikkat çeken bir başka detay ise, gerçek bir sanatçı olarak radyo program view’ı çalmanız için ondan bazı eserlerin istenebileceği. “Yeni versiyonda benden belli şarkıları çalmamı bile isteyebileceksiniz,” dediğinde muhabirin gözlerinde oluşan ışıltıyı fark etmiş olmalı ki hemen ardından “başka bir şey söyleyemem” diyerek konuyu kapattı. Burada biraz tereddüt var gibi, sanki “Beni yakaladı, ne yapacağım şimdi?” aşamasına geçmekte. Ama kim bilir, belki de birkaç ipucu vermek istedi, ne de olsa oyuncuların şarkılara olan tutkusunu bilen dünyadaki tek kişi değiliz!
Bütün bu karmaşanın arasında, The Last of Us Part 2’nin yeni versiyonunu gerçekten bekliyor muyuz, yoksa eski versiyon yeterince eğlenceli mi? En azından eski versiyon üzerinden “nereden geldik, nereye gidiyoruz?” demek kritik bir konu. Bu oyun tartışmaların içinde kaybolmuş gibi görünse de, oyuncular için bir tür terapi sunuyor gibi. Unutmayın, her aldığımız oyun eleştirisi biraz pizzanın üzerine serilen aşk gibidir; her dilim bir başka tat sunar!