The Stone of Madness: 18. Yüzyıl’da Karanlık Bir Kaçış Hikayesi

18. yüzyılda delilikle savaşan bir kaçış hikayesi! Taşın düşmanlarını alt ettiğine inanıyor musunuz? Eğlenceli bir yolculuğa hazır olun!

admin

‘Blasphemous’ serisinin geliştiricisi olan The Game Kitchen’ın en yeni şaheseri The Stone of Madness, 28 Ocak’ta PC, PS5 ve Xbox Series platformlarına geliyor. Evet, yanlış duymadınız! Bu ilginç macera oyunu, 18. yüzyıl sonlarında İspanya’da, karanlık bir akıl hastanesinde geçiyor. Düşünsenize, bu hastanede neler yaşanabilir? Ama telaşlanmayın, ben buradayım, hepsini size anlatacağım!

Oyunun görselleri gerçekten büyüleyici. El işçiliğiyle hazırlanmış ve o dönemin estetiğinden ilham alınmış harika detaylar barındırıyor. Pireneler’de yer alan yıpranmış bir Cizvit manastırı, hem bir akıl hastanesine hem de bir engizisyon hapishanesine ev sahipliği yaparken, birçok farklı hikaye sunuyor. Hayallerin gerçek olduğu bir dönemde, akıl sağlığını yitirmek ve farklı sebeplerle hapsedilmek oldukça sıradan bir durum! Yani, kendinizi bir anda ‘Gizli Terapi’ programında buluveriyorsunuz.

Beş farklı karakter, ağır cezalara, deli ruhların esaretine ve umutsuzluk haline mahkum olmuş durumda. Tıpkı sabah işe giderken yaşadığınız hissiyat gibi! Ama bu karakterler, çıkış yollarını bulmak için çok geç olmadan bir plan geliştiriyor. Bu sırada korkularıyla yüzleşip birbirlerine güvenmeyi öğreniyorlar. Maalesef dostlar, bu sahneleri izlerken “Ben olsam ne yapardım?” sorusuyla yüzleşmek zorunda kalacaksınız. Hani olur ya, manastırdan kaçmaya karar vermek için üstü kapalı bir ankete katılmanız gerekse!

Tripwire Presents’in (Tripwire Interactive’in yayın kolu) yayınladığı beş fragman, bu gizemli karakterlerin güçlü yanlarını, zayıflıklarını ve fobilerini gözler önüne seriyor. Her bir karakterin kendine has yetenekleri bulunuyor ve bu yetenekleri kullanarak birlikte hareket edecekler. Yani, karakterlerinizle birlikte dans etmeyen bir kaçış planı düşünülebilir mi? Tabii ki hayır! Onları iş birliği yapmaya ve akıl sağlıklarını yitirmeden bu manastırdan kaçmaya yönlendireceksiniz. Bunu başarmanın tek yolu, birbirlerine güvenmelerine yardımcı olmak. İlişkilerde güven, çorba yaparken tuz eklemek gibidir; yoksa tadı tuhaf olur!

Gerçekten, The Stone of Madness içindeki karakterlerin son derece orijinal olduğunu söylemem gerek. Bu konuda gerçekten izninizle bir parantez açacağım; eğer taktiksel gizlilik oyunlarına bayılıyorsanız, bu oyun kesinlikle radarınızda bulunmalı. Fragmanları izledikten sonra, merakımın tavan yaptığını kabul etmem gerekiyor! Evet, oyun oynamak için gevezelik etmeden duramıyorum. Ama bir yandan da şu anki akıl durumumun nasıl olduğunu merak ediyorum… Acaba bu karakterler gibi bir akıl hastanesinde mi hapsoldum?

Videoları izlemek için sabırsızlandığınızı düşünüyorum ve karşınızda beş віdeo! Görsel şölen ile iştah açıcı bir kaçış hikayesinin nasıl birleştiğine tanık olacaksınız.

Şimdi hep birlikte şu manastırda küçük bir çılgınlık yaratalım. Gerçekten merak ediyorum, acaba kaçış planımız başarılı olacak mı? Ha, unutmayın! Her kaşifin bir gün akıl sağlığını kaybetme riski vardır. Ve bir gün, belki de kendi hikâyenizi yazıyorsunuzdur!


İlgili Gönderiler

Exit mobile version