Gato Studio, hayal gücümüzü zorlayacak bir RPG (Rol Yapma Oyunu) deneyimi sunma vaadiyle biz oyun severlerin karşısına çıkan The Waylanders ile karşımıza çıktı. Geçtiğimiz Haziran ayında erken erişime açılan bu oyun, aslında birçok oyuncunun sabırsızlıkla beklediği bir proje. Ancak bildiğimiz üzere, oyun dünyasında işler her zaman planlandığı gibi gitmiyor. Geçtiğimiz yıl yaşanan çeşitli sıkıntılar, geliştirme sürecini etkiledi ve bu da bizi biraz tedirgin etti. Ama merak etmeyin, her şeye rağmen önümüzdeki aylarda tam sürümünün çıkışını bekliyoruz. Yani, kapılar ardında bir şeyler oluyor, bir şeyler pişiyor! Sadece sabırlı olmamız gerekiyor, değil mi?
Yapımcı ekip, oyunla ilgili sık sık güncellemeler paylaşıyor. Bu sefer de Orta Çağ Avrupa’sından ilham alınarak tasarlanan Compostella şehri ile ilgili bir fragman paylaştılar. İzlerken “Acaba burada pek çok gizemli olay mı yaşanacak? Hani şu, bir grup maceraperestin başına gelme ihtimali yüksek olan olaylar!” diye düşündüm. Fragmandaki görseller gerçekten büyüleyici; etrafta dolaşan tüccarlar, çiftçiler ve zanaatkarlar, sanki her an bir macera çıkacakmış gibi görünüyor. Ama dikkat! Büyü ile ilgilenenler veya pagan olanlar için bu şehir pek de hoş bir yer değil gibi görünüyor. Çünkü malum, kilisenin bu konulardaki tutumu oldukça sert. Yani, burada büyü yapmaya kalkarsanız, sanırım kilisenin “Hadi, bakalım, bakalım!” yanıtını almanız an meselesi.
Hani derler ya, “Büyü yapma, başına iş açarsın!” işte tam da burada devreye giriyor. Compostella, kilisenin sıkı denetimi altında olan bir yer ve burada yaşamaya çalışan sıradan halk, her an bir cadı avına maruz kalabilir. Bu da oyuncular için yeni meydan okumalar demek. Kim bilir, belki de bir gün kendinizi bir cadı avında bulabilirsiniz! Ama merak etmeyin, oyunun sunduğu seçimler sayesinde bu şehirde hayatta kalmak için çeşitli stratejiler geliştirebileceksiniz. Yani, bir şekilde bu kargaşadan kurtulmanın bir yolunu bulmalısınız!
The Waylanders, ağır ama emin adımlarla son düzlüğe doğru ilerliyor. Bahar aylarında tam sürümüyle oyun severlerin beğenisine sunulması bekleniyor. Bu, sanki bir aşk mektubu gibi! “Seni bekliyorum, gel!” der gibi. Erken erişim döneminde alınan geri bildirimler, oyunun son hali üzerinde etkili olmuş mu, bunu hep birlikte göreceğiz. Şu an için sabırsız bekleyiş devam ediyor. Ama heyecan verici olan şey, bu oyunun neler getireceği. Belki de birkaç sürpriz ile karşılaşacağız, belki de büyük bir hayal kırıklığı ile. Ama en azından, bu süreçte birlikte gülüp eğlenmeyi unutmamalıyız, değil mi?
Sonuç olarak, The Waylanders, hem görsel hem de hikaye derinliği açısından merak uyandıran bir yapım. Ama unutmayın, bu oyun sadece bir oyun değil; aynı zamanda bir serüven, bir keşif yolculuğu ve belki de bazen hüsranla dolu bir hikaye. O yüzden, bu maceraya atılmadan önce iyi düşünün; çünkü büyü var, kilise var ve elbette, bolca macera var!