Tiny Bookshop: Huzur Dolu Bir Kitapçıya Yolculuk
Tiny Bookshop, huzur dolu atmosferiyle kitap severleri bekliyor. Sakin bir yolculuk için bu eşsiz kitapçıya adım atın.
6 saat önce

Tiny Bookshop’un demosunu denediğimde etkilenmiş ve hemen ilgimi çekmiştir. Sakin ve zarif detaylarla dolu olduğunun, oyunun tam sürümünün beklediğimden ve umduğumdan çok daha dolgun ve hoş olduğunu söyleyebilirim. Tiny Bookshop, deniz kenarındaki sevimli bir kasabada, gezici bir kitapçı olma teması etrafında, yavaş tempolu ve huzur veren bir deneyim sunuyor. İlk bakışta sade görünse de, kasaba pek çok hikaye ve kendi dertleriyle mücadele eden karakterlerle hayat dolu bir atmosfer yaratıyor.
Her gün, kasabanın 10 farklı bölgesinden birini seçerek dükkanınızı açabiliyor ve elinizdeki kitapların satılışına tanıklık ediyorsunuz. Aynı zamanda müşterilerden kitap önerileri de alıyorsunuz. “Fantastik bir roman istiyorum ama 400 sayfadan kısa olsun,” veya “Aşırı korkunç bir şeyler ver ama kanlı olmasın” gibi taleplerle karşılaşıyorsunuz. Bu istekleri karşılamak için uygun kitapları bulmalısınız; böylece, kitapların satılmasını artıran kısa süreli bir bonus elde ediyorsunuz. Kitaplar, 7 farklı kategoriye ayrılıyor: Polisiye/korku, klasik, dram/tiyatro, fantastik/bilimkurgu, gezi, çocuk ve bilgi kitapları. Elbette ki bu kitapların hepsi gerçek eserlerden oluşmakta. Bit pazarına gitmişken kitap almamak olur mu zaten?
Gideceğiniz bölgeyi, mevsime, hava koşullarına ya da yerel etkinliklere göre seçmeniz mümkün. Örneğin, her çarşamba balık pazarı, her cumartesi bit pazarı, her pazartesi ise indirimli market günü var. Mevsim değişikliklerine bağlı olarak yazın kalabalık, kışın ise boş olan beach gibi durumlar söz konusudur. Her bölgeye ait farklı etkinlikler ve küçük görevler de mevcut, ayrıca her bölgede popüler kitap türleri de değişim göstermektedir. Etkinlik günlerinde daha fazla müşteri geldiğinden, planlamanızı buna göre yapmalı ve her gün nerede dükkan açacağınıza karar vermelisiniz.
Kazandığınız parayla kitaplığınızı zenginleştirmek dışında, dükkanınızı süsleyecek çeşitli eşyalar alabiliyorsunuz. Bu dekorasyon ögelerinin her biri, bazı kitap türlerine satış bonusları gibi farklı etkiler sunuyor. Küçük bir tavsiye olarak; oyunun başında biriktirdiğiniz parayla kahve makinesi almanızı öneririm. Bu makineyi etkinleştirdiğinizde, her müşteri dükkanınızda daha uzun süre kalacak ve kahve sipariş edecek, bu da iyi bir gelir kaynağı olacak. Kahve, oyunun temasıyla da oldukça uyumlu. 🙂
Çizimler ve pastel tonlardaki renk paleti, hem çok sevimli hem de oyunun atmosferine mükemmel bir şekilde uyuyor. Bookstonbury adlı bu kurgusal kasabada yaşamak istemek istemeden mümkün değil. Her mevsimde atmosfer ve çevresel detaylar değişebilirken, oyunda yer alan 8 karakter de kendine has özelliklere sahip. Görevleri tamamladıkça, bu karakterlerin hikayelerini öğrenme fırsatı buluyoruz.
Bir de, oyunda Türkçe dil seçeneği olduğunu biraz geç fark edince tatlı bir sürprizle karşılaştım; kitaplar arasında Türk edebiyatına ait ünlü eserler de yer alıyordu. Bu detay oldukça sevimli ve hoş bir ekleme olmuş! Genellikle “Aşk-ı Memnu”, “Çalıkuşu” gibi klasiklerle karşılaşırken, Ahmet Ümit, Oğuz Atay, Peyami Safa ve Halide Edib Adıvar gibi yazarların eserlerine de rastladım. Ancak en güzel sürpriz, elbette ki Nutuk oldu. 🙂
Tiny Bookshop, kesinlikle son yıllarda oynadığım en tatlı ve huzur verici oyunlardan biri. Böyle sevimli bir fikri bu denli yaratıcı bir şekilde oyuna dönüştürmek gerçekten büyük bir takdiri hak ediyor. Bu vesileyle Neoludic Games’i takibi aldım; umarım gelecekte benzer güzellikte oyunlar da geliştirirler.
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?