Ubisoft Çalışanlarından Activision Blizzard’a Destek: Kendi Problemlerini Göz Ardı Etmemek Üzere Bir Açık Mektup

Geçtiğimiz günlerde, sektördeki en ünlü oyun geliştiricilerinden biri olan Ubisoft‘tan bir grup çalışan, Activision Blizzard çalışanlarına destek vermek adına bir açık mektup imzaladı. Bu açık mektup, sadece dayanışma gösterme amacı taşımakla kalmadı, aynı zamanda Ubisoft’un kendi geçmişteki skandalları ve şu anki tutumu konusunda da eleştiriler içeriyordu. Bakalım Ubisoft’un “şoke olma” döneminin ne zaman son bulacak, değil mi?

Ubisoft, geçen yıl yaşanan birçok skandal sonucunda bocalama dönemine girmişti. Hatırlayacaksınız, özensiz davranışların ardı arkası kesilmezken, bu durum çalışanların moral ve motivasyonunu da etkilemişti. İşte bu yüzden 32 stüdyodan yaklaşık 500 çalışan bir araya gelerek “Hey Ubisoft, biraz daha duyarlı olalım!” mesajını iletti. Ne de olsa oyun dünyası, bir kabus gibi karanlık olaylarla dolup taşarken, kelebek etkisi hepimize yetecek kadar yan etkisi olan bir durum.

Açık mektupta, Activision Blizzard çalışanlarına destek verilirken, aynı zamanda Ubisoft’un kendi kötü yönetimini eleştirdiği noktalar dikkat çekiyor. “Biz sesimizi duyuyoruz!” diye haykıran bu cesur çalışanlar, bu tur sonraki oyunların hem eğlence hem de güvenli bir işyeri ortamı sunması için sabırsızlanıyorlar. Şimdi düşünün, ne kadar eğlenceli bir kutlama! “Gerçek adımlar atılmadıkça bu iş böyle gitmez!” dedikleri yerden gülmeden edemiyorum. Kıyamet gibi kargaşanın ortasında duruyor ve düzgün bir iş ortamı için savaşmak zorunda kalıyorlar.

Aslında, mektubun önemli noktalarından biri de, Ubisoft yönetiminin sadece en “belirgin” sorunlu şahışlar için harekete geçmesiyle alakalıydı. Yani, sorunlu davranışların peşinde koşarken, diğer kişiler için ise adeta bir “hoş geldin, kalabilirsin” tavrı sergileniyor. Eğer bu bir film olsaydı, herhalde adını “Kandırılmanın En İyi Yolu” koymak zorunda kalırdık. Çalışanlar, bu durumu düzeltmek için “artık işten çıkarılmalar olmalı!” demekte ısrarcılar. Gerçekten de bu iş yerlerinde kontrolsüz davranışların ya da “incident”ların önüne geçmek adına şınav çekmekten çok daha etkili bir çözüm yolu.

Tamam, oyun geliştiricileri genelde “yüzde yüz oyun odaklı” biri olarak gözükse de, bir yerden sonra artık işin ciddiyeti gün yüzüne çıkıyor. Herkesin kafa karışıklığı içinde kaybolmuş olduğu bu karmaşada, çalışanlar kendilerine ait bir sandalye istediklerini belirtiyorlar. Hatta bununla kalmayıp, daha önceden yaşanan sorunlar üzerinde “bir masada tartışalım, fikirlerimizi paylaşalım” diyorlar. Bu da demek oluyor ki, bir problem çözme süreci yaratmak, belki de en mantıklı çözüm yolu olabilir.

Bakalım bu cesur mektup, diğer stüdyolar üzerinde ne tür bir etki yaratacak? Yoksa her şey aynı yerden devam mı edecek? Oyun dünyası, ne yazık ki bir dizi mizahi açıklama yaparak geçiştirilebilecek bir konu değil. Gerçek sorunlarla yüzleşmek ve “Bu artık kabul edilebilir değil” demek gerektiğini biliyoruz. Bakalım, bu kelebek etkisi diğer stüdyolarda ne zaman yankı bulacak? Şu an için herkes gelişmeleri merakla takip ediyor. Eee, biz de oynamaya devam!