Ubisoft’un Assassin’s Creed Red: Zaman Yolculuğu ve Tarihi Oyun Deneyimi

Ghost of Tsushima’yı ilk tanıttığımda, “Umarım Ubisoft, Türkiye’de bir sokak kedisine pusu atmaz!” demiştim. Aslında, bu sözlerimin dilimizden çıkması, bir parça da benim içimde büyüyen Japon geleneklerine duyduğum hayranlıktan kaynaklanıyordu. Üç yıl önce “Japonya’da geçen Assassin’s Creed’e gerek kalmadı” gibi bir iddiada bulunduğumda, Temülin’in ruhu mu yanımda dolaşıyordu, yoksa Sırtlan Hakan mı? O zamandan bu yana zaman kaybetmeden Ghost of Tsushima’nın etkileyici dünyasına dalmışken, şimdi Ubisoft’un yeni oyunu “Assassin’s Creed Red”in nerelere uzanacağını merak ediyoruz. Fakat, bekle, dur! Şimdi hemen “benzerleriyle kıyaslamaya başlamayalım” demiyorum, zira henüz doğru düzgün bir oynanış videosu bile mevcut değil. Bildiklerimize bir bakalım, ne de olsa sızıntılar ve söylentiler elimizin altında.

Shadows, Japonya’nın Sengoku döneminde geçiyor. Bu dönemde her sokak başına kurulan devasa yumurta kafalı savaşçılar, polisin önünden koşarak kaçıyordu. Kısaca iç savaş ve politik dramalarla dolu bir dönem! Aslında bu dönemin öyle veya böyle çok tanıdık olması kimseyi şaşırtmamalı. Kısa bir zamanda Oda Nobunaga kimdir, Shogun nedir gibi sorulara yanıt arayacak kadar dizi izlediğimizi belirtmeliyim. Yani, belki de Ghost of Tsushima’nın büyüsünden çıkmak için biraz “alışma süresine” ihtiyacımız vardır, öyle değil mi?

Oyunun, 1579 civarındaki Sengoku döneminin sonlarını konu alacağı bilgisi verilmiş. Tüm bunlar bir yana, Ubisoft’un açık dünya oyunları arasında farklılık yaratıp yaratmayacağı büyük bir merak konusu. İki karakterli oynanış sunacakları kesin; ilki siyasette, ikincisi savaşta parlayacak. Karakterimiz Fujibayashi Naoe, babasının intikamını almak isterken eğlenceli bir kaos yaratacak mı? Bu karakterin neredeyse “Super Mario” gibi 90 derece döner bıçak kullanması, benim aklımı kurcalıyor. Yine intikam hikâyesi, yine başa dönebiliriz gibi görünüyor, ama işte her zaman kendi başına bir “sneak attack” yapmak zorunda hissettiği bir karakterle daha iç içe olacağımızı biliyoruz.

Diğer bir karakterse, Yasuke. Bu karakter, koca bir samuray gibi ortaya çıkacak mı? Yoksa o da mı bir gizli ajansa bağlı olacak? Çok fazla tarih meraklısı olacağından hiç şüphem yok, internetimizde her biri tarih profesörü gibi davranıyor. Japon kültürü üzerine eğlenceli bir üslupla yazılmış tartışmaların derinliklerine gömülmek istemem pek mümkün değil, ama Ubisoft’un eğlenmeyi ve tarih yazımını benzer bir şekilde harmanlamayı sevdiğini biliyoruz. Oyunun bu iki karakteri, kendi aralarındaki dinamik çizgide sürükleyici görevlere, entrikalara gireceklerdir. Hatta ortak bir amaç peşinde koşacaklar. “Acaba Yasuke suikastçılara katılır mı?” veya “Tarikatlar bu iç savaşa nasıl dahil olur?” sorusu, çoğu zaman endişe ederken bile aklımızı kurcalıyor.

Shadows oyunculara, serbest dolaşım şansı verirken, birbirleriyle paslaşacakları görevler olduğu da söyleniyor. Burada “Marvel’s Spider-Man 2” gibi bir serbest dolaşım hissi yaratılacaksa, gözlerimizi dört açmalıyız! Oyun motoru Anvil, Valhalla ile yükseldi, yeni görsel etkiler ve dinamikleri getirmesi bekleniyor. Fakat asıl heyecan verici olan, bu dinamik ışıklandırma ve gölgelendirme sistemleri olacak gibi görünüyor. Evet gerçekten “20 yıl sonra nihayet!” diyen Splinter Cell hayranlarının sesi kulaklarımda yankılanıyor. Artık her köşede bir meşale söndürebileceğimiz, düşmanlarımızı buz sarkıtlarıyla çil yavrusu gibi dağıtabileceğimiz bir dünyaya doğru yelken açıyoruz. Mevsimlerin değişimi ile üst katmanlardaki gizlilik duygusu da ayrı bir tat verecek gibi. Kışın kar altında gizlenme, yazın gölete dalma gibi çok eğlenceli mekanikler işin tuzu biberi olacak.

Yine yeni bir üs yönetimi olacak diyoruz, kendi ninjalarınızı yetiştirebilir, casusluk ve ekipman yaratımıyla geniş bir ağ kurabilirsiniz. Olay bu kadar sürükleyici olursa, “Hadi gidelim, bir şöyle bir çevirip bakayım!” diyebiliriz. Zira ben serinin kendi içinde bu yönetim özelliklerine bayılıyorum. Ama dikkat! Bu özellikler abartı olabilir, hele ki Ubisoft kültürü göz önünde bulundurulursa. Bu yıl 15 Kasım’da çıkması planlanan oyunun, kesin şu gün çıkacak derken bir aksaklık olmaması için dua yarışına girmeliyiz.